Rus işgal güçleri tarafından kontrol edilen Ukrayna topraklarında “Rusya’ya bağlanma” konulu sözde referandum düzenleniyor. Rusya ve Rusya’nın desteklediği ayrılıkçı güçler tarafından yönetilen Ukrayna’ya ait Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporijjya bölgesindeki sözde referandumlar bugün itibarıyla başlayıp 27 Eylül’de sona erecek.
Ukrayna’nın doğusunda Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki sözde Donetsk Halk Cumhuriyeti ve sözde Lugansk Halk Cumhuriyetlerinde, Rus işgal güçleri tarafından kontrol edilen Zaporijya ve Herson bölgelerinde Rusya’ya bağlanma konulu “referandumlar” bugün başladı.
Rusya ve Rus yanlısı ayrılıkçı güçlerin kontrol ettiği sözde Lugansk ve Donetsk halk cumhuriyetleri, 6 aydır Rus işgali altında bulunan Herson ve Zaporijya bölgelerindeki kukla yönetimleri, 20 Eylül’de Rusya’ya bağlanma konulu “referandum” düzenleyeceklerini duyurdu.
Sahte referandum sonucunda Rusya’nın işgal altında tuttuğu bölgeleri ilhak etmesi bekleniyor. Öte yandan Rus yetkililer, referandumun ardından Rus toprağı olarak kabul edilecek bölgelerin savunması için stratejik nükleer silah dahil elinde olan her türlü silahları kullanabilecekleri yönünde tehditlerde bulunuyor.
Rusya’nın sözde referandum düzenleme kararını değerlendiren Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmıtro Kuleba, “ ‘Sahte ‘referandumlar’ hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Herhangi bir hibrit ‘seferberlik’ de olmayacak. Rusya, Ukrayna topraklarının bazı kısımlarını yasa dışı olarak işgal eden bir saldırgan olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Ukrayna topraklarını işgalden kurtarma hakkına sahiptir ve Rusya ne derse desin onları özgürleştirmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Dünyanın tanımadığı ve tanımayacağı sözde referandumlarla ilgili Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Ukrayna’nın Rus kontrolü altındaki bazı bölgelerinde tek taraflı referandumlar düzenlenmesi yönündeki girişimlerden endişe duymaktayız. Bu tür gayrı meşru oldubittiler, uluslararası toplum tarafından tanınmayacaktır. Aksine, diplomatik sürecin canlandırılması çabalarını zora sokacak ve istikrarsızlığın derinleşmesine yol açacaktır.
Bu vesileyle 2014’te Kırım’ın yasadışı ilhakından bu yana vurgulamakta olduğumuz, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliğine yönelik desteğimizi yineliyor, süregiden savaşın söz konusu hedef temelinde barışçıl müzakereler yoluyla çözümü için gereken her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu yineliyoruz.