BURSA’da yaşayan Dr. Hüsamettin Olgun (67), 1964-1966 yıllarında Amasya Hürriyet İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olan ve 1986’da hayatını kaybettikten sonra Çankırı’da defnedilen Ayşe Gazezoğlu’nun mezarını 36 yıl sonra ziyaret etti. Olgun, öğretmeninin mezarına çok sevdiği papatyalardan dikerek, ”Ondan aldığım feyz ve hayat felsefesi ile hiç ödün vermeden tahsilimi devam ettirdim ve doktor oldum” dedi.
Amasya Hürriyet İlkokulu’nda 1962 yılında eğitim hayatına başlayan Hüsamettin Olgun’un 1964-1966 yıllarındaki sınıf öğretmeni Ayşe Gazezoğlu, dönenim valisi eşi Kemalettin Gazezoğlu’nun tayini nedeniyle Şanlıurfa’ya gitti. Gazezoğlu, başarılı öğrencisi Hüsamettin Olgun’u da yanında Şanlıurfa’ya götürmek istedi; ancak ailesi izin vermedi. Olgun ve öğretmeni Gazezoğlu, uzun yıllar birbirleriyle mektuplaşarak, irtibatlarını koparmadı. Gazezoğlu, 1986 yılında 59 yaşında yaşamını yitirdi ve eşi Vali Kemalettin Gazezoğlu’nun Çankırı’daki kabrinin yanına defnedildi. Hüsamettin Olgun da eğitim hayatını başarıyla tamamlayıp, doktor olarak mesleğe başladı.
Bu sırada annesine ait mektupları okuyan Kemal Gazezoğlu, 6 Aralık 2016’da Hüsamettin Olgun’a e-posta gönderip, kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. 2017 yılının Ekim ayında Olgun, Kemal Gazezoğlu ile Almanya’nın Stuttgart kentinde buluşup, hasret giderdi.
’İLERİDE ÇOK BÜYÜK ADAM OLACAKSIN, DEDİ’
Kemal Gazezoğlu’ndan mezarların Çankırı’da olduğunu öğrenen Hüsamettin Olgun, Türkiye’ye döndükten sonra Bursa’dan Çankırı’ya gelip, öğretmeni Ayşe ve eşi Kemal Gazezoğlu’nun mezarını ziyaret etti. Öğretmenini çok sevdiğini ve büyük özlem duyduğunu belirten Olgun, Gazezoğlu’nun tüm öğrencilerini çok sevdiğini ve başarıları için her şeyi yaptığını belirterek, ”Sadece okumayı öğretmekten ibaret değil; iyi insan olmayı, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerini, cumhuriyet sevgisini aşılamıştı. Cumhuriyet sevgisini de iyi insan olmayı da ülkeye layık olabilmek için sürekli çalışıp, kendini geliştirmek gerektiğini de onun başlattığı yolda devam ederek geliştirmiş olduk. Bu bakımdan bütün öğrencilerine bir anne şefkatiyle yaklaşıyordu. Okulun bahçesinde karşılaştığımızda bizi karşılar, bağrına basardı. Beni vali konağında misafir ettiğinde ’İnşallah sen de ileride çok büyük adam olacaksın, Kemalettin amcan gibi ülkene yararlı olacaksın’ derdi. Ondan aldığım feyz ile ondan aldığım hayat felsefesi ile hiç ödün vermeden tahsilimi devam ettirdim ve doktor oldum” diye konuştu.