İZMİR’de bu yıl 6’ncısı düzenlenen Ege Ekonomik Forumu, İzmir ve Ege’nin bilim, akademi, siyaset, yerel yönetimler ve iş dünyasını bir araya getirdi.
Ege Ekonomik Forumu’nun onur konuğu olan Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş video mesaj gönderdi. Dünya tedarik zincirlerinin yeniden yapılanması sürecinde merkezi bir konuma yerleştirmeyi amaçladıklarını belirten Bakan Muş, “Uzak ülkeler stratejisini devreye aldık. Bu strateji ile belirlediğimiz 18 uzak ülkeye ihracatımızı 4 katına çıkartarak ülkemizin ihracatına yıllık ilave minimum 60 milyar dolar katkı sağlamayı hedefliyoruz" dedi.
İzmir’de, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı tarafından ‘Geleceğin Sinyalleri- Jeopolitik, Ekonomi, Bilim, Teknoloji, Çevre ve İnsan’ ana teması ile 6’ncısı düzenlenen Ege Ekonomik Forum, başladı. Onur konuğu Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş’un video mesaj göndererek katılım sağladığı foruma, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam ve çok sayıda iş dünyası temsilcisi katıldı.
'UZAK PAZARLARDAN 60 MİLYAR DOLAR KATKI BEKLENİYOR'
Ege Ekonomik Forumu’na videolu mesajla katılan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, küresel ekonominin zorlu bir dönemden geçtiğini belirtti. Küresel ekonomideki köklü dönüşümün Türkiye’nin ekonomik sıçrama hedefleri bakımından çok kritik fırsatları bünyesinde barındırdığını dile getiren Bakan Muş, ihracatın menzilini arttırmak ve dünyanın en büyük pazarlarındaki payı yükseltmek için uzak ülkeler stratejisini devreye aldıklarına değinip, “Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüzde 11,4 ile son 50 yıldaki en büyük büyüme oranına ulaşmıştır. 2022 yılının ilk 9 ayında da yüzde 6,2 gibi çok önemli bir büyüme performansı göstermiştir. Yüksek seyreden enerji ve gıda fiyatlarının olumsuz etkilerine rağmen kaydedilen bu yüksek oranlı büyümede mal ve hizmet ihracatına katkısı 3,4 puan seviyesinde gerçekleşmiş, ihracat büyümenin itici gücü olmaya devam etmiştir. Bu doğrultuda 2022 yılı Ocak-Kasım dönemi ihracatı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 14 oranında artmış ve 231 milyar dolar seviyesine çıkarak güçlü bir performans göstermiştir. Bununla beraber enerji, altın ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artış ithalat faturalarımıza ve dolayısıyla dış ticaret dengemize olumsuz yansımayı sürdürmüştür. İhracatımızın sürdürülebilir artışı için bakanlık olarak destek mekanizmalarımız da dahil olmak üzere politika araçlarımızı olabildiğince çeşitlendiriyoruz. Bu kapsamda özellikle ülkemizi dünya tedarik zincirlerinin yeniden yapılanması sürecinde merkezi bir konuma yerleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu çerçevede ihracatımızın menzilini arttırmak ve dünyanın en büyük pazarlarındaki payımızı yükseltmek için uzak ülkeler stratejisini devreye aldık. Bu strateji ile belirlediğimiz 18 uzak ülkeye ihracatımızı 4 katına çıkartarak ülkemizin ihracatına yıllık ilave minimum 60 milyar dolar katkı sağlamayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
‘İZMİR İKTİSAT KONGRESİ KURULUŞUN TEMEL TAŞIDIR’
Şubat ayında ikincisi yapılacak olan İzmir İktisat Kongresi çalışmaları hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise “Geçmişin Türkiye’sinin inşasında önemli rol üstlenen İzmir’in geleceği inşasında da büyük sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz. 9 Eylül sadece İzmir değil, Türkiye’nin kurtuluşuna işaret eder. İzmir İktisat Kongresi de kuruluşun temel taşıdır. Bu kongre aynı zamanda ortak aklın o koşullarda bile nasıl inşa edilebileceğini gösterdi bize. Atalarımız o günün koşullarında birbirlerini duyup, dinlemeye, karar almaya irade koymuşlar ve bunu başarmışlar. Özetle İzmir, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olarak geleceğin inşasından da sorumludur. Bunu İzmir’den başka hiçbir şehirden bekleyemezsiniz. Bu İzmir’in hem hakkı hem de sorumluluğudur. İktisat aslında bir bilim değil, kültür hareketidir. İktisat hayattır, biziz. Şehrimizdeki eşsiz güç birliği sayesinde ufku Türkiye’yi de aşan çok büyük sonuçlar ortaya konulacak" dedi.
