İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin “Çokluğa ve Birliğe Davet” başlıklı yedinci günündeki ilk konuşmacı İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener oldu. İş dünyasının umutsuz olmaya hakkı olmadığını ifade eden Özgener, “Hukukun üstün olduğu, sürekli olarak yükselen, mutlu ve barış içinde bir Türkiye hayalimiz var” dedi.
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, yedinci ve kapanış gününde “Çokluğa ve Birliğe Davet”
sloganıyla başladı. Ünlü sanatçı ve televizyoncu Yekta Kopan’ın sunumunu yaptığı oturumun ilk konuşmacısı İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener oldu. İZTO Başkanı Özgener, “İktisadi İstiklal” başlıklı bir sunum yaptı. Özgener, “100 yıl sonra bu salonda bir araya geldiğimizde, İzmir İktisat Kongresi’nden bugüne kadar kısa bir inceleme yaptığımızda, tarihimizin dönüm noktalarından biri olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Alınan kararların büyük bir bölümünün ne kadar olumlu etkiler yarattığını bugün daha iyi anlıyoruz. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi de dünyada büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemde yapılıyor. Birinci İktisat Kongresi’nde olduğu gibi bugün gerçekleştirdiğimiz kongrenin de tüm toplum kesimlerinin temsil edildiği katılımcı bir anlayışla düzenlenmesini &cced il;ok önemli ve değerli buluyorum” dedi.
“Ciddi sorunlarımız olduğu ortada”
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu özetleyen Mahmut Özgener, “Eğitimde çağdaş standartları yakalamış, vergi, adalet, sosyal güvenlik ve sağlık sistemi mükemmel çalışan, gelir dağılımı eşitsizliğini çözmüş, kadına yönelik şiddetin olmadığı, tarımda yapılanmayı tamamlamış ve sanayi üretiminde çarkların verimli ve çevreye saygılı yeni teknolojilerle döndüğü, genç işsizliğin ürkütücü boyutlarda olmadığı, iş sağlığı ve iş güvenliğinin dünya standartlarında uygulandığı, ticarette ve endüstride yenilikçilik ve rekabetçiliğin hakim olduğu güçlü bir ekonomiye sahip, insanımızın bu ülkede yaşamaktan gurur duyduğu, demokrasisi gün geçtikçe kökleşen, hukukun üstünlüğünü temel alan, dünyada imajı ve itibarı sürekli olarak yükselen, mut lu ve barış içinde bir Türkiye hayalimiz var. Hepimizin özlemlerini de yansıttığına inandığım bu konularda hala ciddi sorunlarımız olduğu da ortada” diye konuştu.
“Türkiye’nin, siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa asla tahammülü yok”
Özgener, “İçinde bulunduğumuz zorlu konjonktürde Türkiye’nin, siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa asla tahammülü yok. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminden sonra hızla yeniden ekonomi gündemine dönülmesi gerektiğini de önemle vurgulamak isterim. Uzun süredir uygulanan ekonomi politikalarında artık bir başka aşamaya geçmeye ihtiyacımız var. Türkiye ekonomisine bir kuantum sıçraması yaptıracak güçlü ve küresel ölçekte rekabetçi bir ekonomiye hızla geçiş yapmak, en önemli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. Bu ekonominin sürükleyici güçleri mutlaka ve mutlaka verimlilik, inovasyon ve girişimcilik olmak zorundadır. Türkiye, bir yandan yeni hedefler doğrultusunda ilerlerken diğer yandan da bilgi ekonomilerinden beslenen yeni bir üretim kültürü, verimliliği esas alan yenilik odaklı bir sanayi yapısı ve girişimcilik ekosistemini destekleyen entegre politikalar ile bir sonraki çeyrek yüzyıla hazırlanmalıdır” şeklinde konuştu.
”İş insanlarının umutsuz ve karamsar olma lüksü yok”
Özgener, ”Bizlerin iş insanları olarak umutsuz ve karamsar olma lüksümüz yok. Çünkü tüccar ve sanayici olarak müteşebbis kimliğimizle omuzlarımızda çok büyük bir sorumluluk taşıyoruz. Çalışanlarımıza, tedarikçilerimize, müşterilerimize, ailelerimize ve ülkemize karşı sorumluyuz. Çünkü biz rahatı değil, mücadele etmeyi ve risk üstlenerek ülkemize faydalı olmayı seçtik. Bugün de pes etmeden, Türkiye ekonomisinin gücüne ve Türkiye’nin parlak geleceğine olan inancımızı koruyarak, insanımızın zor günlerde mucizeler yaratarak hep bir çıkış yolu bulduğunu hatırlayarak ve özellikle de geleceğimizi inşa edecek çocuklarımıza, gençlerimize güvenerek yolumuza devam edeceğiz. Yeni yüzyılın önümüzdeki yıllarında bu kongre bildirgelerinde ortaya koyduğumuz vizyon, ilkeler v e değerler ışığında daha çok çalışacak, daha çok üretecek, daha hakça paylaşacak ve hep birlikte düzlüğe çıkacağız” ifadelerini kullandı.
