İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu "Bugünün iktidarı, verdiği cezayı ya da yaptığı bu müdahaleyi Ekrem İmamoğlu'na değil 16 milyon İstanbulluya hatta 86 milyon yurttaşımıza yapmıştır.Milli iradeyi yok saymıştır. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' anlayışına karşı gelmiştir ve insanlarımızın bu ülkenin gerçek sahibi olduğu prensibine karşı durmuştur" dedi.
Ekrem İmamoğlu, bir dizi ziyarette bulunmak üzere Bursa'ya geldi. Ziyaretlerine Gemlik ilçesinden başlayan İmamoğlu, esnaf ve halkla sohbet etti. Daha sonra Gemlik'in Umurbey Mahallesi'ne giden İmamoğlu, burada 3'üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın anıt mezarını ziyaret etti. İmamoğlu, Bayar'ın mezarının başında dua ederek, karanfil bıraktı. Bayar'ın torunu Akile Gürsoy'un da eşlik ettiği ziyarette konuşan İmamoğlu, "Güzel Bursa'mızın, güzel Gemlik'imizin çok özel bir yerindeyiz, Umurbey'deyiz. Hemen arkamızda rahmetli Celal Bayar'ı o güzel kadim dostluğun simgesi Atatürk'ümüzle bir arada görüyoruz. Önümüzde de kabri var. Hep birlikte duamızı ettik" dedi.
'CELAL BAYAR'IN HANEMİZDE ÇOK ÖNEMLİ YERİ VAR'
Celal Bayar'ın cumhuriyet tarihindeki çok özel isimlerden olduğunu belirten İmamoğlu, "Bizim hanemizde çok özel bir yeri vardır. Sürekli konuşulan, anılan, farklı bir isim olarak hep zihnimizde var olmuştur. Bugün Celal Bayar isminin aslında tam da olduğu yerde aslında ülkemizin hak, hukuk, adalet, demokrasi mücadelesinden de bahsetmeden geçilmez. Rahmetli Bayar, sadece ülkemizin cumhurbaşkanı, sadece Kuva-yi Milliye'ci, Kurtuluş mücadelesinde mücadele etmiş sonrasında ülkemizin gelişimine hem iktisadi hem diğer alanlarda hizmet etmiş birisi değil. Aynı zamanda ülkemizin demokrasisine de çok özel emekleri olan bir insan. Çok partili sisteme geçiş ve sonrasında siyasi mücadelenin içerisinde olmuş çağdaşlaşma anlamında adım atmış büyüğümüz. Bahsettiğimiz süreç 70 yılı aşkın bir süreç. Demokrasi mücadelesindeki çok partili süreç ve sonraki adımlar. Elbette birçok sıkıntılar ülkemiz yaşadı" diye konuştu.
'MİLLET İRADESİ YOK SAYILIYOR'
Millet iradesinin ülke genelinde güçlü şekilde gerçekleşmesi için mücadele ettiklerini söyleyen İmamoğlu, "Bugün 2023 yılında, cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünde yoğun bir biçimde demokrasi mücadelesini; hak, hukuk, adalet arayışını ülkemizde bir yoksunluk olarak hala konuşuyor ve tartışıyorsak bu gerçekten cumhuriyetimizin 100 yılına yapılan büyük bir ayıptır. Bu ayıbın son perdesi, İstanbul'a ne yazık ki bugünkü erkin, bugünkü hükümetin, yargıyı siyasetin silahı gibi kullanma kavramıyla hareket edişinin sürece olan yansıması, İstanbul halkının cezalandırılması. Millet iradesinin yok sayılması ama bu mücadeleyi şunun için veriyoruz; ortaya konan bu müdahalenin bir an önce bertaraf edilmesinin tek yolu vardır, o da millet iradesinin ülkemizin her sathında ortaya güçlü bir şekilde konması mücadelesi" dedi.
'MİLLİ İRADE YOK SAYILDI'
Mücadelesini sürdüreceğini söyleyen İmamoğlu, "Bursa'da olacağım, Nilüfer'de ve Mudanya'da olacağım. Yarın Bilecik'te, Bozüyük'te olacağım. Daha sonraki günler İstanbul'un her sokağında ve ülkemizin her sokağında olacağım. Bunu anlatacağım. Çünkü bugünün iktidarı, verdiği cezayı ya da yaptığı bu müdahaleyi Ekrem İmamoğlu'na değil 16 milyon İstanbulluya hatta 86 milyon yurttaşımıza yapmıştır. Milli iradeyi yok saymıştır. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' anlayışına karşı gelmiştir ve insanlarımızın bu ülkenin gerçek sahibi olduğu anlayışına ve prensibine karşı durmuştur. Bu bir avuç insanın duruşuna ve tek bir insanın kararına karşı milletimizin buna en büyük ve en güçlü cevabı da önümüzdeki seçimlerde vereceğinden en ufak bir kuşkumuz yoktur. Esas olan millettir. Esas olan milletin iradesidir. Bundan daha güçlü hiçbir şey yoktur" diye konuştu.
Haysiyet mücadelesini hep birlikte büyütmek istediğini kaydeden İmamoğlu, "Eğer hep birlikte cumhuriyetimizin 100'üncü yılını güçlü demokrasiyle taçlandırırsak ve bunu hak, hukuk, adalet anlayışını en üstün seviyeye taşıyabilirsek ki bundan hiçbir kuşku duymuyorum. Milletimizin kararlığını her noktada görüyorum. Çocuklarımızda, gençlerimizde görüyorum. İşte bunu yapabilirsek inanın ki önümüzdeki yüzyıl, gerçek anlamda dünyada Türkiye'nin yüzyılı olur. Bunu hep birlikte başaracağız. Bu güzel buluşmada bizlerle beraber olan saygıdeğer dostlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Haysiyet mücadelemizi hep birlikte büyütelim istiyorum. Yaşasın demokrasi, yaşasın cumhuriyet. Günün sonunda, mayıs ayında unutmayın ve kalbinizden hiç çıkarmayın ki her şey çok güzel olacak" dedi.