Kastamonu’nun Cide ilçesine bağlı Kovanören köyünde yaşayan 57 yaşındaki Şerafettin Demir, iki yıl önce çalıştığı inşaatta yaşadığı iş kazası sonrası hayvan yetiştirmeye karar vererek koyun yetiştiriciliğine başladı. Yaklaşık 90 bin TL civarındaki borçlarını ödemek isteyen Demir, 39 koyun ve 35 kuzusunu satmaya karar verdi. Demir, 74 küçükbaş hayvanını satmak için bir internet sitesi üzerinden ilan verdi. İlanı gören bir şahıslar, Demir’i arayarak koyunları almak istediğini söyledi. Daha sonra evine gelen şahıslarla anlaşan Demir, 74 küçükbaş hayvanını 125 bin TL karşılığında sattı. Şahıslar, satın aldıkları koyunlardan 35 koyunu kamyona bindirdi. Şahıslar koyun ve kuzuların kalan kısmını almak için bir daha geleceklerini belirterek, Demir’e satın aldıkları koyunların parasını ödemek için kendi ile gelmesini söyledi. Daha sonra Kastamonu kent merkezinde bulunan bir otelde Demir’i bırakıp bankadan para çektikten sonra geri döneceğini söyleyen şahıslar kayıplara karıştı. Dolandırıldığını anlayan Demir ise Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğüne giderek suç duyurusunda bundu. Demir’in 12 kuzusu da anneleri olmaması sebebiyle sütsüz kalarak telef oldu.
“Beni bir otelin önüne bıraktılar ve yok olup gittiler”
Yaşanan olayı anlatan Şerafettin Demir, “Ben koyunlarımı borçlu satın aldım. 90 bin lira borcum bulunuyordu. Koyunlarımı satın borcumu ödeyecektim. Bu yüzden koyunlarının satışını internete vermiştim. İnternette koyunların satışını görünce bu şahıslar beni aradı. Sabah saat 10.00 gibi aradılar bizi. O gün saat 15.00 sıralarında köyümüze geldiler. Biz burada arkadaşlarla anlaşma sağladık. Buradan ana koyunları yanlarında getirdikleri araca yükledik ve buradan Kastamonu merkez Kuzeykent Mahallesi’ne götürdük. Biz de ‘büyükbaş hayvan var’ dediler. Büyükbaş hayvanları için pazarlık yapacaktık. Kastamonu’ya vardığımızda beni bir otelin önüne bıraktılar ve yok olup gittiler. Beni bir daha da aramadılar. Ben ise aradığımda benim telefonlarımı açmıyorlar. Bana ‘saat 12.00 gibi geliriz’ demişlerdi. Saat 12.00 oldu ama ne gelen oldu ne de giden oldu. Saat 14.30 oldu arıyorum ama telefonumu açan yok. Ben otelde sabah saat 19.00’a kadar tek başıma kaldım. Zaten orada tek başıma kalınca korktum, eşim de devamlı beni arıyordu, ‘seni dolandırdılar, oradan kaç, başını belaya sokacaklar’ dedi. Bu şahıs beni sabah saat 07.00 sıralarında aradı. ‘Ben malı buradan yükledim, sen Şenpazar ilçesine geç, ben senin biletini ayırttım’ dedi” diye konuştu.
“Bizi tehdit ettiler”
Dolandırıldığını anlayınca suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Demir, “Telefon kayıtlarımız var. Benim eşim ile görüşme yaptılar. O zaman Kastamonu’da oteldeydim, otelden yeni çıkmıştım. ‘Eğer polise, jandarmaya giderseniz size bir kuruş para vermem’ diye bizi ayrıca tehdit etti. Eşim beni aradı, o yüzden ben oradan kaçmak zorunda kaldım. Eşimi arayıp tehdit ederek korkutmaya çalışıyorlar. Bunun üzerine ben Kastamonu Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne gittim. Zaten onların hemen isimleri çıktı. Aracı bulduk, güvenlik kamerası kayıtlarından çıktı ortaya, adamları buldular. Ondan sonra ne oldu bilmiyorum, şahısların ifadeleri alındı mı alınmadı mı bize gelen bir bilgi yok. Ben Emniyet Müdürlüğünü arıyorum, ‘şu an için size bilgi veremeyiz’ dediler. Son durumu bu yüzden bilemiyorum” şeklinde konuştu.
