İngiltere polis gücü (Metropolitan Police), 2021’de görevdeki bir polisin genç bir kadını kaçırarak, cinsel istismar sonrasında öldürmesi üzerine teşkilatın kültür ve standartları araştırması için bağımsız bir rapor hazırlattı.
Bugün yayınlanan raporun bulgularında polis gücündeki ırkçılık, cinsiyetçilik ve homofobiye dair tespitler yer aldı.
İngiltere’de 2021 yılında Sarah Everard'ın polis memuru Wayne Couzens tarafından kaçırılması, cinsel istismara uğraması ve öldürülmesi üzerine Met Polis Teşkilatı, kendi içinde kültür ve standartları araştırması için bağımsız bir rapor hazırlattı. 363 sayfalık raporun bulgularında, polis gücünün kurumsal olarak ırkçı, kadın düşmanı ve homofobik olduğuna dair tespitler yer aldı. Raporda kadın polislerin arabalarına idrar torbalarının atılması, erkek memurların birbirinin cinsel organına fiske atması veya kahve kupalarına cinsel oyuncakların konması gibi rutin ‘şakalar’ yapıldığının altı çizildi.
RUTİN CİNSİYETÇİLİK VE KADIN DÜŞMANLIĞI
Raporda “Personel ve memurların yüzde 22'si zorbalığa maruz kalmıştır. Met genelinde insanları aynı görünmeye, aynı davranmaya ve aynı konuşmaya teşvik eden derin bir kültür ve farklılığa karşı bir direnç vardır… Kadın memurlar ve personel rutin olarak cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığı ile karşı karşıya kalmaktadır” ifadeleri yer aldı. Siyahi ve etnik azınlığa mensup polislerin, iş arkadaşları tarafından ırkçılığa maruz kaldıkları ve olayları görmezden gelerek bildirmeye değer bulmadıkları raporla ayrıca tespit edildi.
Raporda ayrıca geçen yaz yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle dondurucunun bozulduğu, içindeki tüm ‘organik kanıtların’ imha edilmek zorunda kalındığı ve bu sebeple açılan cinsel istismar davalarının düştüğü vurgulandı.