Fenerbahçe Beko'nun yeni başantrenörü Sarunas Jasikevicius, S Sport'a açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe Beko'nun yeni başantrenörü Sarunas Jasikevicius, Dimitris Itoudis'ten devraldığı görevine adeta rüya gibi bir başlangıç yapmıştı. Sırasıyla Monaco, Türk Telekom, Zalgiris, Alba Berlin, Drüşşafaka Lassa ve Anadolu Efes'i mağlup ederek 6'da 6 yapan deneyimli koç, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
S Sport'a konuşan Litvanyalı başantrenör; sarı - lacivertlilere geliş süreci, hedefleri ve planlarıyla ilgili çarpıcı ifadeler kullandı.
Soru: "Buraya gelme kararını nasıl aldınız?"
Jasikevicius: "Konuşmaları çok hızlı yaptık, tüm süreç 24 saatten biraz fazla sürdü. Ne yapacağımı bilemedim, bu sene koçluk yapmayı beklemiyordum. Dürüst olmak gerekirse ailem ve asistanım Tomas'la beraber yeni yıl ile şubat ayı tatillerimizi planlıyorduk. Ancak her zaman söyleriz; siz plan yaparsınız, Tanrı da o planlara güler. Şu anda gerçekten gülüyor olmalı. Her şey çok hızlı gelişti ve son 10 gün gerçekten çılgıncaydı. Çok fazla maç ve yapılması gereken çok iş vardı. Ancak artık sızlanma değil, çalışma zamanı. Umarım maçları da kazanırız."
Soru: "Aileniz de bu sürece güldü mü acaba?"
Jasikevicius: "Yok, onlar pek gülmedi. Burada yeni bir hayata uyum sağlamaları gerekecek."
Soru: "Fenerbahçe'nin Noel partisine ve futboldaki derbi maçına katıldınız. Buraya alışabildiler mi?"
Jasikevicius: "Tabii buradaki ortamı onlara biraz tanıtmak gerekiyordu. Futboldaki büyük maç ve kulübün organize ettiği harika Noel partisi ailenin entegrasyonuna epey yardımcı oldu. Onlar için çok önemli. Kulüpteki insanlarla tanışmalı, kaynaşmaları lazım. İşle eğlencenin keyifli bir karışımı gibi oldu."
Soru: "Eşinizle beraber yeni bir ev bakıyorsunuz sanırım?"
Jasikevicius: "Gerçekliğimiz bu, maçlar arasında ev arayıp çocukları yerleştirmeye çalışıyoruz. Tabii 6 ayda zor olacak ama gelecek sezondan itibaren İstanbul'da tam bir aile yaşamına geçeceğiz."
Soru: Basketbol dünyasında "Saras asla sezon ortasında takım almaz" diye konuşulur. Ancak geldiğimiz yer belli. Fikrinizi ne değiştirdi? Bu belki bir dedikoduydu, sizin düşünceniz değildi ama Fenerbahçe ile anlaşmanızın arkasındaki düşünce neydi?
Jasikevicius: "Aslında sezon ortasında takım devralmaya karşıyımdır. Çünkü bunun bazı zorlukları vardır. Ancak tabii ki asla sezon ortasında gelen bir teklifi kabul etmem gibi bir şey de yok. Söylemek istediğim şeyi az çok anlıyorsun. Avrupa basketbolunda Fenerbahçe gibi harika fırsatlardan az var. Koçluk yapmamaya kanalize olsan bile böyle fırsatları kaçırmaman lazım. Sekiz sene önce de Zalgiris'i ocak ayında çalıştırmaya başlamıştım. Tabii o zaman asistandım, her şey daha kolaydı. Şunu da söylemek lazım, burada zaten harika oyuncular var. İşinizi kolaylaştıran oyuncular bunlar. Önceki dönemde son derece iyi çalıştırılmış bir takıma geldim. Basketbola dair her şey çok çabuk kavrıyorlar. Tecrübeli oyuncularla genç isimlerin harika bir karışımı. Durumu incelediğinizde pozitif noktalar, negatife ağır basıyor. En olumsuz, belki de tek olumsuz nokta takımı sezon ortasında devralmak. İdeal bir durum değil tabii ki ama bazen her şey mükemmel olmaz."
Soru: "Sizin gibi birini 24 saatte ikna etmek kolay değil. Kulübün ve Derya Yannier'in size sunduğu proje neydi? Takımla alakalı en etkilendiğiniz şey ne oldu?"
