MİLLİ Eğitim Bakanlığı ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) arasında, tüm eğitim kademelerinde öğrenim gören öğrencilere yönelik medya okuryazarlığı bilincini geliştirmek amacıyla ’Medya Okuryazarlığı İş Birliği Protokolü’ imzalandı.
’Medya Okuryazarlığı İş Birliği Protokolü’, Bakan Mahmut Özer’in katılımıyla Bakan Yardımcısı Petek Aşkar ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin tarafından imzalandı. Bakan Özer, 21’inci yüzyılda yeni tehditlerle karşı karşıya olduklarına dikkat çekerek, ”Her ne kadar 21’inci yüzyıl özgürlükler yüz yılı olarak varsayılsa ve iddia edilse de aslında bağımlılıkların çok fazla arttığı bir yüzyılla karşı karşıyayız. Çok meydan okuyucu problemlerle karşı karşıyayız. Dikkat ederseniz konvansiyonel eğitim literatüründe matematik, ana dil ve fen okuryazarlığı yaygın olarak kullanılırken bunlara yeni okuryazarlıklar eklenmeye başlandı; dijital ve medya okuryazarlıkları. Çünkü her geçen gün hayatımıza giren teknolojiler, bir taraftan yaşantımızı kolaylaştırırken aslında aynı zamanda farklı davranış patenleri de üretmeye başlıyor. İşte en meydan okuyucu olan konulardan bir tanesi de genel anlamda internet bağımlılığı, özel anlamda ise medya okuryazarlığı” dedi.
’YOK SAYARAK VARLIĞIMIZI SÜRDÜREMEYİZ’
İnternetin hayatı şekillendirerek dönüştürdüğüne vurgu yapan Özer, ”Eğitim belki de en fazla etkilediği sektörlerden bir tanesi oldu. Hatta öyle iddialı laflar kullanıldı ki artık konvansiyonel eğitimden çıkmamız gerekiyor. Bir tuşla her türlü bilgiye erişebiliyoruz. Keşke bu, bedava ve bu kadar maliyetsiz olsa. Biz biliyoruz ki Batı medeniyeti hiçbir şeyi bedavaya vermez. Burada da o her bilgiye erişimin bir maliyeti vardır. İşte o maliyet bağımlılık olarak kendisini ortaya koyar. Tehditle karşı karşıya olan bizim gençliğimiz var. Amerika Psikiyatri Derneği’nin 2013 yılında ilk kez davranışsal bozuklukları bir bağımlılık türü olarak kabul etti. İnternet bağımlılığı da özellikle sosyal medya bağımlılığı da bu bağlam içerisinde tartışılmaya başlandı. Şimdi meydan okuyucu olan bu manzara içerisine öncelikle şunu kabul etmemiz gerekiyor; biz dijital platformlardan uzak durarak, onu yok sayarak varlığımızı sürdüremeyiz. Yani dijital platformları, onun sunmuş olduğu imkanların hepsini eğitim sistemimizin içerisine dahil etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
’BİREYLER YALNIZLAŞTIRILIYOR’
Bakan Özer, genç ve erken yaştaki çocukları bu konuda neye maruz kaldıklarının farkındalığıyla yetiştirmenin en büyük sorumluluk olduğunu kaydederek, ”Özellikle sosyal medya platformlarında dışlanma, dışlanmama refleksi, kabul edilme, akredite olma dinamiğinin çok aktif bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Önce bireyler yalnızlaştırılıyor sonra haz sanal bir ortamda oluşturuluyor, insani olan haz mekanizmaları ve sonrasında da artık kararları, davranışları, günlük yaşam ritüelleri değişen bir insan profili ortaya çıkmaya başlıyor. Sabır değeri unutuluyor. Diğerinin dertleriyle hemhal olabilme melekeleri gittikçe zayıflıyor. Aslında belki bu konuyla ilgili en fazla söz söyleme hakkı olan toplumlardan bir tanesi biziz. Çünkü değerlerin, bu gönül coğrafyasının inşa edilmesindeki insanlık değerlerinin aslında bu dijital bağımlılıkla ne kadar erozyona uğradığı ve farklı bir birey yetiştirilmesiyle ilgili çatışmanın ortaya konduğu çok aşikar ama bunun için çok fazla düşünmemiz, çok fazla kafa yormamız ve çok fazla önlem almamız gerekiyor” dedi.
