KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerde Malatya’da evleri hasar gören 3 çocuk babası Tamer Günel, “İkinci depremden önce bir artçı sarsıntı oldu.
Korktuk aşağı indik. İkinci depremin şiddeti birincisi gibiydi. Yolda duramadık. Araçlar birbirine kitlenmiş, gözümüzün önünde binalar yıkılıyordu” dedi. Kahramanmaraş merkezli 10 şehirde yıkıma neden olan depremin ardından afet bölgesinden gelen 108 depremzede Eskişehir Öğretmenevi'ne yerleştirildi. Depremzedeler için rehberlik ve psikolojik danışmanlık mezunu öğretmenler tarafından psikososyal destek verilirken, aileleriyle birlikte gelen çocuklar için de bir oyun odası oluşturuldu. Depremzedeler için öğretmenevinde kişisel ihtiyaçlar mağazası kuruldu.
Depremi Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinde yaşayan sosyal bilgiler öğretmeni Pınar Coşkun Eğilmez, depremin ardından kalacak bir yer aradıklarını belirterek, “İlk depremin ardından dışarı çıktık, 1-2 saat kadar bekledik. Açıkçası bir depremden sonra ikincisi olmaz diye düşündük. Ufak artçılar oluyordu. Eve girdik, pek çok kişi gibi kahvaltı falan da yaptık. Sonrasında ikinci bir deprem oldu. Evimiz tek kat olduğu için kaçma fırsatını bulabildik. Çok şükür bir can kaybımız yok. Afşin'de ikinci depremde pek çok bina yıkıldı. Üç gün kadar orada idare edebildik ama mecburen şehir dışına çıkmak zorunda kaldık. Yola çıkmadan Eskişehir Öğretmenevi'ni aradım. Sağ olsunlar, yer ayırdılar. 4-5 gündür de buradayız. Burada bütün ihtiyaçlarımızı gideriyorlar. Böyle bir hizmet beklemiyorduk. Çok teşekkür ediyorum. Küçük çocuğum var, burada bir oyun alanı oluşturdular. Gönüllü öğretmenlerimiz geliyor. Onlar için bu süreci oyunla atlatmaları çok daha iyi bir fırsat oldu” dedi.
'BİRBİRİMİZE SARILDIK, DEPREMİN BİTMESİNİ BEKLEDİK'
Malatya'da temizlik ürünleri toptancılığı yapan 3 çocuk babası Tamer Günel, depreme uykuda yakalandıklarını, kendilerini dışarı attıklarını söyledi. Depremde evlerinin yanı sıra iş yeri ve araçlarının da ağır hasar gördüğünü ifade eden Günel, şöyle konuştu:
“Depremde Malatya merkezdeydik. Biliyorsunuz 2 deprem oldu. Bir tanesi bizi uykudayken yakaladı. Gece o dehşetli sarsıntı ile kalktık, ev aşırı derecede sallanıyordu. Can havli ile kendimizi yatak kıyafetlerimizle dışarı attık. Evlerimiz, iş yerlerimiz ve araçlarımız ağır hasar gördü. Dışarıda sabahladık. Ertesi gün, dışarıda hava şartları çok soğuktu. Kar yağışı vardı. İnsanlar üşüdükçe evlerine gitmeye karar verdi. Biz de gitmeye karar verdik. En azından eşyalarımızı alalım, bir çay içelim diye düşündük. İkinci depremden önce bir artçı sarsıntı oldu. Korktuk aşağı indik. İkinci depremin şiddeti birincisi gibiydi. Yolda duramadık. Araçlar birbirine kitlenmiş, gözümüzün önünde binalar yıkılıyordu. Biz yolun ortasında ailecek sarıldık, orada depremin bitmesini bekledik. Ama sanki yol yarılacakmış gibi hissettik. Her şeyimizi orada bıraktık, buraya geldik. Şimdi öğretmenevinde dinleniyoruz. Çocukların psikolojisi yavaş yavaş düzelmeye başladı. Burada ilgi, alaka da çok güzel. Facia, felaket büyük. Yakınlarımızdan rahmetli olanlar var. Bundan sonrası için ne olacağını bilmiyoruz.”
'ÇOK ÖĞRENCİM VEFAT ETTİ'
Kahramanmaraş'tan ailesiyle birlikte Eskişehir'e gelen kimya öğretmeni Adem Kırmızı ise depremde yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Deprem sırasında 12'inci kattaki evimizin yatak odasında çocukları toparlamaya çalıştık. Küçük kızımın üzerine annesi yattı, ben de onların üzerine yattım. Kızımı ve oğlumu da yanımıza çağırdık. Zorla da olsa yanımıza geldiler. Bina yıkılacak korkusu ile bekledik. Bir iki eşyamızı alıp hemen aşağıya inmek istedik. Çelik kapılar kasılmış, içeride kaldık. Kilidi açmaya çalıştık ama açamadık. Bu arada bir artçı deprem başladı. Yine yatak odasına gittik. Belki bir şey olursa ilk yatak odasına bakarlar, diye düşündük. Çok şükür, çocuklarımla beraber canımızı kurtardık ama acımız çok büyük. Ben orada 25 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Çok öğrencim vefat etti. Şehit olan, ailelerini kaybeden çok fazla. Ülke olarak acılarımızı bir şekilde saracağız”
'MİSAFİRLERİMİZ HAYIRSEVERLERİN HAZIRLADIKLARI EVLERE DE ÇIKIYORLAR'
Eskişehir Milli Eğitim Şube Müdürü Muhittin Güleryüz de 108 depremzedenin öğretmenevinde misafir edildiğini ve kendilerine psikolojik destek verildiğini söyledi. Gönüllü öğretmenler nezaretinde ana sınıfı çağındaki çocuklar için etkinlikler düzenlendiğini kaydeden Güleryüz, “Öğretmenevimizdeki erkek ve bayan kuaförleri ücretsiz hizmet vermekteler. Giyim bölümünde, gelen depremzedeleri tepeden tırnağa giydiriyoruz. Buradaki kapalı ortamdan, bu psikolojiden kurtarmak için misafirlerimizi araçlarımızla Sazova Parkı'na gönderiyoruz. Şu anda 108 misafirimiz var. Gelenler ve gidenler oluyor. Gelen misafirlerimiz hayırseverlerimizin hazırladıkları dayalı döşeli evlere de çıkıyorlar. Şu ana kadar 8 aileye 8 evimizi açtık” dedi.