Faruk Akıncı, Sinan Akkol ve Volkan Turan tarafından 2018 yılında kurulan 3A Yapım ve Yazılım Danışmanlık Şirketi bünyesinde yer alan Fiber Games, oyun ekosisteminin birçok alanında üretim yapan bir marka. YTÜ Yıldız Teknopark girişimleri arasında yer alan Fiber Games’in hikayesini markanın kurucu ortaklarından Faruk Akıncı anlattı. Hem kendisinin hem de ortaklarının uzun zamandır oyun dünyasının içinde olduğunu belirten Akıncı, “Bu işe ilk başladığımızda piyasada satılan oyun yazılımlarının yüzde 95’i korsandı. Henüz oluşmuş bir ekosistem yoktu, sektörün ekonomik karşılığını bırakın sosyokültürel bir karşılığı bile yoktu. Oyun sektörü dediğimiz zaman herkes bize uzaylı gözüyle bakıyordu. O yıllarda oyun geliştirmenin, iş geliştirmenin bir eğitimi olmadığı için biz kendi kendimizi yetiştirdik. Bunun yurtdışında da örnekleri böyle. Çok uluslu, halka açık firmaların birinci ve ikinci nesil yöneticilerine baktığınız zaman hepsi alaylıdır. Çok büyük bir kısmı o firmanın çekirdeğinden yetişmiştir ya da en alt kademesinden en üste kadar çıkmayı başarmıştır. Bizim için de durum biraz böyle oldu. Kendi kendimizi yetiştirdik, global network’ler yaptık, çok çalıştık, çok yanıldık.” dedi.
“Taşınabilir araçların gelişmesiyle oyuna erişim kolaylaştı”
2006 yılında profesyonel olarak oyun sektörüne dahil olduğunu belirten Akıncı, GameX Fuarı’nın, ODTÜ’deki oyun geliştirme ve animasyon teknolojileri ön kuluçka merkezinin kurucuları arasında yer alırken, Bahçeşehir Üniversitesi’nin BUG Laboratuvarının kuruluşuna da destek olduğunu ifade etti. Oyunun eğitimle bağdaştığı noktaları “işin tohum kısmı” olarak niteleyen Akıncı, “İlk başlarda ön kuluçka merkezine başvuran firmaların çok iddialı çıkışları vardı. Biz biraz kontrollü gitmeye çalışıyorduk çünkü işin diğer tarafında yatırım yapacak muhatap bulmakta güçlük çekiyorduk. İletişim kuramıyorduk, oyunun nasıl bir ticari ekosistem haline gelebileceğini anlatmakta zorlanıyorduk. Günümüzde ise oyuncu kavramı ana akım bir hale geldi. Taşınabilir cihazların gelişmesiyle birlikte artık insanların oyuna erişimi çok daha kolay bir hal aldı ve bu durum pazarı çok büyüttü. Türkiye’de de 2007 itibariyle popülerleşmeye başlayan ücretsiz oyunlar hem oyunlara erişimi kolaylaştırdı, hem de piyasada, insanların birbirlerine karşı mücadele edebilecekleri oyunların artmasını sağladı. Bu durum hem oyuncu sayısını, hem de pazarda kişi başına oyuna harcanan paranın artmasını sağladı. Ücretsiz oyun sayısının artmasıyla oldukça yüksek oranda seyreden korsan yazılımların sayısı da azaldı.” diye konuştu.
Faruk Akıncı Fiber Games’in ortaya çıkış sürecini ise şöyle anlattı:
“Hayalimde hep bir oyun stüdyosu kurmak vardı. Üretilmiş bir oyunun pazarlamasına, iş geliştirmesine değil de bir üretim ekosistemi oluşturmak hayalimdi. Ortağım Sinan Akkol’un da bir oyun stüdyosu kurma hayali vardı ki kendisi oyun gazeteciliğinde bu işin duayeni. 2018’in Nisan ayında 3A Yapım ve Yazılım Danışmanlık Şirketi’ni kurduk, Fiber Games de bu şirket altındaki markamız, görünen yüzümüz oldu. Daha sonra Crytek İstanbul’u yıllarca yönetmiş Volkan Turan aramıza katıldı. Kral Şakir projesiyle birlikte hayalimiz için ilk adımı atmış olduk.”
Kral Şakir dünyaya açılıyor
Piyasaya çıkışımız Kral Şakir: Macera Adası ile olduğunu belirten Akıncı, “Bu projeye ilkin çok skeptik yaklaştık. İlk başta çocuk oyunu yapma fikri çok cazip gelmedi. Ancak eski Leman tayfasının bu çizgi filmi yaptığını ve kendine has bir espri anlayışını olduğunu görünce bu durum çok hoşumuza gitti. Kral Şakir’in sadece çocuklara yönelik bir marka olmadığını gördük. Kral Şakir’in kitaplarını okuyup, çizgi filmlerini izlemeye başladık ve sonunda bu oyunu yapmaya karar verdik. Oyunu ilk kurguladığımızda başlayıp biten bir hikayesi vardı. Oyuncu oyuna başlayıp bir süre sonra bitirecekti. Bu yüzden ilk kurguyu çöpe attık ve tekrar tekrar oynanabilir bir yapı geliştirdik. Kral Şakir Macera Adası oyunu Kral Şakir evreninin tek resmi oyunu. Kitapların, çizgi dizinin hikayesini takip ediyor. Biz oyundaki tüm seviyelere farklı bir mekanik koyduk. Her bölümü açtığınızda algoritma o bölümü baştan yapıyor ve aynı bölümü oynamıyorsunuz. Yüksek skor mantığı oluşuyor. Oyunumuz çıktığı gibi top chart’lara girdi ve çok başarılı oldu. Oyunu sadece Türkiye’de yayınladık ancak Cartoon Network’le birlikte yakın zamanda önce MENA Bölgesi’ne daha sonra da Kuzey Amerika’ya açmayı düşünüyoruz” dedi.
