Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği İstanbul Şubesi’nin bünyesindeki Mina’nın Çocukları Projesi, Kolektif “İyileşme” sergi ve paralel etkinlik serisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliğiyle 1 Mart’tan bu yana Metrohan’da atölye, deneyim çalışmaları ve söyleşilerle birçok farklı alanda uzmanlara, kurumlara, kuruluşlara ev sahipliği yapıyor. Sergi kapsamında 25 Mart’ta başlayan Mehtap Baydu’nun Analı Kızlı performansı 28 Mart’ta da devam ediyor. 28 Mart akşamı yapılacak bağış yemeğinden elde edilecek gelir depremzedelere bağışlanacak.
Hayata geçirdiği projelerde güncel toplumsal sorunları odağına alan ve kolektif bilince katkı sağlamayı misyon edinen Mina’nın Çocukları Projesi, çalışmaları sekiz ay önce başlayan temeli araştırma ve verilere dayanan Kolektif “İyileşme” sergi ve etkinlik serisinde, kadının yaşadığı güncel problematiklere ışık tutmak ve kamuoyu oluşturmak amacıyla yola çıktı. Küratör Ayça Okay, 18 ulusal ve uluslararası kadın sanatçının farklı disiplinlerdeki eserleri ve iki müzenin desteği ile oluşturduğu sergide kriz dönemlerinde sanat alanlarının ve üretiminin işlevselliğini de tartışmaya açmayı hedefleyerek, Metrohan’ın da çok bölümlü mimari yapısını bir iyileşme merkezi olarak tasarladı.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, farkındalık yaratma, travmaların iyileştirilmesi gibi konuların tartışılacağı bir proje olarak geliştirilen içeriğinde meditatif ses deneyimleri, söyleşiler, arşiv çalışmaları, psikopatolojik analiz yapan girişimlerin bulunduğu Kolektif “İyileşme” sergisi kapsamında gerçekleşecek performansta; Anadolu'nun ve İstanbul'un sosyal ve kültürel oluşumlarının kadına yaklaşımını farklı yönleriyle yansıtan 11 Türkiye mutfağı örneği, 11 kadın tarafından kolektif biçimde hazırlanacak.
Deprem öncesinde şekillenen ve hazırlıklarına başlanan performans, üç gün sürecek ortak yemek pişirme etkinliği sırasında bireysel ve kültürel yansımalarla karşılıklı değişimi amaçlarken gelenekler ve sosyal sözleşmeler üzerine odaklanıyor. 11 kadının kolektif çalışma ile yapacakları yemekler arasında Malatya yöresinden Analı Kızlı adında bir et yemeği, Gaziantep‘ten Ezogelin çorbası ve Diyarbakır‘dan Duvaklı Pilav gibi kadına ve onun sosyal statüsüne göndermeler yapan yemeklerin yanında, Türk geleneğinde, Dilber Dudağı, Hanım Göbeği gibi bazı tatlılara kadın vücut parçalarının güzelliği ve erotizmi referans alınarak isim verilen yer alıyor.
Kolektif “İyileşme” sergisinin küratörü Ayça Okay, Analı Kızlı performansı ile ilgili yaptığı değerlendirmede: “Mehtap Baydu’nun Analı Kızlı performansının İstanbul’da ilk kez gerçekleştirilecek olmasından dolayı memnuniyet duyuyorum. Sanatçının uzun yıllara dayanan üretim pratiğinin bir uzantısı olarak kolektif ve katılımcı yapıdaki performansları, bu kez birbirini hiç tanımayan On bir kadını kolektif biçimde yemek pişirmek üzere bir araya getiriyor. Gündelik hayatımızdan da tanıdık bir eylem sanatçının incelikli düşüncesi ile Metrohan içerisine kurulan mutfakta araçsallaşarak serginin kavramsal anlatısına mükemmel şekilde eklemleniyor. Toplumsal hafızada kadın bedeni üzerinden adını alan ve kadının statüsüne ve göndermeler yapan sosyal
normlara eleştiri getirmeyi hedefleyen bu ortak çalışma; izleyicinin de zaman zaman parçası olabileceği bir yapıya sahip.
Sanatçı Mehtap Baydu, Analı Kızlı performansı ile ilgili yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi: “Kolektif “İyileşme” sergisi kapsamında gerçekleşecek “Analı Kızlı” isimli performans 25-28 Mart tarihleri arasında MetroHan‘da gerçekleşecek. Anadolu’nun ve İstanbul'un sosyal ve kültürel oluşumlarının kadına yaklaşımını farklı yönleriyle mercek altına alan interaktif performansta 11 Türkiye mutfağı örneği, 11 kadın tarafından izleyicinin katılımı ile hazırlanacak ve 28 Mart’ta davetlilere sunulacak. Deprem öncesinde şekillenen bir hazırlıklarına başlayan performans, üç gün sürecek izleyicilerin katılımını açık ortak pişirme etkinliği sırasında bireysel ve kültürel yansımalarla karşılıklı değişimi amaçlarken Gelenekler ve sosyal sözleşmeler üzerine odaklanıyor. Birbirini hiç tanımayan 11 kadının kolektif çalışma ile yapacakları yemekler arasında Malatya yöresinden Analı Kızlı adında bir et yemeği, Gaziantep'ten Ezogelin Çorbası ve Diyarbakır'dan Duvaklı Pilavı gibi kadına ve onun sosyal statüsüne göndermeler yapan yemeklerin yanında, Türk geleneğinde, Dilber Dudağı, Hanım Göbeği gibi kadın vücut parçalarının güzelliği ve erotizmi referans alınarak isim verilen bazı tatlılar yer alıyor. Mehtap Baydu'nun performansıyla kadın, yalnızca yemeklere olduğu gibi toplumsal eleştiriye, yardımlaşmaya ve dayanışmaya da ismini veriyor.”