İtalya'nın başkenti Roma'da yüzlerce aşırı sağcı, 46 yıl önce öldürülen üç Neoazi Gençlik Cephesi üyesini anmak için düzenlenen etkinlikte hep birlikte Nazi selamı verdi.
Avrupa’da aşırı sağ, çirkin yüzünü somut örneklerle gösteriyor. İtalya'nın başkenti Roma'da yüzlerce aşırı sağcının, 46 yıl önce öldürülen üç Neoazi Gençlik Cephesi üyesini anmak için düzenlenen etkinlikte hep birlikte Nazi selamı vermesi ortalığı karıştırdı. Kendisi de siyasete neofaşist gençlik hareketlerinde başlayan Başbakan Giorgia Meloni'nin hükümetinden henüz bir açıklama gelmezken muhalefet, aşırı sağcı partilerin kapatılması ve soruşturma açılması için çağrı yaptı.
Söz konusu görüntüler, 1978 yılında Roma'nın güneydoğusundaki Via Acca Larentia'da öldürülen eski MSI'nin (aşırı sağcı İtalyan Sosyal Hareketi - Meloni'nin partisi İtalya'nın Kardeşleri'nin öncülü) gençlik cephesine mensup üç genç için düzenlenen anma töreninde çekildi. Cinayetlerin işlendiği eski MSI genel merkezinin önünde toplanan yüzlerce faşist, öldürülen militanların adları okunurken "Yaşıyor" diye bağırıp faşist selamı vererek ellerini kaldırdı.
Liberal Azione (Aksiyon) Partisi'nin lideri Carlo Calenda, "Bir Avrupa demokrasisinde kabul edilemez bir utanç" derken, Demokrat Parti lideri Elly Schlein da Benito Mussolini'nin seçim kazanıp çok partili sistemi kaldırdığı döneme atıfla "1924'e benziyor. Yaşananlar kabul edilemez. Neofaşist grupların, anayasada yazdığı gibi kapatılması gerekiyor" çıkışı yaptı.
Aşırı sağcı köklere sahip İtalya'nın Kardeşleri partisinden tepkilere bir yanıt gelmezken, koalisyon ortağı olan daha ılımlı Forza Italia partisine mensup Dışişleri Bakanı Antonio Tajani diktatörlüğün herhangi bir şekilde kutlanmasının kınanması gerektiğini söyleyerek "Ülkemizde faşizmin savunulmasını yasaklayan bir yasa var" dedi.
İtalya’nın en büyük işçi sendikası Genel İş Konfederasyonu (CGIL) Avrupa ve Uluslararası İlişkiler Başkanı Salvatore Marra, yaşananları BirGün’e değerlendirdi.
İtalya’da basına yansımasa bile aslında artan bir şekilde benzer olayların yaşandığına dikkat çeken Marra, “Bir hafta kadar önce bir başka aşırı sağ grup, Roma’da açık bir şekilde kuruluşunun 20’nci yılını kutladı. Neofaşist olduğunu ilan eden bu grup, Roma’nın merkezinde belediyeye ait bir binayı zorla işgal etmiş durumda. Binanın dış görünüşünü tamamen değiştirdiler. Neredeyse her hafta böyle bir olay yaşanıyor” dedi.
Neofaşistlerin Ekim 2021’de CGIL’in merkez binasına yaptığı saldırıyı hatırlatan Marra, “Bu İtalya’da ve Avrupa’da, hatta küresel düzeyde son yıllarda yaşanan en ciddi neofaşist saldırıydı. Saldırıdan sonra dünyanın birçok yerinde dayanışma gösterileri düzenlendi. CGIL olarak, o dönemki hükümete ve Avrupa Parlamentosu’na neofaşist partilerin ve organizasyonların ve sembollerin yasaklanması için bir yasa talebinde bulunduk. Parlamento hiçbir şey yapmadı. Diğer yandan şimdiki hükümetin temsilcileri ise direkt ve sürekli olarak neofaşizm göndermeleri yapıyordu” diye konuştu.
Mart ayında göreve geldiğinde CGIL’e yapılan saldırıyı kınayan Meloni’nin gündemde çok yer etmesine rağmen son yaşanan olaya ilişkin tek bir kelime dahi etmediğine dikkat çeken Marra, “O dönemde ne talep ettiysek şimdi de aynısını talep ediyoruz. O dönemde Mario Draghi’nin merkez sol hükümeti vardı. Yani sağ veya sol fark etmeksizin hiçbir şey yapılmadı, ki İtalya Anayasası, faşizmle mücadeleden doğan bir anayasa.”
“Faşizm” teriminin doğduğu İtalya’da hala böyle olaylar yaşanmasını “utanç verici” olarak niteleyen Marra, sözlerini şöyle sürdürdü: “Böyle olaylarda İçişleri Bakanı’nın oraya polis yollayarak katılanların isimlerini tek tek alması gerek, çünkü Anayasa faşistlerin bir araya gelmesini ve faşist partilerin tekrar kurulmasını yasaklıyor. Ancak ülkede Cumhurbaşkanı’ndan sonra ikinci isim olan Senato Başkanı, ‘Mussolini’nin bedeninde yaşadığını’ söyleyebiliyor.”
Tüm dünyada yükselen aşırı sağa dikkat çeken Marra, şunları söyledi: “Giderek büyüyorlar ve bunlar sert bir şekilde kınanıp önlem alınmadıkça büyümeye devam edecek. Avrupa Parlamentosu’nda CGIL saldırısı görüşüldü ancak onların ülkelere dair bir yaptırım gücü yok. Ancak faşizme hep bir ağızdan karşı çıkarak, eğitimle bunu yenebiliriz. Bu uluslararası bir mücadele.”