Gözün ön yüzeyinde bulunan kornea tabakasındaki hücrelerin kimyasal yanıklarla veya travmayla azaldığı durumlarda kök hücre naklinin yapılabildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Anıl Kubaloğlu, “Hastanın sağlıklı gözünden, akrabasından ya da kadavradan temin ettiğimiz dokuyu hastalıklı göze naklettiğimizde göz ön yüzeyini yeniden oluşturup hastanın tekrar görmesini sağlayabiliyoruz. Aynı zamanda kültür ortamlarıyla beraber hücreleri çoğaltmak mümkün olduğu için gelecekte bir donörden alınan hücrelerle belki yüzlerce hastayı tedavi etmek mümkün olabilecek” dedi.
Etiler Dünya Göz Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, gözde kök hücre naklinin gerekli olduğu durumları ve tedavi yöntemlerini anlattı.
UZUN YILLARDIR YAPILIYOR
Gözde kök hücre naklinin yıllardan beri yapılan bir uygulama olduğunu ifade eden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Öncelikle gözümüzün ön yüzeyindeki kornea tabakamız var, bu kornea tabakasında kimyasal yanık veya gözün hücrelerinin ameliyatlarla ya da travmayla azaldığı durumlarda hastanın sağlıklı gözünden, akrabasından ya da bunlar yoksa kadavradan temin ettiğimiz dokudur. Bu dokuyu hastalıklı göze naklettiğimizde göz ön yüzeyini yeniden oluşturup hastanın tekrar görmesini sağlayabiliyoruz. Diğer bir uygulama da bu tür gözleri nakil ameliyata hazır hale getirmek için kullanıyoruz. Yani öncelikle korneanın ön yüzeyinde kullandığımız yıllardan beri başarıyla yaptığımız bir hücre naklimiz var. Son dönemde ikinci bir nakil şeklimiz var; kornea dokumuzun (gözün önündeki şeffaf doku) bu dokunun şeffaflığını kaybettiği durumlarda gözün endotel hücreleri dediğimiz hücreleri azalıyor ve hastalar göremiyor. İleri yaşlarda ortaya çıkan bir hastalık olan bu Fuchs endotel distrofi hastalığında da hücre nakli söz konusudur. Son 10-15 yıldan beri yapılıyor ve hastaların klasik nakil olmadan da tekrar görme şansı olabiliyor" açıklamasında bulundu.
KORNEADAKİ DOKU KÜLTÜR ORTAMINDA ÇOĞALTILIP TEKRAR NAKİL YAPILABİLİYOR
Son yıllarda korneanın ön ve arka yüzeyindeki nakillerde birçok ilerleme kaydedildiğini belirten Prof. Dr. Kubaloğlu, “Bunlardan en önemlisi korneadan daha az bir dokuyu alıp kültür ortamında çoğaltıp tekrar nakil yapma olanağıdır. Özellikle iki taraflı göz hastalıklarında önemlidir ve böylece çok daha az bir dokuyla daha fazla hücre nakli yapmak mümkündür. Diğer bir hususta, henüz pratik hayatta çok yaygın olmasa bile endotel hücrelerinin de çoğaltılması bir şekilde mümkün olmuş ve bu sayede de yakın gelecekte belki de hücre nakliyle, kornea nakil ameliyatı yapmadan hücre nakilleri ile tekrar hastaların görmesi mümkün olabilecektir. Yine son yıllarda bir başka hücre naklini de gözün retina tabakasının sarı nokta hastalığı ya da gece körlüğü hastalıklarında da başarıyla yapılmaktadır. Bu da ayrı bir kullanım alanıdır” diye konuştu.
“BU HASTALIKLARIN BAŞINDA KİMYASAL YARALANMALAR GELİYOR”
Hücre naklinin gerekli olduğu durumları anlatan Prof. Dr. Kubaloğlu şunları ekledi:
“Kornea hastalıklarının en önemli nedeni yani hücre naklinin gerekli olduğu hastalıkların başında kimyasal yaralanmalar geliyor. Bunlar evde temizlik için kullandığımız kezzap, çamaşır suyu gibi ürünler ya da sanayide kaza sonrası asit veya alkali yanıklar sonucu gözün ön yüzeyindeki hücrelerin ölmesidir. Bu durumlarda gözün kendisini yenileme yani yarasının tekrar iyileşme özelliği kayboluyor ve gözün ön yüzeyi beyaz bir dokuyla kaplanıyor. Bu tür durumlarda hastanın tekrar görebilmesi için kök hücre nakline ihtiyaç vardır. Bu kök hücre gözün kendisindeki beyazla şeffafın birleştiği yerdedir. Bu birleşme yerinde yeteri kadar hücre yoksa hastanın kendi yarası iyileşmeyecektir ve hasta tekrar bir görmeye ve ışığa kavuşamayacaktır. Bu durumlarda hasta, ya hasta kök hücre naklinden fayda alıp artık görebiliyor ya da yeteri kadar görme sağlanmadığı zaman hasta klasik kornea nakli ameliyatı olabiliyor.”