“Benim canım çok yandı, başka kimsenin canı yanmasın”
12 tane kuzusunun dolandırılmasının ardından annelerinin olmaması sebebiyle telef olduğunu ifade eden Demir, “35 tane koyunlarımın yavrusu vardı. Kuzularımızın annesi olmayınca 12 tane yavru öldü. Şu anda sadece 23 tane kuzum kaldı. Kuzularım ölmesin diye süt tozu alıyorum, süt tozuyla ölmesinler diye besliyorum. Bu da çok pahalı, kilosu 60 TL. Aşağı yukarı haftada 10 kilogram süt tozundan yiyorlar. Çok zor oluyor. Ben yetkililerden bizi dolandıranların yakalanmasını istiyorum. Bunların cezalandırılmasını istiyorum. Benim canım çok yandı, başka kimsenin canı yanmasın. Bunların ben şebeke olduğunu düşünüyorum. Bunların her tarafı dolandırdığını duydum. Başıma bu iş geldikten sonra dünya kadar mesajlar geliyor. ’Bizim de canımızı yaktılar’ diyenler var. Bunlarla ilgili işlem yapılacak mı, yapılmayacak mı bilemiyoruz. Halen telefonu açık, arıyorum ‘sana 2 bin lira para gönderiyorum. Git bankaya çek’ diyor ama sürekli yalan konuşuyor, bizimle dalga geçiyor” ifadelerini kullandı.
“Çok güzel planlayıp da buraya gelmişler”
Şerafettin Demir’in eşi Fatma Demir de yetkililerden yardım isteyerek, “Koyunlarımız dolandırıldı. Çok üzgünüm. 1 haftadır üzüntüden ağlıyorum. Dayanamıyorum, evimiz adeta cenaze evi gibiydi. Bilmiyorum, nasıl çözülecek her gece de ağlıyorum. Annesi olmayınca kuzularımızda ölüyor. Kuzularımızın ölmesine de dayanamıyorum. 12 tane kuzumuz öldü, her gün bir tane kuzumuz ölüyor. Allah’a dua ediyorum, kuzularımızı annelerine kavuştur diyorum. Artık olan oldu. Bize bir bilgi haber gelmiyor. Bizim bütün geçimimiz bu koyunlardandı. Geçimimizi bu koyunlar sağlıyordu. Eşim ile birlikte ikimiz çobanlık yapıyorduk dağlarda. 1 yıl öncede burada evimiz yanmıştı. Geçtiğimiz yıl Ramazan ayında evimiz yanmıştı. Bu yılda Ramazan ayında koyunlarımız dolandırıldı. Allah’ın hikmeti midir bilmiyorum. Gerçekten çok zor durumdayız. Yardıma ihtiyacımız var. Öyle bir dolandırıldık ki anlamadık. Önce koyunları getirelim, çünkü kuzular altta ezilir diyorlar. 3-4 tane hamile koyun vardı, onları da bize ayırttı, kuzuları da ayırttı, ‘ikinci sefere onları da alalım’ dedi. Yoksa böyle bir oyuna kanmazdık biz. Çok güzel planlayıp da buraya gelmişler. Bizim ciğerimizi yaktılar, Allah’ta onlarınkini yaksın” dedi.
Ailenin zor durumda olduğunu söyleyen akrabaları Cemre Demir ise, “Aile gerçekten zor durumda. Yavrular anneleri olmadığı için sürekli ölüyor. Aile de üzüldükçe bizde üzülüyoruz burada. Yardım bekliyoruz” diye konuştu.