Jasikevicius: "Oturup maçları izlediğinizde Fenerbahçe'nin potansiyelli bir takım olduğunu anlıyorsunuz. Şu anda EuroLeague'in zirve takımı Real Madrid. Gerçekten iyi durumdalar. Real Madrid'in arkasında 2. veya 3. takımlar kimler diye düşünürseniz, Fenerbahçe'nin bu takım olma potansiyeli var. Potansiyeli sahaya yansıtmak gerekiyor ve bu yapılabilir gibi gözüküyor. Konuşmalar ilerledikçe Derya ile beraber iyi çalışabileceğimizi düşündüm. Tabii o birkaç senedir burada. Konuştukça aramızda iyi bir kimya olacağını hissettim. Zaten önceden tanışıklığımız var. Koçun genel menajerle böyle bir ilişkisinin olması önemli. 10 günün ardından bu konuda değişiklik yok. İletişimimiz gayet iyi. Umarım böyle devam eder."
Soru: Sanırım perşembe, hayatınızın en uzun günlerinden biriydi. 16.00'da burtaya geldiniz, Itoudis ile görüştünüz, takımla bir idman yaptınız ve sonraki gün de maç vardı. Çoğu koç, "Ben bu maçı tribünden takip edeyim, hafta sonu başlayayım" der. Ancak siz öyle yapmadınız. O iki günü bize anlatabilir misiniz?"
Jasikevicius: "2,5 saat trafikte kaldık. İstanbul'un küçük sorunlarından biri. Geldikten sonra tribünden izlemenin anlamı nedir ki? Hemen takıma yardımcı olmaya çalışmakta fayda var. Bir hücumla, bir savunmayla, bir öneriyle yardımcı olabilirsiniz. Ancak Monaco maçında asıl görevim, oyuncuların yoluna çıkmamaktı. Enrejiyle oynamalarını sağlamak ve 1-2 ufak sorunu çözmekti. Savunmadaki bazı küçük detaylara çözüm getirmeye çalıştım. Enerjileri zaten mükemmeldi. Bence Monaco'yu enerjimiz ve hücum ribaundlarımızla hırpaladık. Bütünlük ve beraberlikle ilgili neyimiz eksikse oyuncularımız bunu kazanma isteği ve enerjiyle kapattılar. Ben sadece biraz daha yardımcı olmaya çalışıyorum."
Soru: "Siz, Zalgiris'teyken pota altına yapılan ataklar nedeniyle ligin en çok hücum ribaundu alan takımlarından biriydi. Bu zihniyeti Fenerbahçe'ye de aşılamak istiyor musunuz?"
Jasikevicius: "Her takım bunu ister, bizde de bunu yapacak oyuncular var. Genel olarak fizikli bir takımız, özellikle forvet pozisyonunda. Özellikle Pierre ve Nigel... Ancak hücum ribaundu, oyundaki istekle de ilgilidir. Hücum ribaundlarına saldırma sorumluluğunuzla ilgilidir. Tabii ki bu alanda ısrarcı olmalıyız."
Soru: "Takım şu anda topu çok iyi paylaşıyor. Itoudis döneminde ortalama yaklaşık 16 asistti. Tabii bu durum isabetli şutlarla da alakalı. Ancak sizin döneminizde 21-22 asiste çıktı ortalama. Şu anda takımdaki top paylaşımından ne kadar memnunsunuz?"
Jasikevicius: "Şu anda böyle varsayımlar yapmak için erken. Neyi iyi yaparız, neyi kötü yaparız belli değil. Bu tip fikirler için biraz erken, bazı iyi maçlar çıkardık. Calathes ve Wilbekin harika maçlar çıkardılar Berlin'de. Çok fazla asist ve minimum top kaybı. Bu noktadan bakarsak bunu daha iyi yapayı öğrenmeliyiz. Adım adım ilerleyerek oyunun pek çok parametresinde kendimizi geliştirebiliriz."
Soru: "Burada üç eski oyuncunuz var; Calathes, Nigel ve Sertaç. Bu oyuncular takıma dair fikirlerinizi oluştururken size yardımcı oldu mu?"
