Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ay'ın yargılanmasına başlandı

GAZİANTEP'te, yerel gazete sahibi Mahmut Özkılıç'ın silahlı saldırıda yaralanması olayını azmettirdiği iddiasıyla tutuklanan ve hakkında müebbet hapis cezası istenen Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay'ın yargılanmasına başlandı.8 saat süren duruşmada savunma yapan Ay, kendisine iftira atıldığını belirterek, suçlamaları kabul etmedi. Duruşma diğer sanıkların dinlenmesi için yarına erteledi.

Yayınlanma: 09:12 09-12-2022
Güncellenme: 09:12 09-12-2022
Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ay'ın yargılanmasına başlandı

​Gaziantep'te yerel gazete sahibi Mahmut Özkılıç, 2018 yılı Nisan ayında evinin önünde silahlı saldırıya uğradı. Bacağından ve göğsünden yaralanan Mahmut Özkılıç tedavisinin ardından taburcu edilirken, olay kapsamında gözaltına alınan 5 şüpheli ise tutuklandı. Saldırıya uğrayan Mahmut Özkılıç, kendisini vurduran kişinin daha önce birlikte çalıştığı İbrahim Ay olduğunu iddia etti. Yargılama sürecinde Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay hakkında takipsizlik kararı verilirken, diğer sanıklar Sadık Onur Mert, Selçuk Yiğit, İrfan Güçyetmez, Yılmaz Duman ve Mahmut Polat, çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.
 

CEZAEVİNDEN MEKTUP İLE YENİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Olaya ilişkin davada 21,5 yıl hapis cezasına çarptırılan sanıklardan Selçuk Yiğit, geçen yıl eylül ayında, cezaevinden kendilerini azmettiren kişinin İbrahim Ay olduğunu öne süren mektup kaleme aldı. İhbar mektubunun ardından başlatılan yeni soruşturmada ifadesi alınan Selçuk Yiğit, olaydan 2 ay önce tutuklu sanıklardan Sadık Onur Mert'in, İbrahim Ay tarafından telefonla arandığını öne sürerek, "Bu telefon görüşmesinden sonra Sadık Onur Mert'in, üniversite içerisinde Mahmut Özkılıç ile tartıştığını söyledi. Bu görüşmeden bir hafta sonra Sadık Onur Mert yanıma geldi ve Mahmut Özkılıç’ın kendilerine küfrettiğini, ayaklarına sıktırmak için bir genç bulmak istediklerini söyledi. Bu görüşmeden 15 gün sonra Yılmaz Duman ile karşılaştık, paraya ihtiyacı olduğunu söyleyince ve daha önce tetikçilik yaptığını bildiğim için Sadık Onur Mert'in söyledikleri aklıma geldi. Sadık Onur Mert'e konuyu açtım ve kendisi bana '50 bin lira verelim işi halletsin' dedi, Yılmaz da kabul etti. Olay günü Sadık Onur Mert'nin yanına giderek parasını vermesini istedim. Sadık Onur Mert bunun üzerine İbrahim Ay'ı aradı. İbrahim Ay, Antalya'da olduğunu, pazartesi ödeme yapacağını söyleyince bana Yılmaz'a vermek üzere 3 bin lira verdi, kalan kısmı da pazartesi ödeyeceğimi söylememi istedi. Bu olaydan sonra sanıklardan Mahmut Polat, para konusunda İbrahim Ay'ı aradı ve para için kendisini bir kuyumcuya yönlendirdi. Mahmut Özkılıç'ın vurulmasından önce İbrahim Ay'ı 2 kez gördüm ancak kendisiyle hiç görüşmedim. Bu olaydan dolayı tutuklu sanıklardan Sadık Onur Mert’in, İbrahim Ay'dan aldığı 400 bin lira tutarında bir ev verildiğini öğrendim" dediği öğrenildi. 
Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay, 28 Haziran günü gözaltına alındı ve çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. Soruşturmayı tamamlayan savcılığın hazırladığı ve 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede; tutuklu sanıklar Yılmaz Duman ile İrfan Güçyetmez'in evinin önünde vurulan Mahmut Özkılıç’ı, Selçuk Yiğit'in azmettirmesiyle vurdukları bilgisine yer verildi. Yılmaz Duman ile İrfan Güçyetmez’in, olayda vurdukları kişiyi Selçuk Yiğit'in kendilerine kötü işler yapan 'Ümit' olarak tanıttığını ve yerel gazeteci Mahmut Özkılıç olduğunu sonradan öğrendiklerine yer verilen iddianamede, müebbet hapis cezası istenen Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay ise suçlamalı kabul etmedi. İbrahim Ay, silahlı saldırıda yaralanan Mahmut Özkılıç'ın bir dönem yanında çalıştığını ve kendi isteği ile ayrıldığını ifade etti. Ayrılmasının ardından tazminat teklifini kabul etmeyen Özkılıç’ın dava açtığını belirten İbrahim Ay, olay günü kendisinin Marmaris'te bulunduğunu belirterek, "Ben kimseyle Mahmut'un vurulması için görüşmedim, böyle bir talebim olmadı. Mahmut ile herhangi bir husumetim yoktur. Vurulduğu gün ben Marmaris'te bulunuyordum ve olayı da sosyal medyadan öğrendim. Tutuklu sanıklardan Sadık Onur Mert ile de olaydan 1 yıl önce görüştüm. Beni mektup yazarak suçlayan Selçuk Yiğit, iftira atıyor, suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Soruşturma kapsamında telefonları incelenen tutuklu sanıklar İbrahim Ay, Sadık Onur Mert ve Mahmut Polat'ın 'ICQ' uygulaması kullandıklarının tespit edildiği belirtilen iddianamede, tutuklu sanık Selçuk Yiğit’in cezaevi görüşmelerinde yakınları ile arkadaşlarına kendilerini azmettiren kişinin İbrahim Ay olduğunu söylediği belirtildi. İddianamede, İbrahim Ay ile diğer sanıklar arasında whatsapp yazışmaları bulunduğu, HTS kayıtlarının incelenmesinde de şüphelilerin olaydan önceki süreçte aynı saatlerde ortak bazdan sinyal vermesinin şüphelilerin bir araya geldiklerine dair kuvvetli şüphe barındırdığı vurgulandı.
 