‘ATAK DAVRANARAK MANEVRA KABİLİYETİMİZİ KORUMALIYIZ ‘
Dünyada yaşanan gelişmelerin uluslararası ticaret ve tedarik zincirleri üzerinde bir değişime yol açtığını vurgulayan İZTO Başkanı Mahmut Özgener, önümüzdeki dönemde artık, tek bir tedarik sürecinin değil, farklı zamanlarda farklı tedarik yöntemlerinin deneneceğini belirtti. Yeni bir ekonomik konjonktür ile karşı karşıya olduklarını ve bu dönemde mevcut politikalarla işlerin aynı şekilde devam ettirmenin mümkün olmayacağına dikkat çeken Özgener, “Önümüzdeki dönem, ekonomi politikalarının ve ticari tercihlerin yenilendiği bir süreçten geçmeye devam edeceğiz. Geleneksel pazarların değiştiği, tedarik zincirlerinde alternatifli seçeneklerin arttığı bu süreçte atak davranarak manevra kabiliyetimizi korumalıyız" dedi.
Elektrikli araba gibi hareket halindeki araçların şarj edilmesi için hidrojen üretimi konuşulduğunu belirten Özgener, hidrojen üretiminde yüksek elektrik tüketimine ihtiyaç duyulduğunu aktardı. Çözüm olarak deniz ortası rüzgar enerji santrallerinin (RES) gündeme geldiğine dikkati çeken Özgener, İzmir’in deniz ortası RES alanında yapılacak yatırımlara uygunluğuyla ön plana çıktığını vurguladı.
YORGANCILAR’DAN EĞİTİM VURGUSU
Eğitim sisteminin acil bir şekilde değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise “Pandemi öncesinde geleceğe dair çok heyecanlıyken, enflasyonun arttırdığı risklere ve enerji krizine geleceğe umutla bakmamızın önündeki engeller olarak görüyoruz. Bizim geleceği doğru okuyup, ona göre adımlarımızı atmamız gerekiyor. Nitelikli iş gücünü sağlayabilmek için eğitimden başlamamız gerekiyor. Ar-Ge merkezlerinin sayısını arttırmak, verimliliği arttırmak anlamına gelmiyor. Türkiye'de ürün geliştirme üzerine bir politika yok. Bu eğitim sisteminde başka bir şey beklenemez. Çözümün tek yolu eğitim. Eğitim sistemimizi mutlaka acil bir şekilde değiştirmemiz gerekiyor. Ne kadar geç kalırsak, gelişmiş ülkelerle aramızdaki fark büyüyor" diye konuştu.
‘TÜRKİYE DAHA İYİSİNİ HAK EDİYOR’
Ekonominin büyümesi, asgari ücretin artmasının olumlu olduğunu belirten EİB Koordinatörü Jak Eskinazi de “Ancak her gelen zam enflasyonu tetikliyor, bu basit denklem enflasyon sarmalı değil mi? Ya da enflasyonla gelen büyüme sürdürülebilir nitelikli bir büyüme mi? G20 Sonuç Bildirgesi’nde denildiği gibi, ‘Bugünün çağı savaş olmamalı. Türkiye’nin çağı da ekonomik kriz olmamalı. Yüksek kapasitemizle, üretim kalitemizle, dünyanın önde gelen markalarıyla uzun yıllar çalışmanın tecrübesiyle, lojistik olarak yakın konumumuzla dünyanın en kilit tedarikçi ülkelerinden biriyiz. Bugün önümüzdeki yeni yüzyılı şekillendirmeye doğru giderken emin olun Türkiye 30 yıl geriye gitmeyi değil, daha iyisini hak ediyor" ifadelerini kullandı.