İzmir’de yaşayan Funda Baltalı (61), hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra mesleğini yapmadı ve bankacılığa yöneldi. Yıllarca bankacılık yapan Baltalı, hayalini kurduğu keçi çiftliği için kolları sıvadı ve kendi çiftliğini kurdu. Modern bir çiftlik kuran Baltalı, başlarda çok zorlandı. Kendi markasını oluşturan ve azimle, yılmadan çalışmaya devam eden Baltalı’nın işleri bir anda açıldı. Keçi sütü üretiminde önemli bir noktaya gelen Funda Baltalı, sütleri önce yurt içinde çeşitli illere gönderdi. Bağlantılar kuran Baltalı, daha sonrada yurt dışına açıldı.
Mandırası da var
Gelen talep üzerine çok sayıda ülkeye sütleri gönderen girişimci kadın, yine kendi ürettiği sütlere ek olarak bölgede sadece keçi sürü üretimi yapan farklı çiftliklerden de süt alarak kendi mandırasında işliyor. Bölgede hayvancılığında gelişmesine katkı sağlayan Funda Baltalı’nın bu başarısı, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde herkese örnek oldu.
"İlk altıncı ayın sonunda ’batıyoruz’ dedim"
Kurduğu çiftlik ve mandırada yüzde 100 keçi sütünden süt ve süt ürünleri üretmek için yola çıktıklarını ve mandırayı kurduktan sonra çok büyük bir mücadelenin başladığını ifade eden Baltalı, "Ben süt ve hayvancılık geleneğinden gelen bir aileden gelmiyordum. O günlerde marka da kimseye bir şey ifade etmiyordu. İlk bir altıncı ayın sonunda falan herhalde ’batıyoruz’ dedim; çünkü sattığımızdan daha fazlasını geri alıyoruz. Kimse markayı bilmiyor, ürünleri tanımıyor; ama azimle yolumuza devam ettik. İkinci, üçüncü senenin sonunda birazcık tünelin ucundaki ışığı görmeye başlamıştık" diyerek hayvancılığın ve süt ürünleri üretiminin sabır isteyen bir iş olduğuna dikkat çekti.
"İşin güzelliği başarının zorlanarak gelmesinde"
Başarı için çok mücadele verdiklerine vurgu yapan Funda Baltalı, "Aslında işin bence güzelliği de, cazibesi de, keyfi de başarının biraz zorlanarak gelmesinde" dedi.
Hayvancılığın hobi ya da ek iş olarak yapılacak bir iş olmadığını söyleyen Funda Baltalı, şöyle devam etti:
"Bu yaşam biçimi içinde burada yaşamayı, bu şekilde doğa ile iç içe olmayı önemsemeniz, doğaya saygılı olmanız gerek. Hayvan refahını, çalışan insanların doğayla uyumunu sağlamak noktasında bu yaşam biçimini benimsemeniz lazım. Yoksa bu bir romantik hayal gibi şehir dışından arada bir gelinip yapılacak bir şey değil, bunu 24 saat soluyup, hissetmenizi gerektiren bir iş."