İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma Uygulama Hastanesi, bu kez damak yarığı anomalisi ve solunum problemi nedeniyle boğazının delinmesi öngörülen 21 günlük Yusuf bebeği öncü uygulamaları ile hayata bağladı. Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Serap Titiz Yurdakal, “Yusuf bebeği agresif cerrahi müdahaleden kurtarıp hayata bağladığımız için mutluyuz” diye konuştu.
Gaziantep’te yaşayan Dal ailesinin 21 günlük Yusuf bebeği, damak yarığı anomalisi ile dünyaya geldi. Doğumunun ardından solunum sıkıntısı ve beslenme problemleri yaşamaya başlayan Yusuf bebek, kaldırıldığı bir sağlık kuruluşunda yenidoğan yoğun bakım ünitesine alınarak solunum cihazına bağlandı. Yapılan tetkiklerin ardından, “Piere Robin Sendromu” teşhisi konulan Yusuf bebeğin rahat nefes alabilmesi için boğazının delinmesi (trakeaostomi) işleminin yapılması gerektiği belirtildi. Bu tedavinin uygulanmasını istemeyen aile, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma Uygulama Hastanesi’ndeki öncü çalışmaları duyarak sevklerini talep etti. Yusuf bebek, entübe halde Yenidoğan Bakım Ünitesi’ne nakledildi. DEÜ Hastanesi’nde Prof. Dr. Nuray Duman ve Uzm. Dr. Coşkun Armağan gözetiminde tedaviye alınan Yusuf bebek, yapılan muayene ve tetkikler sonucunda herhangi bir cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi oldu.
“Doğru tedavi hayati önem taşıyor”
Nefes ve beslenme problemleri nedeniyle zor günler geçiren Yusuf bebek, DEÜ Hastanesi’nde Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Serap Titiz Yurdakal kontrolünde, ortodontik bir damaklık uygulaması ile yeniden hayata bağlandı. Damak-dudak yarığı ve Piere Robin sendromu ile ilgili açıklamalarda bulunan Yurdakal, her yıl birçok Piere Robin sendromuna sahip bebeğe trakeaostomi uygulandığını söyleyerek konuşmalarına şöyle devam etti:
“Pierre Robin sendromuna sahip bebeklerde dili önde konumlandıran “Tubingen Palatal Plağı” sayesinde, trakeaostomiye birçok hastada gerek kalmıyor. Bu konuda Türkiye’de önemli bir açık bulunuyor. Maalesef bu plak yerine agresif cerrahi müdahaleler öngörülebiliyor. Çocuklarının farklı olarak dünyaya geldiğini düşünen bu aileler zaten büyük bir üzüntü yaşarken, bu durumda ne yapacaklarını ve bu konuda en deneyimli merkezlerin neresi olduğunu bilememeleri de ayrıca strese sebep olmaktadır. DEÜ Diş Hekimliği ve Tıp Fakültelerinin multidisipliner iş birliği ile yarık dudak-damak başta olmak üzere; çene ve yüzü ilgilendiren pek çok doğuştan anomalinin tedavisinde sadece İzmir ve Ege Bölgesi değil, ülkemizde referans bir merkez olma hedefinde ilerliyoruz. Şu an altyapımız, tüm bu hastalıklara sahip bireyleri tedavi edebilecek düzeydedir”.
“Çaresizliğimize çare oldular”
Bebeklerinin DEÜ Hastanesi’nde doğru yaklaşım ile kısa sürede sağlığına kavuştuğunu ifade eden Anne Fatma Dal, “Bebeğimizi Gaziantep’ten uçak ambulans ile İzmir’e getirdiğimizde durumu son derece kritikti. Şükürler olsun ki burada yetkin bilim insanlarımızın elinde bebeğimiz sağlığına kavuştu. Bebeğim şu an rahatça nefes alabiliyor ve biberon ile besleniyor. Bebeğim önce üçüncü düzey yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvözde kaldı. Ben bu arada hastane içinde bulunan anne otelinde kaldım. Daha sonra beni bebeğimle birlikte kalabileceğim üniteye aldılar ve bebeğimi yeni damaklığı ile birlikte kendim besleyebildim. Çaresizliğimize çare olan doktorlarımıza, hemşirelerimize ve tüm DEÜ’lü sağlık çalışanlarına gönülden vefa borçluyuz” diye konuştu.
“Bebeği agresif cerrahi müdahaleden kurtardığımız için mutluyuz”
Ailenin kendilerine sosyal medyadan ulaşarak yardım talebinde bulunduklarını ifade eden Yurdakal, “Aile bebeğinin rahat nefes alabilmesi için boğazının delineceğini öğrendiğinde sosyal medyadan yaptığı araştırmada bize ulaştı. Bizler de onları İzmir’e, hastanemize davet ettik. Yusuf bebek nefes alamama ve beslenememe şikâyetiyle entübe halde Sağlık Bakanlığı’na ait uçak ambulansı ile merkezimize sevk ile geldi. Bebeği yoğun bakımda yatışının ilk gününde değerlendirerek erken dönemde tedavi sürecini başlattık ve başarıya ulaştık. Yusuf bebeği agresif bir cerrahi müdahaleden kurtarıp hayata bağladığımız için mutluyuz” diye belirtti.
Pierre Robin sendromu nedir
Bebeklerde yüz anormalliklerinin olduğu nadir görülen bir hastalık olan Pierre Robin Sendromu, çene kemiğinin kısa oluşu, dilin arkaya baskısı ve yarık dudak durumunun görüldüğü bir hastalıktır. Robin sendromu, ilk kez 1920 yılında Pierre Robin tarafından tanımlanmıştır. Doğuştan yarık damak, çenenin normalden küçük olması ve glossopitozdan (dilin geriye doğru kaçması ve nefes yolunu tıkaması) oluşan üçlü triad olarak tanımlanan Pierre Robin sendromu bebeklerde yüz anormalliklerinin olduğu nadir görülen bir hastalıktır.