SELÇUK YİĞİT: İBRAHİM AY'A İFTİRA ATTIM
Hakkında 'tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçuna azmettirme' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan İbrahim Ay'ın yargılanmasına bugün başlandı. 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar, müşteki Mahmut Özkılıç ile avukatları ve yakınları katıldı. Duruşma heyeti ilk olarak tutuklu sanıklardan Selçuk Yiğit’in savunması dinlendi. Selçuk Yiğit, soruşturmanın kendisinin yazdığı mektup ile başlandığını ve İbrahim Ay’ın tutuklandığını belirterek, "Ben daha önce bu konuya ilişkin yapılan yargılamada 21.5 yıl ceza aldım. Bu cezadan bir hafta önce müşteki Mahmut Özkılıç’ın avukatı yanıma geldi. Bana bu olayla ilgili olarak İbrahim Ay ve Sadık Onur Mert’in azmettirici olduğunu söylememi, aksi halde mahkeme başkanı ile konuştuklarını ve 20 yıl ceza alacağımı söylediler. Daha sonra ben basit bir yaralama suçundan dedikleri gibi 21.5 yıl ceza alınca ikna oldum" dedi.
Davanın istinafa taşınmasının ardından Mahmut Özkılıç’ın yönlendirmesi ile farklı avukatların yanına geldiğini ileri süren Selçuk Yiğit, "Bana dediklerini yapmam halinde yeniden yargılama olacağını ve benimle ilgili şikayetlerini geri çekmeleri durumunda tahliye olacağımı söylediler. Siyasi güçleri bulunduğunu ve adliyede de güçlü olduklarını söylediler. Bu denilenlere ikna oldum ve avukatlar her geldiklerinde bana ne yapmam gerektiğini nasıl ifade vermem gerektiğini söylediler. Sonra avukatların yönlendirmesi ile mektubu yazdım" diye konuştu.
Selçuk Yiğit, doğruyu anlatacağını ve olayın aslının İbrahim Ay ve Sadık Onur Mert ile bir ilgisinin bulunmadığını ifade ederek şöyle dedi:
"Olayın başından sonuna kadar ben varım ve Yılmaz ile İrfan’a işi veren benim. Benim tanıdığım bir dershane sahibini ziyarete gitmiştim. Bu kişi bana bir gazetecinin kendisiyle ilgili müstehcen fotoğrafları gazetesine bastığını ve şantaj yaptığını söyledi. Sonra bu durum benim ağırıma gitti ve Mahmut Özkılıç’a gözdağı verme kararı aldım. Yılmaz ve İrfan’ı bularak bu kişinin kötü işler yapan bir kişi olduğunu söyleyerek, ayağından vurulmasını istedim. Yaralamak istedik ama seken mermi göğsüne geldi. Cezaevine girdikten sonra Yılmaz ile İrfan’a kardeşlerim aracılığıyla para gönderdim ve destek oldum. Asla öldürme gibi bir niyetimiz yoktu, öyle olsaydı tetiğe basacak kişi 3 metre yanına gider ve öldürürdü. Ben de öldürme değil basit bir yaralamaya azmettirdim. Cezaevinde bulunduğum süreçte benim yanıma gelen tüm avukatlar ile yaptığım görüşmeleri not aldım. Bana söylenenleri yaptım ve İbrahim Ay tutuklandı. Bu olayın İbrahim Ay veya Sadık Onur Mert ile ilgisi yok. Ben yaptığım bu davranış nedeniyle çok pişmanım ve kendi kendime bu olayın peşini bırakmamaya söz verdim. Çok basit bir olaydan dolayı çok ağır ceza alınca işin arkasında kim olduğunu öğrenmek istedim. Mahkeme ve savcıya yazdığım tüm dilekçe ve mektuplar Mahmut Özkılıç aracılığıyla bana gelen avukatların yönlendirmesi ile yazılmıştır. Daha önce verdiğim ifadeler tamamen gerçek dışıdır."
Bu sırada Selçuk Yiğit’in avukatı Mehmet Uçkun son olarak dün gece görüştüğü müvekkilinin bu yönde ifade vereceğini bilmediğini ve bundan sonraki süreçte avukatlığını yapmayacağını söyleyerek salondan ayrıldı.
Selçuk Yiğit, ayrıca HTS kayıtları ve  'ICQ' uygulamasını da yine müşteki avukatlarının yönlendirmesi ile savcıya söylediğini ancak yanıltıldığını anladığı için her şeyi anlatmaya karar verdiğini kaydetti.

