İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada polislerin yaşadığı siyasi baskı ve mobbingden söz etmişti. Polislerin baskı sonucunda istifa ettiğini ve intihar vakalarının arttığını belirten Akşener, “Peki, bu vahim durum karşısında, Bay Kriz ve ‘usta' İçişleri Bakanı ne yapıyor? Hiçbir şey…” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i hedef alarak yaptığı yazılı açıklamada, “Seni en iyi biz biliriz” dedi.
İYİ PARTİ’DEN SOYLU’YA YANIT VERİLDİ
İYİ Parti’den yapılan yazılı açıklamada Soylu’nun sözlerine şöyle yanıt verildi:
“Sayın Genel Başkanımız, bugün, partimizin grup toplantısında, Emniyet Teşkilatımızın çalışma şartları, sorunları ve özlük haklarına dair hatırlatma ve uyarılarda bulunmuştur.
Mesai saatlerinden, ekonomik sorunlarına, maruz kaldıkları mobbingten, yeni yayınlanan ve tartışma yaratan yönetmeliğe kadar birçok konuda yaşanan sorunların, Emniyet Teşkilatımızın moral ve motivasyonunu olumsuz etkilediği, herkesin malumudur.
Etkili konuşmaktan daha önemlisi etkili dinleyebilmektir. Etkili dinlemekten de önemlisi dinlediğini anlayabilmektir.
“CUMHURBAŞKANININ BİLGİSİNE SUNUYORUZ”
Bu tespit ışığında; Genel Başkanımızın teşkilat mensuplarına tercüman olan sözleri, bizzat teşkilatın amiri konumundaki İçişleri Bakanı tarafından belli ki anlaşılmamıştır. Bunun bir tercih olmasını dileriz. Zira; tercih değil de bir idrak sorunu ise durumun daha da vahim olduğunu kamuoyunun ve bu atamanın sorumlusu Sayın Cumhurbaşkanının bilgisine sunuyoruz.
Sayın Genel Başkanımızın konuşmasında da belirttiği gibi 5-10 maaş alan danışmanlar ve saray avanesi konusundaki iktidarın duyarsızlığının canlı bir örneği de bu vesile ile tecrübe etmiş bulunmaktayız.
Sayın Genel Başkanımızın TBMM grup konuşmasında 314.000 TL maaş alanlara ilişkin tek bir cümle etmeyen Usta Bakan, daha önce de örneklerine defalarca vakıf olduğumuz üzere; her sıkıştığında bilumum terör örgütlerinin isimlerini sayarak, düne kadar irtibatlı ve iltisaklı olduğu, methiyeler düzdüğü FETÖ'nün güncellenmiş versiyonu gibi görevi ve yetkisini karine yaparak iftira ve suç uydurma içerikli aciz siyasetine kararlılıkla devam etmektedir.
“YAŞAYAN ÖRNEĞİ…”
Bir bakan düşünün ki; katıldığı her miting ve parti toplantısında, Sayın Genel Başkanımıza sayısız iftira ve ithamda bulunup devamında hiçbir şey yapamamaktadır. Siyaseti ve Bakanlık görevini birbirinden ayıramayan, kişisel ikbalini, milletin, demokrasinin hukuk ve adaletin önüne konumlandırmış olan Usta Bakan'ın sene-i devriyesine yaklaştığımız hakkındaki iddialara ilişkin bir arpa boyu yol alınmamış olmasındaki rolünü de yakından takip ettiğimizi bu vesile ile kamuoyu ile paylaşmak isteriz.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini, ucube sistem olarak tanımlamamızın yaşayan örneği olan Usta Bakan, bir İçişleri Bakanı'nın görevinin patronuna şirinlik, görevde kalabilmek için her türlü tavizi vermek ve bu uğurda her türlü işbirliğine sıcak durmak olduğunu defalarca olduğu gibi bu olayda da çekinmeden ortaya koymuştur.
Emniyet Teşkilatımızın, mücadele kararlığı ve kahramanlıklarını, kişisel siyasi çıkarı uğruna kullanmaya teşebbüs eden Usta Bakana, teşkilat ve mensuplarının yapısal sorunlarıyla kalıcı olarak ilgilenmesini öneriyoruz.
Sayın Genel Başkanımızın, TBMM Grup konuşmasında ifade ettiği gibi, “İçişleri Bakanlığı Türk Devlet idaresinin en önemli kurumlarından biridir.”
Dolayısıyla, bu kurumun başındaki kişinin de, makamının önem ve ağırlığına uygun bir üslup taşıması, devletimizin itibarı açısından son derece kıymetlidir.
“Kifayetsizliğin ve seviyesizliğin” hiçbir idareciye bir şey katmayacağını ve yakışmayacağını hatırlatarak ilan etmek isteriz ki; İYİ Parti, Emniyet Teşkilatımızın sorunlarını dile getirmeye, bu sorunlara çözümler önermeye devam edecektir.
Mevcut iktidar bu sorunları çözmediği taktirde de, İYİ Parti iktidarında gereğini hızla yapacaktır.”