’İNSAN ÜRÜN OLMAYA BAŞLADI’
Bakan Özer, bağımlılıkla ilgili özellikle sosyal medya platformlarıyla ilgili ’dikkat ekonomisi’, ’iş modeli’ gibi yeni tanımlamaların yapıldığına işaret ederek, ”İnternette ’dikkat ekonomisi’ vardır. Yani siz aslında tüketici değilsiniz. Siz ürünün bizatihi kendisisiniz çünkü bedava verilen hizmetlerde sürekli bağlantıyla sizin tercihleriniz, davranış patenleriniz, bilgileriniz reklam verenlere satılır ve farklı platformlar, sürekli sizinle temas kurup sizi yönlendirmeye çalışır. Yani artık insan öyle bir evreye geldi ki tüketici olmaktan çıkıp ürün olmaya başladı. İşte bu konuları çok kapsamlı bir şekilde sadece eğitim boyutuyla değil ekonomi, sosyoloji, psikoloji boyutuyla çok kapsamlı bir şekilde masaya yatırmamız gerekir çünkü günübirlik belli haftalarda tartıştığımız bir konu değil yaşamın bizatihi aktığı ana mecralardan birisi olduğu için sürekli gündemimizde olması gereken konulardan bir tanesi. İşte gençlerimizi bu konularda daha çok farkındalıklarını artıracak şekilde ve aynı zamanda neyle yüz yüze kaldıklarının, bilgi kuramının ne olduğunun, bir bilginin özellikle medya okuryazarlığında bir haberin doğruluğunun, hakikat ilişkisinin ne olduğunun farkındalığıyla yetiştirmemiz bizim gençlerimizi gelecekteki savrulmalara ve meydan okumalara karşı çok daha dirençli kılacaktır” diye konuştu.
ŞAHİN: BİLİNÇLİ MEDYA TÜKETİCİSİ OLMALARI ÖNEMLİ
RTÜK Başkanı Şahin ise çocukların sevgiyi en çok hak eden ve sevgiyle büyümesi gereken en değerli varlıklar olduğu belirterek, ”Kurul olarak bu sorumluluğun bilincinde hareket ediyoruz. Bu kapsamda medya okuryazarlığının; bilinmesi, geliştirilmesi gereken önemli bir konu olduğunu düşünüyoruz. Çocukların medya karşısında olası tehlikelerden haberdar edilmesi için çok değişik mecra ve alanlarda birtakım çalışmalar yaptık. Yapılacak protokolle birlikte sadece dijital medya okuryazarlığı değil, bunun yanı sıra çocukların dijital bağımlılıktan uzak durmaları, ailelerin bilinçli birer medya tüketicisi olabilmeleri ve çocukların da bilinçli medya tüketicisi olarak geleceğe yön vermeleri açısından önem taşıyan protokolün imzalanması için buradayız” dedi.
SEMİNER VE KONFERANSLAR DÜZENLENECEK
Milli Eğitim Bakanlığı ile RTÜK iş birliğindeki protokolle bakanlığa bağlı kurumlarda eğitim alan öğrenci, kursiyer, öğretmen, yönetici ve velilere dönük medya okuryazarlığı, siber güvenlik ve teknoloji bağımlılığını önlemeye yönelik seminer, konferans, kongre, sempozyum, söyleşi, panel, çalıştay, eğitim, yarışma ve etkinlikler düzenlenmesi, öğretim programı ve öğretim materyali geliştirilmesi, kamu spotu hazırlanması gibi çalışmaların gerçekleştirilmesi amaçlanıyor. Protokol kapsamında tüm eğitim kademelerinde medya okuryazarlığı bilincini geliştirmek amacıyla diğer derslerin öğretim programlarında medya okuryazarlığı konusuyla ilişkilendirilebilecek kazanımlara yönelik materyal hazırlanacak. Ortaokul 7’nci ve 8’inci sınıflarında seçmeli ders olarak okutulan medya okuryazarlığı dersi öğretim programı güncellenerek bu doğrultuda öğretim materyali hazırlanacak.