 

İBRAHİM AY: 164 GÜNDÜR TANIMADIĞIM BİR KİŞİNİN İFADESİNDEN DOLAYI TUTUKLUYUM
Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay ise savunmasında 164 gündür hiç tanımadığı, hayatında görmediği bir kişinin ifadesinden dolayı tutuklu olduğunu belirterek, "Ben daha önce bu dosyaya tanık olarak gelmiştim ve hakkımda takipsizlik kararı verilmişti. Bu dosyada yargılanan sanıklardan sadece Sadık Onur Mert’i, gazetemize reklam verdiği için tanırım. Selçuk Yiğit daha önceki duruşmalarda beni tanımadığını beyan ediyor, daha sonra ne hikmetse hakkımda düzmece ifade vermiş. Şimdi itirafta bulunarak bu ifadeyi müşteki avukatlarının yönlendirmesi ile yaptığını söylüyor. Ben kendisine de bunu kendisine yaptıranlara da hakkımı helal etmiyorum. 164 gündür çocuklarımı görmüyorum. Suçlamalara baktığımızda somut delil yok, itibar suikastına maruz bırakıldım" diye konuştu.
Sanıklardan Mahmut Polat ile Sadık Onur Mert ise savunmalarında olayla ilgilerinin bulunmadığını ifade ederek, haklarındaki suçlamaları reddetti. Yaklaşık 8 saat süren duruşma, yarına ertelendi.

 

Kaynak: DHA
Etiketler:
Editör: Onurcan Kurtay - onurcankurtay@ulkedenhaberler.com.tr

Yorum Yazın (Üye olmadan da yorum yazabilirsiniz)
0 Yorumlar
Bizi Takip Edin

ÇOK OKUNANLAR

GÖZDEN KAÇMASIN