ANKARA'da 15 yaşındaki S.K.'ye cinsel istismarda bulunup, müstehcen görüntülerini sosyal medyada yayımladığı suçlamasıyla 111,5 yıl hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Emre Kara, S.K.'nın avukatı İrem Esra Kömürcü Altun'u da cinsel şiddetle tehdit etti. Uzaklaştırma ve adres gizliliği kararı aldıran Kömürcü, Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi'nde (MERNİS) adresi görünmediği için ulaşım ve sağlık hizmetlerinden mahrum kaldı. Tren ve uçak bileti alamayan Altun, "Bazen şiddet mağduru kişiler evden terlikleriyle kaçıyorlar, 'Bilet alayım, kaçıp gideyim' diyorlar. Ama sistem, 'Sen şiddet gördüğün yerde hapsol ve burada kal' diyor. Uçak ve tren bileti alamıyorsunuz" dedi.
Ankara'da avukat İrem Esra Kömürcü Altun, Haymana ilçesinde müvekkili S.K.'ye birçok kez cinsel istismarda bulunup, çektiği müstehcen görüntüleri sosyal medya hesabından yayımlayan Emre Kara hakkında her suç için ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu. Emre Kara, şikayetleri geri alması için S.K. ve ailesini tehdit etti. Tehditler üzerine avukat Altun, Kara hakkında tekrardan 10'a yakın suç duyurusunda bulundu. Suç duyuruları üzerini gözaltına alınan ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Kara, bu sefer avukat Altun'u arayıp, şikayetleri geri çekmesi ve dosyadan ayrılması için cinsel şiddetle tehdit etti. Kara, iddianame hazırlanana kadar süren bir yıllık süreçte tehditlerine devam etti. Tehditler üzerine tekrardan suç duyurusunda bulunan Altun, şüphelinin tutuklanmasını istedi. Tutuklanma talebi reddedilen Altun, 9 Mayıs'ta Kara hakkında uzaklaştırma ve adres gizliliği kararı aldırdı; ancak bu kez bambaşka bir sorunla karşı karşıya kaldı. Şehir dışındaki duruşmalarına gitmek için bilet almak isteyen Kömürcü, MERNİS'te adresi görünmediği için uçak ve tren bileti alamadı. Müşteri hizmetlerini arayan Altun, MERNİS'teki adres uyumsuzluğu nedeniyle bilet alamayacağını öğrendi. Altun aynı zamanda adres uyumsuzluğu nedeniyle sağlık hizmetlerinden de faydalanamadı.
Emre Kara ise 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'özel hayatın gizliliğini ihlal etme', 'çocuk ile ilgili üretilen müstehcen yayınları yayımlamak', 'şantaj' ve 'hakaret' suçlarını zincirleme işlediği gerekçesiyle 111,5 yıl hapis cezası istemiyle hakkında iddianame hazırlanarak dava açılmasının ardından 6 Temmuz'da tutuklandı.
'KAMU GÖREVİ YAPARKEN TEHDİDE MARUZ KALDIM'
Avukat Altun, cinsel istismar dosyasının avukatı olarak kamu görevi yaptığını ve kendisinin de bu süreçte cinsel şiddetle tehdit edildiğini belirterek, "Fail o kadar rahat ortada dolaşıyordu ki, dosyanın avukatı olarak beni hedef aldı. Beni aradı, ilk önce sözlü olarak küfürler etti ve bu dosyadan çekilmem yönünde tehditte bulundu. Sonrasında kapattı ve bununla yetinmemiş olacak ki bir cinsel istismar suçunun faili olarak beni cinsel şiddetle tehdit etti. Gönderilen mesajlar hem hakaret hem de tehdidin vücut bulmuş haliydi. Ben bu konuyla ilgili suç duyurusunda bulundum. Suç duyurumda, dosyanın avukatı olmam sebebiyle kamu görevlisi olarak sayıldığımı, bu sebeple bir soruşturma yapılması gerektiğini, bu dosyanın kök dosya olan cinsel istismar dosyasından ayrı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirttim. Ancak tutuklama kararı verilmedi. Ben de yaşadığım konutun adresini öğrenmemesi ve rahatsız etmeye devam etmemesi için uzaklaştırma talep ettim" dedi.
'GİŞEDEN DE BİLET ALAMADIM'
Avukat İrem Esra Kömürcü Altun, uzaklaştırma kararı kapsamında adres gizliliği de talep ettiğini belirterek, "Adres gizliliği kararıyla şiddet mağduru kişinin MERNİS adresi, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) adresi olarak değiştirilir ve kişi bu şekilde hayatına devam edebiliyor. Duruşmam sebebiyle şehir dışına bilet almaya çalıştığımda, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nın (TCDD) bana bilet satmadığını fark ettim. Bilet almaya çalıştığımda MERNİS adresi uyarısı çıktı. Bu sefer ben, 'Gişeden bilet alabilir miyim' diye gara gittim. Ancak yine aynı uyarı çıktı ve bu durumu çokça yaşadıklarını, adres gizliliği kararı olan kişilere bilet satamadıklarını ve mağdurun gidip mahkemeden bu kararı kaldırtması gerektiğini söylediler" diye konuştu.
'SİSTEM ŞİDDET GÖRDÜĞÜN YERDE KAL DİYOR'
Bu duruma çok şaşırdığını ve TCDD Genel Müdürlüğü'ne gidip yazılı başvuruda bulunduğunu anlatan Altun, "Çünkü şiddet mağduru bir kişinin oradan bilet almaya gitmesi son çabası olabilir. Bazen şiddet mağduru kişiler evden terlikleriyle kaçıyorlar, 'Bilet alayım, kaçıp gideyim' diyorlar. Ama sistem, 'Sen şiddet gördüğün yerde hapsol ve burada kal' diyor. Uçak ve tren bileti alamıyorsunuz; çünkü hepsi bilgileri nüfustan çektiğini ve sorunun nüfus müdürlüğü ile alakalı olduğunu söylüyor. Nüfus müdürlüğüne gittiğimizde ise 'Sizin MERNİS adresiniz var, sorun bizimle alakalı değil' diyorlar. Bu durumda yapılabilecek hiçbir şey olmadığı için ben şehirler arası ulaşımımı pasaportla sağlayabiliyorum" diye konuştu.
'HASTANE RANDEVUSU DA ALAMADIM'
Altun aynı mağduriyeti sağlık hizmetlerinden yararlanmak istediğinde de yaşadığını dile getirerek, "Adres gizliliğim olduğu için sağlık hizmetinden faydalanmak için de hastane randevusu alamadım. Tahlil sonuçlarımı göremedim. Bu konuda da yetkililerle görüştüğümde onlar da adresi uyuşmazlığı nedeniyle hizmet veremediklerini söylediler. Bir şiddet mağduru kadının son çaresi bilet almaksa ne yapsın? Bu kadının mahkemeye gidip, 'Bu kararı kaldır' diyerek kendisini failin kollarına mı bırakması gerekiyor? Bununla alakalı kanun yollarına gidiyoruz, idari başvuruları yapıp davasını açacağız. Biz bir yıldır cinsel istismar mağduru bir kız çocuğunun hayatına devam edebilmesi için çalışırken, bir yandan da şiddete maruz kalan kadınların ne kadar zorlu bir hayatı olduğunu gördük. Ben bu dosyadan dolayı mağdur oldum ve yargı eliyle bu durumun ortaya çıktığını görmek de çok üzücü" ifadelerini kullandı.