Millet Partisi’nin Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Rafet Kaya ve beraberindeki heyet Anayasa Mahkemesi’ne başvurmadan önce bir basın açıklaması yaptı. Kaya, yaptığı açıklamada parti olarak daha öncede altılı masayı oluşturan siyasi parti yetkililerini uyardıklarını ancak bu ismin kullanılmaya devam ettiğini söyledi. Kaya, davalı karşı taraf partilerince hukuka aykırı şekilde, “Millet” ismini oluşturdukları ittifakın adı olarak kullanmalarının tedbiren durdurulması ve bu ismi kullanamayacaklarına esastan karar verilmesi istemiyle dava açtıklarını ifade etti.
“Defalarca ikazlar yapılmıştır”
Millet Partisi adına Genel Başkan Yardımcısı Av. Rafet Kaya, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı ’dur’ demek için Anayasa Mahkemesine geldiklerini belirterek, "Anayasamızda ve Siyasi Partiler Kanunu’nda siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez bir unsuru olarak kabul edilmiş; bunun gereği olarak da her siyasi partinin tüzel kişilik hakları yasalarımız tarafından teminat altına alınmıştır. Nitekim kanunlarımızda ‘siyasi parti siciline kayıtlı bulunan siyasi partilerin isimleri, amblemleri, rumuzları, rozetleri ve benzeri işaretleri aynen veya iltibasa mahal verecek şekilde başka bir siyasi parti tarafından kullanılmayacağı’ hükmü açıkça zikredilmiştir.
Buna rağmen, Türkiye’nin en köklü partilerinden ve Türk siyasetinin temel taşlarından birisi olan Millet Partisi’nin ismi, başka siyasi partiler grubu tarafından kullanılmaya kalkışılmıştır. Öyle ki altılı masayı oluşturan siyasi partilerimize Millet Partisi yetkililerince muhtelif zamanlarda nezaketle ve defalarca ikazlar yapılmıştır. Ancak hem siyasi etiğe aykırı olmasına, hem de yasalarımızın men etmesine rağmen, ittifak bileşeni partiler yanlış ve suç teşkil eden tutumlarını ısrarla sürdürmüşler; bazen de mesnetsiz ve bilgiye dayanmayan açıklamalarda bulunmuşlardır” dedi.
Rafet Kaya’dan patent cevabı
Genel Başkan Yardımcısı Av. Rafet Kaya, açıklamalarına şöyle devam etti: “Mesela, konuya ilişkin 28.04.2022 tarihinde bir basın mensubunun ana muhalefet Partisi Grup Başkan Vekili’ne yönelttiği soruya, ‘Millet Partisinin öncelikle patent alması sonra da yargı yoluna başvurması gerektiği’ şeklinde herhangi bir bilgiye dayanmayan mesnetsiz bir cevabı vermiş olması kendisine yakışmamıştır. Zira, sayın parti temsilcisi iyi biliyor olmalıdır ki hiçbir siyasi partinin yasalar tarafından zaten güvence altına alınmış olan isimleri için patent alması söz konusu olmayacağı gibi ana muhalefet partisinin kendi isminin de patenti bulunmamaktadır. Kaldı ki, siyasi partiler bir ticari şirket de değildir.”
“Millet Partisi, kendi haklarının gasp edilmesine de asla rıza göstermeyecektir”
Millet Partisi’nin isminde, ilk kuruluş tarihi olan 1948 ve sonrasında da 1992 yılında beri ‘Millet’ isminin bulunduğunu hatırlatan Rafet Kaya, “‘Millet’ ismini doğrudan ittifaklarında kullanmaları alenen isim hakkının gasbı niteliğinde olup, siyasi ahlaka ve hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Bir tüzel kişilik hakkımız olan ismimizin, Genel Başkanımız Cuma Nacar bey tarafından da daha önce dile getirilerek konu hakkında gerekli uyarılar da yapılmasına rağmen adeta gasp edilerek ısrarla kullanılıyor olması karşısında ittifaklarına ‘gasp ittifakı’ olarak nitelendirmek zorunluluğu hâsıl olmuştur .Dürüst, ilkeli siyasetin temsilcisi, Türk siyasetinin yüz akı Millet Partisi, tüm siyasi partilerimize örnek teşkil edecek şekilde, usul ve üslup olarak asla haksızlık yapmamış, her daim siyasi rakiplerinin hak ve hukukuna azami özeni göstermiştir. Bununla birlikte kendi haklarının gasp edilmesine de asla rıza göstermeyecektir” diye konuştu.
“Söz yargının, karar yargının”
Rafet Kaya, son olarak ise partilerine ait ismi hukuksal olarak koruma altına almak üzere Anayasa Mahkemesi nezdinde dava açtıklarını dava açtıklarını belirterek, “Davalı karşı taraf partilerince hukuka aykırı şekilde, “Millet” ismimizi oluşturdukları ittifakın adı olarak kullanmalarının tedbiren durdurulması ve bu ismi kullanamayacaklarına esastan karar verilmesi istemiyle dava açıyoruz.
Yüce Türk yargısına güvendiğimiz için bu noktadan sonra biz artık susuyoruz. Söz yargının, karar yargının” dedi.