“GÜNÜMÜZDE 40’LI YAŞLARDA DA BİRÇOK HASTALIK NAKİLE İHTİYAÇ DUYABİLİYOR”
Korneanın şeffaflığını sağlayan endotel hücrelerinin yetmezliğinde ise farklı bir şekilde kornea nakli yapıldığını belirten Prof. Dr. Kubaloğlu, “Hücreleri normal donör korneadan hastanın gözüne naklediyoruz. Buradaki temel hastalıkta hücreler bilmediğimiz nedenle ölüyor ve yerine yenisi gelmiyor. Dünyada her yıl 70 bine yakın insan bu nedenle kornea nakli ameliyatı oluyor. Eskiden yaptığımız ameliyatlarda korneayı değiştirirken şimdi sadece hücreleri içeren tabakayı değiştirip hastaları tekrar görmeye kavuşturabilmek mümkün oluyor. Bu hastalık kornea ödemiyle sonuçlanan Fuchs endotelyal distrofidir. Kalıtsal bir hastalıktır. Genellikle bazı ailelerde fazlasıyla görünür. Hastalık her ne kadar 70’li yaşlarda klinik olarak sonuç doğursa da günümüzde 40’lı yaşlarda da birçok hastalık nakile ihtiyaç duyabilmektedir” ifadelerini kullandı.
“YENİ KÖK HÜCRE NAKİL UYGULAMALARIYLA BAZI RETİNA HASTALARIN GÖREBİLME ŞANSI OLUYOR”
Retina hastalıklarının en çok yaşlılıkta ortaya çıkan sarı nokta hastalığı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kubaloğlu, “Bu sarı nokta hastalığının tedavisinde herhangi gerçek bir tedavi yoktur. Bunlar genellikle vitamin desteği alabilmekte. Son dönemdeki yeni kök hücre nakil uygulamalarıyla bazı retina hastalıklarında da hastaların görebilme şansı olabiliyor. Diğer önemli bir grupta gece körlüğü dediğimiz halk arasında tavuk karası olarak bilinen hastalığın tedavisinde yapılan uygulamalardır” dedi.
“KÖK HÜCRE AMELİYATINDAN SONRA İYİLEŞME SÜRECİ 6 AY İLA 1 YIL SÜREBİLİR”
Özellikle gözün ön yüzeyini tutan yaralanmalarda tedavinin uzun süreli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kubaloğlu, “Hastanın kök hücre nakline hazır hale getirilmesi, kök hücre ameliyatının yapılması, ameliyattan sonra iyileşme süreci 6 ay ile 1 yıl sürebilen bir uygulamadır. İleride birkaç cerrahi girişim daha gerekebiliyor. Çünkü hastaların gözünün ön yüzeyi tamamen bozulduğunda bunların tekrar restorasyonu uzun zaman alabiliyor. Diğer bir uygulama olan kornea ödemlerinde yaptığımız hücre nakillerinde ise ameliyattan 1 hafta sonra hasta normal yaşantısına dönebiliyor. Görmesi ise 1 ila 3 ay içerisinde normal görüşe kavuşabiliyor. Retina uygulamalarındaki hücre nakillerinde ise bu süreç biraz daha farklı işliyor. Çünkü kök hücrelerinin orada yeniden yapılanması ve hastanın belli bir görüş kazanması yine ayları alabilmektedir” diye konuştu.
“DOKULAR KÜLTÜR ORTAMINDA ÇOĞALTILDIĞINDA TEDAVİ İÇİN BİR ÇARE OLACAKTIR”
Kültür ortamlarıyla beraber hücreleri çoğaltmanın mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kubaloğlu sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“Günümüzdeki bir takım yeni teknolojik gelişmeler ve bilimdeki gelişmelerle beraber bu kök hücre nakillerindeki en önemli kaynak bir başka hastanın sağlam gözünden ya da bir yakın akrabasından elde edilen dokulardır. Ancak günümüzdeki bu kültür ortamlarıyla beraber hücreleri çoğaltmak mümkün olduğu için gelecekte çok küçük dokularla birçok insana, mesela bir endotel hücre naklinde bir donörden alınan hücrelerle belki yüzlerce hastayı tedavi etmek mümkün olabilecektir. Ya da iki gözü yaralanmış insanlarda çok küçük bir doku kaynağını aldığınız zaman yine bu dokuları kültür ortamında çoğalttığınızda bu tedavi için bir çare olacaktır. Yine doku kaynağı olmayan gözlerde de bir takım yeni dokular araştırılıyor. İnsanın deri dokusu, dudağındaki mukoza dokusu ya da bizim kanımızdaki multipotansiyel hücrelerimiz var. O hücrelerden de yeni hücreler üretme teknikleri araştırılıyor belki de yakında bu tür uygulamalar kullanım alanına girecektir.”