İç mimarlık bölümünde okuyan 1’inci sınıf öğrencileri, ‘Karşılaşmalar ve Başlangıçlar’ sergisini düzenledi.İstanbul Kent Üniversitesinde bulunan sergide 1’inci sınıf öğrencileri; hayal güçlerini kullanarak plastik, toprak, demir tel gibi farklı materyallerden tasarımlar oluşturdu.
Karşılaşmalar ve Başlangıçlar’ın üniversitede gerçekleştirilen ilk 1’inci sınıf sergisi olduğunu belirten Sanat ve Tasarım Fakültesi İç Mimarlık Bölümünde Prof. Dr. Tansel Korkmaz, “Dolayısıyla bütün 1’inci sınıf stüdyomuz burada yer almakta. Mimarlık öğrencilerimiz zamanının büyük çoğunluğunu stüdyoda geçirir, çalışmalarını burada yapar. Bu sergi ile de öğrencilerimiz sene içinde yaptıkları çalışmaları görmüş oluyor. Bütün yılı kafada toparlayıp değerlendirmek açısından bu çok önemlidir. Sergide 6 öğrencinin tasarımı var. Bunları çeşitli malzemeleri dönüştürüp yaptılar. Malzeme bilgisi çok önemli. Bu yüzden 1’inci sınıftan öğrencilere bunu veriyoruz” açıklamasını yaptı.
“DERSLERİMİZE BİRÇOK KONUK KATILIYOR”
Öğrencileri farklı alanlarda gezdirerek mekanları tek tek incelettiklerine değinen Prof. Dr. Korkmaz, derslere bu mekanları tasarlayan kişileri de konuk olarak çağırdıklarını vurguladı. Öğrencilerin konuklardan birçok farklı bilgiyi de edinebildiklerini belirten Prof. Dr. Korkmaz, “Bu sayede eğitimlerini her zaman öncülerden alıyorlar. Rol modeller bizim için çok önemlidir. Yani ders kitabının olduğu bir eğitime bağlı değiliz” dedi.
“FARKLI DÜNYAYLA KARŞILAŞMALARINI AMAÇLIYORUZ”
Prof. Dr. Korkmaz şunları söyledi:
“Deneyerek ve dokunarak yapılan şeyler hiçbir zaman unutulmaz. Sanat fakültesinde de ezber eğitim değil, bambaşka bir dünya var. Yaratıcılık ve bunu tetikleyen disiplinler çok önemlidir. Biz de bir ekranı, bütün tanımları unutun ve gövdenizle deneyimleyerek dokunarak yepyeni bir keşfe çıkın dedik. Onun için başka bir dünyayla veya birçok farklı dünyayla karşılaştıkları için sergimize ‘Karşılaşmalar’ dedik.”
“BEN ÇİZİM YAPAMIYORUM DÜŞÜNCESİNDEN ÇIKIN”
Tercih dönemi için de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Korkmaz, “Öncelikle mimarlık okumak istiyorlarsa ‘ben çizim yapamıyorum, resim güzel yapamıyorum, iç mimar olamam, tasarımcı olamam’ gibi düşüncelerden uzaklaşsınlar. Aslında çizim öğretilebilen bir şeydir. Kimse doğduğunda. Çizim yapmayı bilmez. Kolay öğretilen şeylerden bir tanesi çizim yapmaktır. Buraya geldiğinizde her şey size öğretilecek. Ayrıca sürekli yenilikleri takip etmek de önemlidir. Dolaysıyla öğrenci araştırmayı sevip meraklı olmalıdır. Mimarlık eğitimi mesaili değildir. Yani dersim saat 9’da başları akşam 4’te bitecek gibi bir durum yok. Öğrencilerimiz yeri geldiğinde bütün zamanını burada birlikte geçirmektedir. Bu vesileyle birbirlerinin çalışmalarını da eleştirip düşünmeyi sağlıyorlar. Bu yüzden bölümü seçecekler istekli, kararlı ve azimli olmalı” şeklinde konuştu.
“HEM BAVUL HEM SERGİ ALANI TASARLADIM”
Sergide bavul tasarımı bulunan 21 yaşındaki Fuat Mertçi ise “Tasarımım aslında bizim birinci dönemde malzemeyi denemek, malzemeyle tanışmak kısmında; plastik, biyoplastik, kağıt, tel, beton, ahşap olsun o modüllerde yaptığımız ürünlerin bir projesi. Hem taşıyıcı bir bavul hem de açıldığı zaman bir sergileme alanı ortaya çıkan bavul tasarladım. Vidalama, yapıştırma tekniği kullanmadan geçme, kenetlenme, bağlanma sistemini kullandım. Mimar olmak benim çocukluk hayalimdi. Normalde çok iyi çizim yapamazdım. Ama okuluma başladıktan sonra daha da iyi öğrenmeye ve çizmeye başladığımı fark ettim. Bölümümüz ne kadar zahmetliyse bir o kadar da zevkli” açıklamasını yaptı.