İYİ Parti lideri Meral Akşener, parti kurultayında yaptığı konuşma ile seçim sonrası sessizliğini bozdu. Akşener, daha önce kalktığı 6'lı Masa'dan ikinci kez ayrıldı.
Seçim öncesi zehir zemberek bir açıklama ile 6'lı Masa'dan kalkan ancak daha sonra işbirliğine devam eden İYİ Parti lideri Meral Akşener, ikinci kez masadan ayrıldı. Partisinin kurultayında konuşan Akşener, "Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybedildi. Pek çok sebep sayılabilir.
Önemli olan bundan ders çıkarmaktır. 1 ay boyunca konuşmadım ve izledim. Önce sayın Kılıçdaroğlu'nun üzerine yürüdüler sonra baktılar ipin ucu kaçtı birdenbire olağan şüpheli Meral Akşener ve İYİ Parti gündeme geldi. Biz çalışmamışız o yüzden seçim kaybedilmiş.
54 noktada bizzat çalıştık. İnsafınız kurusunuz. Anladım eşitlemeye çalışıyorsunuz. İstanbul'da kazandıranın HDP dediğiniz gibi. İyi, bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum." dedi.
Akşener'in açıklamalarından satır başları: "CHP'den 15 vekil istemek en büyük pişmanlığımdır. Bugün hesaplaşıyoruz. Bugün hesap veriyorum, hesap soracağım sonra. Artık bu partide şımarıklık bitmiştir, hadsizlik, saygısızlık bitmiştir. Herkes haddini bilecek.
Yerel seçimlerde herkes kazanmayı sağladı, biz hariç. İYİ Parti, bir kesim tarafından tehdit görülen, muhalefetin tırnak içi kanaat önderleri tarafından tehlike görülen bir siyasi partidir. Anladım ki İYİ Parti milletin partisidir.
Genel seçimler için 16 ilde temayül yapmışız. Temayülde geride çıkan arkadaşlarımız sıra satmaktan, her türlü ahlaksızlığı öne koyan açıklamalar yaptı. Arkadaş 17'de çıkmış. Madem kurucusunuz, madem görevdesiniz bugüne kadar siz o üyenin kendisine ulamadınız, teşkilatlara ulaşmadınız da partimizi yerle bir eden, yandaş televizyonlarda bizimle ilgili ahlaksız görüşleri olan yerlerde partimizi iftiranın karşısında bıraktınız? Siz kim milliyetçilik siz kim Türklük kim, saygısızlar.
Şimdi kongreye gidiyoruz. 3 hakkım var. Bir çarşaf, iki yarı çarşaf, üç blok. Bana kala kala kura kaldı. Ben kura mı çekeyim? Milletvekillerini kura ile mi belirliyim. GİK'i kura ile mi belirliyim? Saygısızlar, ne istiyorsunuz? Hesabımızı bugün ortaya koyduk, yarın göreceğiz. Bundan sonra partimize saygısızlık eden, zarar vermeye kalkışan herkes hakkında gereğini bizzat ben yapacağım.
Milletin verdiği kararlar karşısında mazeretler yoktur. Biz siyasetimizi şikayet üzerine değil, cesaret üzerine şekillendiririz. Ne kazanmanın sarhoşluğuna ne kaybetmenin üzüntüsünde yok oluruz. Milletin mesajını duymaktır. Milletin kararının olmadığı bir yerden sözde düşünürlerinin, sözde kanaat önderlerinin keyiflerine göre yaptıkları tanzim üzerine demokrasi inşa edilemez. Demokrasi milletle inşa edilir.
Seçim yenilgisine ilişkin muhasebemizi yaptık. Milletimiz bizden avukatlığını yapmamızı istedi. Milletimizin helal oyları sayılara indirgendi. Projeler, kadrolar üzerinden yarışılmadı. Millete çözüm ve seçenek üretileceğine yalan, algı üretildi. Bu seçimlerde verilen mesaj; siyasetin bu çıkmazdan kurtarılmasıdır.