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, yedinci ve kapanış gününde “Çokluğa ve Birliğe Davet”
sloganıyla başladı. Ünlü sanatçı ve televizyoncu Yekta Kopan’ın sunumunu yaptığı oturumun ilk konuşmacısı İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener oldu. İZTO Başkanı Özgener, “İktisadi İstiklal” başlıklı bir sunum yaptı. Özgener, “100 yıl sonra bu salonda bir araya geldiğimizde, İzmir İktisat Kongresi’nden bugüne kadar kısa bir inceleme yaptığımızda, tarihimizin dönüm noktalarından biri olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Alınan kararların büyük bir bölümünün ne kadar olumlu etkiler yarattığını bugün daha iyi anlıyoruz. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi de dünyada büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemde yapılıyor. Birinci İktisat Kongresi’nde olduğu gibi bugün gerçekleştirdiğimiz kongrenin de tüm toplum kesimlerinin temsil edildiği katılımcı bir anlayışla düzenlenmesini &cced il;ok önemli ve değerli buluyorum” dedi.
“Ciddi sorunlarımız olduğu ortada”
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu özetleyen Mahmut Özgener, “Eğitimde çağdaş standartları yakalamış, vergi, adalet, sosyal güvenlik ve sağlık sistemi mükemmel çalışan, gelir dağılımı eşitsizliğini çözmüş, kadına yönelik şiddetin olmadığı, tarımda yapılanmayı tamamlamış ve sanayi üretiminde çarkların verimli ve çevreye saygılı yeni teknolojilerle döndüğü, genç işsizliğin ürkütücü boyutlarda olmadığı, iş sağlığı ve iş güvenliğinin dünya standartlarında uygulandığı, ticarette ve endüstride yenilikçilik ve rekabetçiliğin hakim olduğu güçlü bir ekonomiye sahip, insanımızın bu ülkede yaşamaktan gurur duyduğu, demokrasisi gün geçtikçe kökleşen, hukukun üstünlüğünü temel alan, dünyada imajı ve itibarı sürekli olarak yükselen, mut lu ve barış içinde bir Türkiye hayalimiz var. Hepimizin özlemlerini de yansıttığına inandığım bu konularda hala ciddi sorunlarımız olduğu da ortada” diye konuştu.
“Türkiye’nin, siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa asla tahammülü yok”
Özgener, “İçinde bulunduğumuz zorlu konjonktürde Türkiye’nin, siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa asla tahammülü yok. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminden sonra hızla yeniden ekonomi gündemine dönülmesi gerektiğini de önemle vurgulamak isterim. Uzun süredir uygulanan ekonomi politikalarında artık bir başka aşamaya geçmeye ihtiyacımız var. Türkiye ekonomisine bir kuantum sıçraması yaptıracak güçlü ve küresel ölçekte rekabetçi bir ekonomiye hızla geçiş yapmak, en önemli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. Bu ekonominin sürükleyici güçleri mutlaka ve mutlaka verimlilik, inovasyon ve girişimcilik olmak zorundadır. Türkiye, bir yandan yeni hedefler doğrultusunda ilerlerken diğer yandan da bilgi ekonomilerinden beslenen yeni bir üretim kültürü, verimliliği esas alan yenilik odaklı bir sanayi yapısı ve girişimcilik ekosistemini destekleyen entegre politikalar ile bir sonraki çeyrek yüzyıla hazırlanmalıdır” şeklinde konuştu.
”İş insanlarının umutsuz ve karamsar olma lüksü yok”
Özgener, ”Bizlerin iş insanları olarak umutsuz ve karamsar olma lüksümüz yok. Çünkü tüccar ve sanayici olarak müteşebbis kimliğimizle omuzlarımızda çok büyük bir sorumluluk taşıyoruz. Çalışanlarımıza, tedarikçilerimize, müşterilerimize, ailelerimize ve ülkemize karşı sorumluyuz. Çünkü biz rahatı değil, mücadele etmeyi ve risk üstlenerek ülkemize faydalı olmayı seçtik. Bugün de pes etmeden, Türkiye ekonomisinin gücüne ve Türkiye’nin parlak geleceğine olan inancımızı koruyarak, insanımızın zor günlerde mucizeler yaratarak hep bir çıkış yolu bulduğunu hatırlayarak ve özellikle de geleceğimizi inşa edecek çocuklarımıza, gençlerimize güvenerek yolumuza devam edeceğiz. Yeni yüzyılın önümüzdeki yıllarında bu kongre bildirgelerinde ortaya koyduğumuz vizyon, ilkeler v e değerler ışığında daha çok çalışacak, daha çok üretecek, daha hakça paylaşacak ve hep birlikte düzlüğe çıkacağız” ifadelerini kullandı.