GAZİANTEP'te, yerel gazete sahibi Mahmut Özkılıç'ın silahlı saldırıda yaralanması olayını azmettirdiği iddiasıyla tutuklanan ve hakkında müebbet hapis cezası istenen Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın dün başlanan yargılamasına bugün de devam edildi.13 saat süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Gaziantep'te yerel gazete sahibi Mahmut Özkılıç, 27 Nisan 2018 tarihinde evinin önünde silahlı saldırıya uğradı. Bacağından ve göğsünden yaralanan Mahmut Özkılıç'ın yaralanmasının ardından gözaltına alınan 5 şüpheli tutuklandı. Saldırıya uğrayan Mahmut Özkılıç, kendisinin vurulmasını azmettiren kişinin daha önce birlikte çalıştığı Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay olduğunu iddia etti. Yargılama sürecinde Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay hakkında takipsizlik kararı verilirken, diğer sanıklar Sadık Onur Mert, Selçuk Yiğit, İrfan Güçyetmez, Yılmaz Duman ve Mahmut Polat, çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.
Olaya ilişkin davada azmettirici olma suçlamasıyla 21,5 yıl hapis cezasına çarptırılan sanıklardan Selçuk Yiğit, geçen yıl Eylül ayında, cezaevinden kendilerini azmettiren kişinin İbrahim Ay olduğunu öne süren mektup yazdı. İhbar mektubunun ardından başlatılan yeni soruşturmada ifadesi alınan Selçuk Yiğit, olayın asıl azmettiricisinin İbrahim Ay olduğunu söyledi. İfadeler ve soruşturma kapsamında sanıkların HTS kayıtlarından ortak baz verdiklerinin tespit edildiği ve 'ICQ' isimli program üzerinden mesajlaştıkları iddiasıyla gözaltına alınan Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay, 28 Haziran günü tutuklandı.
Soruşturma kapsamında hakkında müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan İbrahim Ay ve diğer 5 sanık, dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Dün yapılan duruşmada daha önce kendilerini azmettiren kişinin İbrahim Ay olduğu yönünde mektup yazan ve ardından ifade veren tutuklu sanıklardan Selçuk Yiğit, savunmasında bu iddiasının doğru olmadığını ve müşteki avukatının kendisinin tahliye edileceği garantisinin verilmesiyle iftira attığını söyledi. Dün yapılan ve gece saatlerine kadar süren ve ara verilen duruşmaya bu sabah yeniden devam edildi.
4'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanıklar, müşteki Mahmut Özkılıç ile avukatlar ve yakınları katıldı.
Duruşmada dinlenen tutuklu sanıklardan İrfan Güçyetmez, olay günü sanıklardan Yılmaz Duman ile birlikte Mahmut Özkılıç'ın evinin önüne gittiklerini belirterek, "Selçuk Yiğit, arkadaşım olan Yılmaz'a kötü işler yapan bir kişinin ayağına sıkılmasını söylemişti. Olay günü evinin önüne gittim, dışarı çıkınca tabancayla ateş açtım. Ayağına değince düşmedi, vurulmadığı düşüncesiyle tekrar ateş ettim. Yere düşünce kaçtım. Öldürme kastım yoktu, mesafe uzak olduğu için ilk attığımda değmemiştir sandım refleksle ateş edince göğsüne gelmiş" dedi.
İrfan Güçyetmez, mahkeme heyetinin sorusu üzerine sanıklardan Selçuk Yiğit dışındakileri tanımadığını söyledi.
Yılmaz Duman ise savunmasında kendisini azmettiren kişinin Selçuk Yiğit olduğunu söyledi. Yılmaz Duman, kendisinin manevi duygulara önem veren birisi olduğunu ve Selçuk Yiğit'in kendisine bir arkadaşının kızına Ümit isimli birisinin musallat olduğunu ve ayağına sıktırmak istediğini söylediğini anlatarak, "Kendisine dövmeyi teklif edince, daha önce dövüldüğünü ancak akıllanmadığını ve ayağına sıkılması gerektiğini söyledi. Ben de manevi duygulara sahip birisi olduğum için ve bir kıza musallat olunmasından dolayı bu işi yapabileceğimi söyledim. Sonra arkadaşım İrfan bu kişiyi vurdu. Biz vurduğumuz kişinin gazeteci olduğunu sonra öğrendik" diye konuştu.
Yılmaz Duman da sanıklardan İbrahim Ay, Sadık Onur Mert ve Mahmut Polat'ı tanımadığını ifade etti.
Müşteki Mahmut Özkılıç ise sanıklardan Selçuk Yiğit'in ifadesini değiştirdiğini ve kendisini suçladığını ancak bunun doğru olmadığını ifade etti. Yaptığı haberler ile prestijini sarstığı İbrahim Ay'ın kendisine husumet beslediğini ve saldırıya uğradığını öne süren Mahmut Özkılıç, "Selçuk Yiğit'in babası ile görüştüm ve benden kendilerinden şikayetçi olmamam halinde gerçekleri anlatacaklarını söylediler. Selçuk Yiğit'in babası ile 5-6 kez görüştüm. Ben doğruyu söylemeleri halinde şikayetçi olmayacağımı söyledim. Daha sonra avukatım cezaevinde sanık ile görüştü ve mektup yazarak soruşturma başlatıldı. Benim bu kişilere para verdiğim iddiaları doğru değil. İçinde para geçen konuşmalarla hiçbir alakam yoktur" dedi.
Sanıkların ardından davada tanık olan bazı kişiler dinlendi.
Tanıkların dinlenmesinin ardından mütalaasını veren duruşma savcısı, kuvvetli suç şüphesinin bulunması, sanıkların müştekilere baskı yapma olasılığı nedeniyle tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Savcının mütalaasının ardından yeniden söz verilen sanıklar tutuksuz yargılanma, avukatları da benzer şekilde tahliye veya adli kontrol şartıyla serbest bırakılmaları talebinde bulundu.
Sabah saat 09.30'da başlayan duruşmada karar için ara veren mahkeme heyeti saat 22.30'da, kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, dinlenmeyen tanıkların bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesi ve tüm sanıklara ait dijital verilerin uzman adli bilişim uzmanlarınca incelenmesi, yine 'ICQ' programıyla ilgili programın indirmeden reklam sitelerinden gelen iletilerle telefonda görülüp görülemeyeceğine ilişkin bilirkişi raporu düzenlenmesine ve tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 2023'ün mart ayına erteledi.