“Weld it 3D ile dünya listelerine girdik”
Türkiye’de hyper-casual iş modelinin patlamasıyla bir anda stüdyolarında kendileriyle çalışmak isteyen yerli ve yabancı yayıncılar görmeye başladıklarını dile getiren Akıncı, “Bu esnada Rollic ile tanıştık. Hyper-casual bize yabancı bir modeldi. Bu nedenle önce tehditlere, risklere baktık ve tüm bu araştırmaların ardından Rollic ile anlaştık. Uzunca bir zamandır kendileriyle son derece verimli bir iş birliğimiz var. CPI (kullanıcı maliyet testi) rekoru kırarak ilk hit oyunumuz olan Weld it 3D’yi çıkardık. Oyunumuz piyasanın en uzun süre yaşayan hyper-casual oyunlarından biri oldu ve Amerika’nın başı çektiği 154 ülkede listelere girdi. Hyper-casual oyun yapmak daha kolay ancak zor ve önemli olan başarılı bir hyper-casual geliştirebilmek. Yüksek prodüksiyonlu bir projeye başladığınız zaman bir pazar analiziniz var, oyunun kimlere hitap edeceği aşağı yukarı belli, daha öngörülebilir, hyper-casual’da ise sınır yok.” diyerek konuşmasını sürdürdü.
Yeni oyun fikirleri için Fiber Jam, mentorlük desteği için Game Dev
Sadece bir oyun stüdyosu olmadıklarına, oyun ekosisteminin her alanında üretim yaptıklarına dikkat çeken Akıncı, “Şu anda yaklaşık 100 bin kişi tarafından takip edilen Disket Kutusu adında bir podcast serimiz var. Bunun dışında oyun fikri bulmanın öneminden yola çıkarak Fiber Jam isimli bir organizasyon düzenliyoruz. Rollic ile yürüttüğümüz bu projede her sezon 90-100 arası oyun fikri alıyor ve seçtiğimiz fikrin yayınlanabilir hale gelmesini sağlıyoruz. Oyunun başarılı olması halinde ise fikrin sahibine ortak oluyoruz. Bir diğer projemiz ise mentorlük hizmeti verdiğimiz dijital ön kuluçka merkezi GameDev.ist; 3A’nın ekosistemi bu şekilde büyümeye devam ediyor.” dedi.
“Yayınladığımız oyunların bir hikayesi olsun istiyoruz”
2021’de Boğaziçi Ventures ile ilk yatırım turunu tamamladıklarını şu anda ise Seri A turunda olduklarını ve yeni yatırımcı adaylarıyla görüştüklerini ifade eden Akıncı, “Önceliğimiz düzgün oyun yapmak ve 25 kişiden oluşan ekibimizin mutluluğu. Tüm stratejimizi buna göre kurguluyoruz. Her tekrarda kaliteyi ne kadar yukarı çıkarabileceğimize bakıyoruz. Kurumsal hafıza bizim için çok önemli. Hyper-casual’da prototip testinden geçme konusundaki metrikleri hafızada tutmazsanız tüm emek boşa gidiyor. Farklı mekaniklerde denenmiş prototipleri kurumsal hafızada tutmaya ayrıca önem veriyoruz. Bir yıl önce yaptığımız prototiplerle şu an arasında dağlar kadar fark var. 1 sene içinde 200’e yakın prototip yapıyoruz. Soft launch’a giren prototiplerimiz oldu ancak istediğimiz karlılığa ulaşmadığımız için bu oyunları yayına sokmadık. Yayınladığımız oyunların bir hikayesi olsun istiyoruz.” diye konuştu.
Geleceğe yönelik olarak hyper-casual’de kalmak istediklerini belirten Akıncı, “Bu değişen ve evrilen bir iş modeli. Bundan sonraki önceliğimiz oyuncunun oyun içinde kalma süresi. Buraya yüksek skor tutma veya başka oyunculara karşı oynama gibi online bileşenler geleceğini düşündük. Hyper-casual oyun yapmanın maliyeti düşük çünkü içinde online bir bileşen yok. Bu konuyla ilgili 1,5 sene önce bir ar-ge çalışmasına başladık, Ticaret Bakanlığından da bunun için fon aldık. 1 sene içinde çalışmayı hazır hale getirdik, Speedy Friends isimli oyunumuz şu anda store’da teste hazır durumda. Hyper-casual bir oyun ama içinde eşleştirme sistemi var, gerçek oyunculara karşı oynayabiliyorsunuz.” dedi.
“YTÜ Yıldız Teknopark’ın büyümemizde etkisi büyük”
Büyümelerinde YTÜ Yıldız Teknopark’ın önemli bir etkisi olduğunu vurgulayan Faruk Akıncı, “Kuluçkadan yatırım almaya kadar giden yolda birlikte yürüdük. Yatırım öncesi ve sonrasında çok fazla destek gördük. Biz de Teknopark’tan aldığımız desteğin karşılığını vermeye çalışıyoruz. Bence YTÜ Yıldız Teknopark Türkiye’nin açık ara en iyi teknoparkı” diyerek sözlerini noktaladı.