Yeni siyasetin önünün açılmasıdır. Siyasetin geldiği çıkmazda gençlerimiz attığı tweetler nedeniyle yargılanıyor, oy tercihleri sebebiyle hırpalanıyor. Kadınlar şiddetten, tacizden, ölümden korkuyor. Bugün Türkiye'de çocuklar nitelikli bir eğitimden, kaliteli beslenmekten mahrum kalıyor.
Çocuklarımız 13 yaşında evlenir mi evlenemez mi tartışmaları devam ediyor. Kira fiyatları dudak uçuklatırken kadınların başörtüsü tartışılıyor. Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılına girerken Atatürk'ümüz tartışılıyor. Ancak milletimiz bu tartışmaların son bulmasını istiyor.
Biz kendi vazifemizin farkındayız. 25 Ekim 2017'den beri siyaset anlayışımızın arkasındayız. Milletimizin bize verdiği görev; bu yenileşmeyi sağlamaktır. Yenileşme olmadan gelişme sağlanamaz. Bizim seçim sonuçlarından aldığımız mesaj; Türk siyaseti için yeni bir anlayış talebinde bulunduğudur. Hakiki yenilik öze dönüşle başar.
Biz de milletimize kulak vereceğiz. Konuşan bir Türkiye için meydanlarda olmaya aynı azimle devam edeceğiz. Seçimler kaybedildi. Ama önemli olan bunlardan ders çıkarmaktır. Bir aydır konuşmuyorum. Önce Sayın Kılıçdaroğlu'nun üzerine yürüdüler.
Sonra birden bire olağan şüpheli Meral Akşener ve İYİ Parti gündeme geldi. 45 ilde Sayın Mansur Yavaş ile sadece kendi seçmenimizin yer aldığı mitingler yaptık. 54 noktada bizzat çalıştık. Milletvekili adaylarımız bir oy Meral'e, bir oy Kemal'e diye oy istediler.
Birinci önceliğimiz parti aidiyetidir. Bu konuda hoşgörü, tolerans yoktur. Bunu hissetmeyenler, kapı burada. Bizim medyamız yok. Muhalif medya bizim değildir. Bizim üzerimizden reytingler artmaktadır. Biz yapayalnız sadece milletiyle el sıkışmış, milleti dışında gücü olmayan tek siyasi organizasyonuz.
Sorumluluğu alıyorum. Ne kadar büyük bir insanmışım ki Cumhurbaşkanının kazanması da kazandırılmaması da benimmiş. Söz bir dahaki sefere kazandıracağım. İYİ Parti olarak önümüzdeki dönemde milletle beraber yapılan yepyeni bir siyasetin önünü açmaktır. Siyasette durduğumuz yeri başkalarına göre değil, milletimizin beklentilerine göre belirleyeceğiz. Seçim kazanmayı koltuk kazanmaya indirgeyen siyaseti değiştireceğiz.
Milletimizin bize verdiği görevi beğenmeme gibi hakkımız yok. Milletimize gideceğiz, her bir ferdini tek tek dinleyeceğiz. Geçim derdiyle dertleneceğiz. Çiftçimizin alın terini savunacağız. Kapı kapı gezeceğiz.
Yalanın karşısına hakikatle, kötülüğün karşısına iyilikle, kibrin karşısına alçakgönüllülükle çıkacağız. Türkiye için vadettiğimiz güçlü demokrasiye milletimiz dışında kimseyle ulaşamayız. Bunun için ortak aramadık, bundan sonra da aramayacağız.
Sadece koltuklarını korumayı dert edenler, milletimizi birbirine düşürenler için fevkalade konforlu olan bu siyaset anlayışına son vereceğiz. Şimdiye kadar birilerinin ne omuz atarak ne omuz vererek İYİ Parti olarak bize rol biçmesine izin vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz.
Siyasette yeni bir oy açacağız. Nasıl ki partimizin politikalarına milletimizle karar vermişsek, siyasetin de milletimizle yapılmasını sağlayacağız. İYİ Parti siyasette yenileşmeyi sağlamak için var. Bize göre hak yok vazife var. Bugün burada hep birlikte yeni bir sayfa açacağız, yeni bir söz söyleyeceğiz. Dün olduğu gibi bugün de açtığımız sayfa milletin sayfası olacak. Tükenmiş kalemlerin izi olmayacak, millete tepeden bakanların yeri olmayacak."