Kastamonu UNESCO Masası ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) koordinasyonunda kamu, özel sektör ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Gastronomi İhtisas Başkanlığı iş birliğinde Gastronomi Tanıştırma Turu düzenlendi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen gastronomi temalı seyahat acenteleri “Kastamonu Gastronomi Tanıştırma Turu” çerçevesinde Kastamonu’yu ziyaret etti. Ziyarette ünlü şeflerden Şef Ali Davut, Şef Hüdaverdi Akgün, Şef Mesut Dinçer ve Şef Özge Kaya yer aldı. Etkinliğe katılan şefler tarafından Kastamonu mutfağına özgü yemekler yapıldı. Kastamonu’ya ait yöresel yemeklerden olan İnebolu Güveci, Mantarlı Konak Mantısı ve Banduma’nın yapılışına ilişkin hünerlerini sergileyen şefler, daha sonra hazırladıkları yemekleri acente temsilcilerine ikram etti. Şeflerin mutfak gösterileri katılımcılardan ilgi görürken, ortaya çıkartılan lezzetler de katılımcıların büyük beğenisini kazandı.
Etkinliğin öğleden sonraki kısmında ise Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi Bölümü Uygulama Mutfağı’nda gerçekleştirilen ürün geliştirme atölyesinde, Kastamonu’nun yöresel lezzetlerinden olan Siyez ve Üryani Eriği kullanılarak geliştirilen Kremalı Siyezli Mantarlı Çorba, Üryani Soslu Bonfile ve Appmelba Tatlısı’nın seyahat acentelerine tanıtımı ve tadımı yapıldı.
Etkinlik çerçevesinde Türkiye’nin dört bir yanından Kastamonu’ya gelen gastronomi odaklı seyahat acenteleri üç gün boyunca il genelinde gastronomi kültür unsurlarını ziyaret ederek, yöresel lezzetlerin tadımını yapacak.
“Daha geniş çaplı misafir ağırlanabilmesi için Kastamonu mutfağından yemekler yaptık”
Kastamonu’da daha geniş çaplı misafir ağırlanabilmesi için Kastamonu mutfağından yemekler yaptıklarını anlatan Ünlü Şef Metin Dinçer, “Gastronomi turizmiyle ilgili tur operatörleri ile seyahat acentelerinin Kastamonu’da daha geniş çaplı misafir ağırlayabilmeleri için Kastamonu mutfağından yemekler yaptık. Örneğin İnebolu Güvecimizi yaptık. İnebolu Güvecinin yanı sıra Ali şefimiz tarafından Konak Mantısı yapıldı. Fasulyemiz de Bozkurt ilçemizin köylerinde yetişiyor. Beyaz barbunyadır. Başka yerlerde İspir fasulyesi diye anılır. Çok az biliniyor, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinin yüksek köylerinde bolca yetişir. Çok lezzetli bir fasulyedir. Kastamonu mutfağı demek Türk mutfağı demektir, Osmanlı mutfağı demektir. İnanılmaz bir yelpaze var. Hiç kimsenin duymadığı, bilmediği yemekler var Kastamonu’da. Ben mutlaka bir gün, köylerden ninelerimizin tarifleriyle yapılan yemeklerle ilgili bir organizasyon, bir festival yapmayı ve bunları ödüllendirerek Türk mutfağına kazandırmayı düşünüyorum. Kastamonu mutfağında binlerce çeşit yemek var. Hiç kimsenin duymadığı, bilmediği yemekler var. Köylerde saklı kalmış, bunları ortaya çıkartıp bizler, gastronomi sektörüne, restoran sektörüne kazandırmamız gerekiyor. Burada yaptığımız İnebolu Güveci de bunlardan bir tanesidir. İnanılmaz lezzetli bir yemektir ve İnebolu’da bu bir ritüeldir. Herkes sabahleyin köyünden İnebolu’ya geldiğinde bir delikli pide ile güveç yer. Çok fazla bilinmeyen pıhtı dediğimiz soğuk yenilen kelle paçamız var. Fasulye tatlımız var. Birçok zengin yemeklerimiz var. Bunları ortaya çıkartıp sektörde
bunları insanlara sunmamız gerekiyor ve bu farklılıkları insanlara tattırmamız gerekiyor” dedi.
“Farklı lezzet arıyorsanız mutlaka Kastamonu mutfağını tadın”
Kastamonu’nun değişik tatlarını ve lezzetlerini keşfetmek için Kastamonu’ya geldiklerini söyleyen TÜRSAB Gastronomi İhtisas Başkan Yardımcısı Didem Kaçmaz ise, “Daha önce bazı ziyaretlerimiz olmuştu. Fakat burada bugün ünlü şeflerimizle birlikte Kastamonu’nun yöresel yemeklerini yapma imkânı bulduk. Bugün burada bizlere tattırmış oldukları lezzetler olağanüstü. Kastamonu’ya has lezzetler olmuş, bunları da deneyimledik. Kastamonu mutfağının gerçekten değerli ve yaşatılması gereken bir kültür olduğunu düşünüyorum. Kastamonu’nun yemeklerini, bu lezzetleri tatmaya tüm misafirlerimizi davet ediyoruz. Buraya gelip görün, değişik ve farklı lezzet arayışı içerisindeyseniz mutlaka Kastamonu mutfağını ziyaret edin” diye konuştu.