Jasikevicius: "Bu işi kabul etme nedenlerimden biri, bu kalibredeki oyunculara sahip olma fırsatı ve onlarla bir devamlılık yakalamaktı. Üçü de takım arkadaşlarıyla sürekli iletişimdeler. Ben de buna teşvik ediyorum açıkçası. Özellikle Sertaç'ın Motley ve Papagiannis'e yardım etmesi için. Ne yapmak istediğimizi anlatıyorlar. Mesela Nigel parkedeysek sürekli konuşuyor. Hücumda topu doğru dolaştırmak, savunmada da doğru pozisyon alınmasına çalışıyor. Özellikle erken dönemde bu oyuncular bana çok yardımcı olacak."
Soru: "Calathes ve Nigel, Barcelona'dan mutsuz ayrıldılar. En azından bizim, oyuncuların yorumundan çıkardığımız bu. Onlarla görüştüğünüzde bu konuları masaya yatırdınız mı? Onlara ne söylediniz?"
Jasikevicius: "Baskının bu kadar yüksek olduğu ortamlarda oyuncularla çalışırken her zaman işler mükemmel gitmez. Sertaç, Calathes ve Nigel'la çok güzel zamanlarımız da oldu. BArcelona'da veya Zalgiris'te. İyi anılarımız da var kötü anılarımız da. Tabii ki konuşmak durumundasınız. Mesele şu ki yeni bir döneme başladık, bu oyuncular harika profesyoneller. Calathes'in yorumlarını gördüm ve yanlış bir şey söylemedi. Sadece fikirlerini belirtti. Her koç diğerinden farklıdır. Bazı koçlar çok kontrolcüdür, her koçun izin verdiği şey farklıdır. Bu tip şeylerde böyle hassas olmaya gerek yok. Dürüstçe fikrini söyledi. Bana karşı mıydı? Açıkçası umrumda değil. Mesele şu an beraber olmamız. Geçmişte söylediği şeyler önemli değil. Önemli olan Fenerbahçe'nin iyiliği."
Soru: "Siz çok konuşulan bir koçsunuz. Eski oyuncularınız genelde felsefenize dair konuşmaya istekli. Eski oyuncularınızın bu yorumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?"
Jasikevicius: "Ben takınmın işine yaradığını düşündüğüm şeyi yapmak zorundayım. Bazı oyuncuların hoşuna gider, bazılarının gitmez. Önemli olan profesyonellik ve parkedeki performans. Seneler içinde bazı oyuncular sizi sever, bazıları sevmez. Bu da genelde onların ne kadar iyi oynadığıyla ilgili. Eğer kendileri iyi oynuyorsa ve takım da kazanıyorsa sizi severler. Oyuncular iyi oynamıyorsa takım da kaybediyorsa problem koçta aranır. Benim için en önemli şey, Fenerbahçe'deki işim. Diğer ekstra işler, zaman zaman aşırı tepki verildiği oluyor. Özel görüşmelerde çözebildiğiniz durumlar olabiliyor. Söylediğim gibi oyuncuların yorumları genelde performanslarına bağlıdır."
Soru: "Barcelona'da 3 Final Four gördünüz, iki İspanya Ligi, iki de Kral Kupası aldınız. Kağıt üstünde hiç de fena gözükmüyor. Ancak o günlere geri döndüğünüzde o dönemi nasıl değerlendirirsiniz?"
Jasikevicius: "Yaptığım işten çok memnunum. Final Four'da zafere ulaşamamaktan dolayı da çok mutsuzum. Gerçekten acı verici yenilgiler aldık. Genel olarak Barcelona'yı olması gereken yere ulaştırdık. EuroLeague ve İspanya'da istikrarlı şekilde ilk 2'deydik. Neredeyse her finalde yer aldık. Takımı en üst seviyeye çıkardık. Oyuncuların gelişimine katkı sağladık. Genç oyuncuları geliştirdik. Jokubaitis, Da Silva ve Nnaji gibi... Pek çok akademi oyuncusuna şans verdik. Bu yüzden genel resme baktığımda Barcelona'da yaptığım işten çok memnunum."
Soru: "Son Final Four'dan sonra bir haber çıktı. Barcelona Genel Menajeri Navarro, 'Jasikevicius'un kontratını uzatabiliriz' diyordu. Sezon sonunda İspanya Ligi'ni de kazandınız ama kontrat yenilenmedi. Sezon sonunda ne oldu?"
Jasikevicius: "Yaşananlar çok çirkindi. Ancak bu kadarını söylerim. Detaya girmeyeceğim. İşler çirkinleşti yani sonunda da epey çirkinleşti."
