CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD'ye gerçekleştirdiği ziyaretle ilgili eleştirilere cevap vererek, "Dünyanın bir numaralı üniversitesine gidip teknoloji ve bilimdeki devrimsel gelişmeleri görmek neredeyse suç oldu.
Bilimle iş dünyası arasındaki ilişkiyi gördüm. Bizim bilim insanlarımız da orada çalışıyor. Eğer Türkiye dünyada ve bölgesinde saygın ülke olacaksa teknoloji devrimini kaçırmaması lazım" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 işçinin yaşamını yitirdiği maden kazasına değinerek, önlem alınmadığını savundu. Kılıçdaroğlu, "Yazıktır günahtır bir memleket böyle yönetilemez. 20 yıldır hala önlem mi alacaksınız? Dünyada bir numarayız maden kazalarında. Dünyada herkes maden çıkarıyor, niçin en çok ölüm bizim ülkemizde oluyor, hangi gerekçeyle? 152 bin 698 kaza oldu, 921 kişi hayatını kaybetti. 'Devlet' dediğiniz kurum vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlar. Biz belli odaklara hizmet eden bir devlet kabul etmiyoruz. Uyuşturucu baronları ile beraber olacaksın, yolsuzluk yapanlarla beraber olacaksın, hırsızların dosyasını kapatacaksın, rüşvet alanları büyükelçi atacaksın, Bay Kemal susacak. Susmayacağım arkadaş, susmayacağım. Bu ülkeye adalet ya gelecek, ya gelecek. Söz verdim bu ülkeye adaleti getireceğim. Devletsen önce maden ocağına bakarsın. Aydınlatmaya, havalandırmaya, sensörlere bakarsın, düzenli kontrol edersin. Ondan sonra çıkar dersin ki, 'Bütün kontrolleri yaptık, her şey dosdoğru.’ Müfettişleri görevlendirir, devlete aitse Sayıştay'ı görevlendirir; rapor gelirse raporun gereğini yaparsın. Sosyal devlette mekanizma böyle çalışır" dedi.
'111 ÖNERİ VAR, BİRİSİNİ DAHİ YAPMADILAR'
Kılıçdaroğlu, maden kazalarıyla ilgili kurumların hazırladığı raporların dikkate alınmadığını, Meclis’te Soma’da meydana ve 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan maden kazası ile ilgili kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporu hatırlattı. Kılıçdaroğlu, "Müfettiş raporu var, Sayıştay raporu var görmüyorsun. Soma faciasından sonra Meclis’te komisyon kuruldu. 111 öneri var, birisini dahi yapmadılar. TBMM Başkanı’na buradan açık ve net sesleniyorum; O araştırma komisyonları göstermelik mi? Göstermelik değilse 111 öneriden neden biri dahi yapılmadı? Neden sormadın? O koltukta neden oturuyorsun? Bu araştırma komisyonları niye kuruluyor?" diye konuştu.
'3 BÜROKRATI 12'NCİ DAİREYE ATADILAR'
İktidarın da, TBMM Başkanlığı'nın da karnesinin kırık olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "İkisi de halka güven vermiyor. İkisi de kişisel hobileri, beklentilerinin peşinde. Birisi 'acaba koltuğumdan olur muyum?' diyor. Koltuk insana bir şey vermez, insan koltuğa değer verir. İnsansan koltuğa değer verirsin. Soma'da 301 kişi hayatını kaybetti. Yargılandılar. Yargıtay 'öldürme' suçunda ağır cezalar verdi. Sonra birileri devreye girdi. Yargıtay'ın bu kararına savcı itiraz etti. Dosya tekrar geldi, üç hakimi değiştirdiler, yerine 3 tane AK Partili hakim getirdiler. 3 bürokratı 12'nci daireye atadılar, cezaları indirdiler. Şimdi 301 kişinin hesabını sorabileceğimiz yargı organı ortadan kalktı. 'Bu saraydakilerin yatacak yeri yoktur' diye boşuna demiyorum. Onların eli kanlıdır. Allah nasip eder iktidar olduğumuzda o 301 kişinin de 41 kişinin de hesabını sormazsam namerdim" ifadelerini kullandı.
'ANAYASA MAHKEMESİ'NE GİDECEĞİZ'
Kılıçdaroğlu, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 'Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a da deinerek, "Türkiye bir taraftan bu tür acıları yaşarken bir de sansür yasası geçirdiler. Gazeteci özgürce eleştirecektir. Sansür yasası AK Parti ve MHP'li vekillerin oylarıyla kabul edildi. 29'uncu madde için yürütmeyi durdurma talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne, sonra da iptal için Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz" dedi.
'LABORATUVARLARINI GEZDİM, HOCALARIYLA GÖRÜŞTÜM'
Kılıçdaroğlu, ABD’ye yaptığı seyahate ilişkin yapılan eleştirilere de cevap vererek, "ABD'ye gittim, her kafadan bir ses. Önce 'Niye, hangi gerekçeyle gideceksin?' diye bir sor. Siz ülkeyi yönetmeye talipseniz sizin bir vizyonunuz, hedefiniz ve hayalinizin olması lazım. Bunların vizyonu ‘cebim nasıl dolar vizyonu.’ 21'inci yüzyıl bilim ve teknoloji çağıdır. Bunu inkar eden hiçbir devlet büyüyemez ve gelişemez. Bilim devrimi yaşıyoruz. Ne Erdoğan, ne Bahçeli, ilk kez bilim ekonomisini benden duyuyorlardır. Sosyal bilgi ekonomisi kavramını hayata geçirmeliyiz. MIT'e gittim, laboratuvarlarını gezdim, hocalarıyla görüştüm. Dünyanın bir numaralı üniversitesine gidip teknoloji ve bilimdeki devrimsel gelişmeleri görmek neredeyse suç oldu. Bilimle iş dünyası arasındaki ilişkiyi gördüm. Bizim bilim insanlarımız da orada çalışıyor. Eğer Türkiye dünyada ve bölgesinde saygın ülke olacaksa teknoloji devrimini kaçırmaması lazım. ‘Sen niye ABD'ye gittin?’ diyorlar. Senin aklın da vizyonun da yetmez. Sen bilmezsin. ABD, 40 milyar dolarlık çip yatırımı yapıyor. Biz ne yapıyoruz? Buzdolabı yapmakla övünüyorlar. Dünyayı bilmiyorlar. Devlet böyle yönetilmez" ifadelerini kullandı.
8 SAAT YANITI
Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, "Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını millete açıklamak zorunda" sözlerini hatırlatarak, "Güzel, vallahi çok güzel açıklarım. Sevgili Bahçeli, değerli okul arkadaşım. Ben seni ABD'ye davet ediyorum, uçak biletini ben alacağım. Boston'a gideceğiz, seni 5 yıldızlı bir otelde ağırlayacağım. Ertesi gün ben New York'a hangi saatte gittiysem yine benim bindiğim arabaya bineceğiz. Manhattan Adası'na gidelim, 35 katlı binayı bulalım. Güzel bir fotoğraf çekelim, belki sen içeriye de girersin; 'bu rezaleti kim yapmış' diye sorarsın, çok memnun olurum. Orada giden para, fakir fukaranın parasıdır. Destek verdiğin saraydaki adam var ya; oğlu buradan milyon dolarları gönderiyor, kızı orada 35 katlı bina yapıyor. Oradan tekrar Washington'a gideriz. Yolda araba mecburen benzin alıyor, aldığı yerde bir hamburgerci var. Söz veriyorum hamburgeri ben alacağım sana ikram edeceğim" dedi.