MB Akademi'nin kurucusu, MCC unvanlı profesyonel koç, eğitmen ve danışman Bediz Kılıçkını, ICF Türkiye’nin “Koçluk da Neymiş?” podcast yayınları kapsamında; kişilik, iletişim, gelişim psikolojisi, gibi alanlardan faydalanan önemli kuramlardan birisi olan “Transaksiyonel Analiz”i (TA) ve bu kuramın koçlukta kullanımını değerlendirdi. Kılıçkını, TA’nın çocuklarla iletişimdeki pozitif katkılarına dikkat çekerek; profesyonel koçların bu kuramı, iletişimi daha iyi anlayabilmek, daha derinlemesine bir anlayışa sahip olabilmek için bir yardımcı bir araç olarak kullandıklarını ifade etti. Kılıçkını, TA’yı terapistlerin teşhis ve tedavi amacıyla sıklıkla kullandığı vurgulayarak; TA’yı biliyor olmanın koçlara terapi yapma hakkını asla vermediğinin, çünkü terapinin işleri olmadığının ve böyle bir yetkilerinin de olmadığının altını çizdi.
Koçluk mesleğinin global çatı kuruluşu ICF’in (Uluslararası Koçluk Federasyonu) ülkemizdeki tek yetkili temsilcisi ICF Türkiye, profesyonel koçluk, psikoloji ve terapi ilişkisini gündeme getirmeye devam ediyor.
ICF Türkiye, 200’e yakın profesyonel koçun katıldığı Koçlar Buluşması etkinliği kapsamındaki “Psikolog Koçlar Koçluğu Konuşuyor” panelinde, “profesyonel koçluk-terapi” ilişkisini irdelemişti. Koçluk da Neymiş? podcast yayınları kapsamında ise, hem koçlukta hem de psikoterapide kullanılan ortak bir kuram olan Transaksiyonel Analiz (TA) kuramı ele alındı.
MB Akademi'nin kurucusu, MCC unvanlı koç, eğitmen ve danışman Bediz Kılıçkını’nın katıldığı podcast yayınında; terapistlerin teşhis ve tedavi amacıyla sıklıkla kullandığı psikoloji temelli, kişiliği anlamaya ve insan davranışlarını açıklamaya yarayan Transaksiyonel Analiz kuramından profesyonel koçların da iletişimi iyi analiz etmek ve kuvvetlendirmek amacıyla faydalandığı vurgusu yapıldı.
Bediz Kılıçkını: “TA’yı biliyor olmak biz koçlara asla terapi yapma hakkı vermez…”
Profesyonel koçluk mesleğinin psikolojiden çok beslendiğini ancak temel ve önemli bir fark olarak, bu bilgileri terapi yöntemi olarak kullanmadıklarını, başka bir ifadeyle asla terapi yapmadıklarını vurgulayan Kılıçkını; “TA psikoloji kuramı, birçok psikoloji kuramı gibi aslında kişiliği anlamaya çalışıyor. Bunu terapistler bir terapi yöntemi olarak teşhis ve tedavide kullanıyorlar ama biz profesyonel koçlar olarak, terapi işimiz olmadığı ve böyle bir yetkimiz olmadığı için, sadece iletişimi daha iyi anlayabilmek, birbirimizi daha iyi duyabilmek, daha derinlemesine bir anlayışa sahip olabilmek için yardımcı bir araç olarak kullanıyoruz. Her fırsatta ve ortamda söylediğim gibi, TA’yı biliyor olmak koçlara terapi yapma hakkı asla vermez ve asla bundan bahsetmiyoruz.” şeklinde konuştu.
TA’nın özellikle kurumsal dünyada ve koçlukta yer bulmasının en büyük sebebinin öncelikle adından kaynaklandığını belirten Bediz Kılıçkını; “Çünkü TA aslında, kendimiz ve çevremizle olan ilişkileri analiz etmemizi sağlayan önemli bir kuram. TA’nın koçluğa en büyük katkısı, koçluk yaptığımız kişiyi ve kendimizi daha yakından tanımamız adına doğru soruları sormamız için doğru bir rehber olabilmesi.” dedi.
TA’nın çocuklarla iletişimdeki pozitif katkıları
Duygu akışlarını takip etmede, anlamlandırmada ve yönetmede etkili bir yöntem olarak kullanılan TA’nın, özellikle çocuklarıyla iletişiminde önemli pozitif etkileri olduğuna da işaret eden Kılıçkını, şu bilgileri aktardı: “Kendi yaşadığımız dünyayı en doğru zannederken, ne yaşadığımızı ve niye yaşadığımızı anlamak yerine, karşımızdakileri değiştirmeye çabalamak ilişkilerimizi önemli ölçüde zedeliyor. Örneğin, geçmişte çok aktif bir hayatı olan ve oldukça girişken olan ben, şu anda oğullarıma ‘Aman aktif olun, girişken olun” gibi tavsiyeler verebilirdim. Ama TA sayesinde dönüp baktığımda, kendi tecrübelerimin çocuklarım için doğru olmayabileceğini görebiliyorum. Bu elbette ilişkimizi daha pozitif etkileyen bir alan da oluşturduğundan, çok önemli hale geliyor. Ama sadece kendimizi daha derin duymak için ve bize yol gösteren bir kuram olarak faydalanıyoruz ve oldukça da etkili sonuçlar alabiliyoruz.”
Editöre Not: TA-Psikoterapide teşhis ve tedavi amaçlı kullanılan fakat koçların böyle bir yetkisi olmadığı için sadece iletişimi daha iyi anlayabilmek, karşısındakini daha iyi duyup daha iyi bir anlayış geliştirebilmek için kullandıkları bir araçtır.