Soru: "Aslında finallerde Mirotic'in bütçe düşürülmesiyle alakalı yorumlarını sormak istiyordum. Bir final oyunuyorsunuz, onun da basın toplantısında olması lazım. El Clasico üstelik. Ama o başka bir yerdeydi."
Jasikevicius: "Evet dediğim gibi bu durumda Nikola'ya şapka çıkarmanız gerekir. Kulüp onunla ilgili durumu açıklıyorken bile finalde oynadı ve finalin en iyi oyuncusu oldu. Yani dediğim gibi... Sezonu zor bir dönemde bu şekilde bitirmekten gurur duyuyorum. Çünkü Final Four'dan sonra takım iyice kendini toparladı. İspanya Ligi play-offlarında çok iyi basketbol oynayarak 8-1 yaptık. Bunu da inanılmaz boyutta dikkat dağıtıcı unsur varken yaptık. Takım için buradan sonra toparlanmak ve Avrupa şampiyonu karşısında 3-0 galip gelmek çok iyi oldu. Bunu da böylesine ikna edici bir biçimde yapmak, oyuncuların profesyonelliğiyle ilgili çok şey söylüyor."
Soru: "Sizinle ilgili ana eleştiri yıldız oyuncularınızla olan ilişkiniz. Bu sizinle ilgili olan bir eleştiri. Siz bu durumu nasıl görüyorsunuz? EuroLeague'in en iyi oyuncusuydunuz. Oyunculardan en iyi performanslarını almak için onlara nasıl yaklaşmanız gerekiyor?"
Jasikevicius: "Bence öncelikle şunu anlamaları gerekiyor, onlar takımın birer parçası. Ben oyuncuyken de bana bu şekilde yaklaşılmıştı. Ne kadar iyi bir oyuncu olduğunuz önemli değil. Takımdaki oyunculardan sadece birisiniz. Senin 'yıldız oyuncu' diye bahsettiğin oyunculara bu şekilde yaklaşıyorum. Öncelikle çok iyi bir takım arkadaşı olmaları, işlerini iyi yapmaları lazım. Eğer takım lideriyseniz bunu her gün antrenmanlarda göstermeniz lazım. Saha içi ve dışında bunu yansıtmanız lazım. Sahada ortaya çıkanlar yaptıklarımızın son bir 'ürünü.' Her oyuncuyla farklı şekilde ilgilenmen gerekiyor. Yıldız oyuncuya farklı yaklaşman lazım. Bunu o bir yıldız oyuncu olduğu için yapmıyorsun. İlk olarak onun nasıl bir karaktere sahip olduğunu nasıl bir insan olduğunu anlaman lazım. Sonrasında ona farklı bir şekilde yaklaşabiliriz. Ama bunu o bir yıldız oyuncu olduğu için yapmayız."
Soru: "Kariyerinizde 4 kez Final Four'da mücadele ettiniz. Oraya nasıl varılacağını biliyorsunuz. Bu takım Final Four'a ulaşmaya ne kadar elverişli?"
Jasikevicius: "Final Four'a bakamazsınız. Maçtan maça, antrenmandan antrenmana düşünmeniz lazım. Benim olaylara yaklaşımım bu şekilde. Bu takım potansiyele sahip. Bunu saklamanın bir manası yok. Bu takımın potansiyeli var ve sahaya en iyi ürünü koymamız lazım. Bence oyuncular son derecek istekli, başarmak istiyorlar. Ancak bunun bir maraton olduğunu ve her maçın çok önemli olduğunu anlamalıyız. Şu an muhtemelen bu sezonun sonuna kadar her EuroLeague maçının birer final maçı olduğunu söylesem biraz abartı olur. Ama aynı zamanda olmaz da. Çünkü sıralamaya baktığınız zaman özellikle çift maç haftalarında bir ya da iki maç sizi beş sıra aşağı veya yukarı atabiliyor."
Soru: "Takıma herhangi bir ekleme olacak mı? Genel menajerden yeni bir oyuncu almasını talep ettiniz mi?"
Jasikevicius: "Bence ana fikir buraya gelip bir şeyler inşa etmek olmalı. Bu süre zarfında daha iyi bir takım inşa etmek olmalı. Bu pencerede ya da sonraki pencerede olur... Yapacağımız şey bu. Sezonun ortasında transfer yapmak oldukça zor. Birkaç tane olduğunu görüyoruz ama kolay bir şey değil. Ancak kazanmaktan ziyade ana fikir şu anda inşa etmek, gelişmek ve sistemi daha iyi hale getirmek."