Adana’nın Kozan ilçesinde Türkiye’nin en değerli çinko ve kurşun madenini çıkararak ülke ve ev ekonomilerine büyük katkı sunan maden emekçiler yerin altında ekmek mücadelesi veriyor.
Kozan ilçesine bağlı Horzum Mahallesi’nde bulunan yeraltı çinko maden işletmesinde onlarca maden emekçisi yerin metrelerce altında Türkiye’nin en değerli çinko madenini gün yüzüne çıkarmak için ekmek mücadelesi veriyor. Yerin 200 metre derinline inen madenciler canları pahasına büyük emek harcıyor. Madenciler iş başı yapmadan önce baret ve maskelerini giyerek iş güveliği ve tedbirler konusuna harfiyen uyuyorlar. Yıllardır yeraltına emek veren madenciler, yoğun mesailerinde en çok ailelerini özlediklerini kaydetti.
“Yeniden dünyaya gelsem madenciliği tercih ederdim”
Maden mesaisini tamamlayan Tahsin Demirören, "Yerin 5-6 kilometre derinlikteydim. 15 yıldır bu işi yapıyorum. Dışardan tehlikeli zorlu gözükse de bize zorlu gelmiyor. Yerin altında en helal ekmek parası. Korkarak girmiyoruz. Alıştık artık. Bir daha dünyaya gelsem yine madenciliği tercih ederdim” dedi.
Akıllarında en çok aileleri
Sefa Poyraz isimli işçi ise, "Mesai öncesi eksiklerimizi kontrol ediyoruz, arkadaşlarımızdan eksik var mı, sorunu olan arkadaşımız var mı bir dayanışma ile mesaiye başlıyoruz. Ardından yer altına girince çatlaklar kontroller yapıyoruz. Madencilerin iç dünyası buraya gelince başlasa da içeride unutuyoruz. En çok yer altında aklıma ailemi düşüyorum ”diye konuştu.
“Yer yüzünde daha çok tehlike var”
Muhammed Yiğen ise, 7 yıldır madende çalıştığını kaydederek, "Yer yüzünde daha çok tehlike var bana göre yerin üstünde yerin altından daha çok tehlike var. Dışardan farklı düşünülse de yerin altında alın teri ile helal ekmek mücadelesi” diye konuştu.
"Madencilerin emeği her eve giriyor”
Maden işletmesinin müdürü Ömer Lütfü Doğan ise, "Yüksek tenörlü çinko madeni Türkiye’de çok nadir dünyada 3-4 yerde var. Bu madencilerimizin emeği ile gün yüzüne çıkıyor. Çinko maden bölümümüzde yaklaşık 100 maden emekçimiz ile çalışıyoruz. Madencilik çok kutsal bir meslektir. Maden emekçilerinin burada büyük bir dayanışma ve dostluğuna da şahit olursunuz. Mesai bitimi çalıştıktan sonra çıkan çalışanlarımız birbirlerine ’geçmiş olsun’ derler, sağ salim çıktıkları için. Burada çalışan arkadaşlarımız daha kolay bir mesleği yapabilirler aynı paralara ama bu emeği tercih edip severek bu zorlu mesleği icra ediyorlar. Madencilerin emeği her eve giriyor. Maden olmadan aslında hiçbir şey olmuyor. Bu emekçilerin kolay işte gözleri yok. Alınterleriyle kazanırlar ekmeklerini. Birbirine güvenirler. Burada çıkan maden yüksek tenörlü bir cevher. Türkiye’de çok nadir bu kadar yüksek terörde bir maden. Dünyada üç dört yerde var. Türkiye’de tek diyebiliriz” dedi.
Şehit madenciler unutulmadı
Maden şehitlerini de 4 Aralık madenciler günü vesile ile her zaman dualarla andıklarını aktaran Doğan, maden ocağında kurallara ve denetimlere büyük bir hassasiyet gösterdiklerini belirterek, “Tüm maden şehitlerimizi saygı ve dualarla anıyoruz. Madencilikte şu var kuralına göre oynarsan aslında kazaları en aza indiriyorsun. Bu kanunlar hep kanla yazılmış. Bir olay olmuş, ölümlü bir kaza olmuş. Bunun üstüne bir yasa çıkmış. Bunu yapma diyor, bunu yapanlar daha önce acı bir deneyim de bulunmuşlar diyor. Bundan sonra olmasın diye bu kanunlar var. Kanunlara göre çalışırsan aslında kazayı en aza indirebiliyorsunuz. Maden ocağımızda da bu konuda en üst seviyede hassasiyet ve sıkı denetim var” diye konuştu.