15 yılda 402 milyon dolar yatırım harcaması yaparak her geçen gün büyüyen MIP, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e açılan kapısı olma özelliğiyle yeni yatırımlara odaklandı. Dünyanın en büyük 100 limanı arasında yer alan ve kararlı yükselişini sürdüren MIP, stratejik konumuyla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
Pandemiye rağmen büyümeye devam etti
MIP Genel Müdürü Johan Van Daele, bugüne kadarki gelişmeleri ve yeni yatırım hedeflerini İHA muhabirine anlattı. 2021’in en zorlu yıllardan biri olduğunu ve Türkiye’nin yılın ikinci yarısında yoğun bir şekilde yaşadığı korona virüs pandemisi ve ekonomik sıkıntının birçok yönden herkesi sınadığını vurgulayan Van Daele, “Ancak tüm bu etkenlere rağmen müşterilerimize 7/24 kesintisiz hizmet verme anlayışıyla çalışmaya devam ettik. Bu vizyonla bir önceki yıla göre konteyner iş hacminde yüzde 4,4; konvansiyonel iş hacminde ise yüzde 19 büyüme kaydederek lider liman konumumuzu korumayı başardık” dedi.
“Elde ettiğimiz tesadüf olmayan başarının gururunu yaşıyoruz”
MIP olarak, 2007 yılından bugüne kadar 120 milyon doları operasyonel verimlilik, 282 milyon doları da kapasite artırımı amacıyla toplam 402 milyon dolar tutarında yatırım harcaması yaptıklarını söyleyen Van Daele, limanda işletme hakkı bedeli karşılığı ödenen 755 milyon dolar ile birlikte toplam yatırım bedelinin 1,2 milyar dolarının üzerine çıktığını belirtti.
Limanın özelleştirilmesinden bu yana mükemmel bir yıllık büyüme hızı elde ettiklerini, bunun da MIP’yi konteyner hacmi açısından son 3 yıldır üst üste ülkenin en büyük limanı haline getirdiğini ifade eden Van Daele, “2021 yılında konteyner ve konvansiyonel iş hacminde iki önemli kilometre taşına ulaştık. 9 milyon tonluk konvansiyonel iş hacmiyle 61 yıllık tarihi rekoru kırılırken, 2,1 milyon TEU konteyner iş hacmiyle Türkiye’de yeni bir rekora imza atmış olduk. MIP olarak hem konteynerde hem de konvansiyonelde elde ettiğimiz tesadüf olmayan başarının gururunu yaşıyoruz. Bu bir ekip çalışmasıdır ve MIP çalışanları ve paydaşlarının ortak başarısıdır. Hem ekonomideki dalgalanmalarda hem de pandemi koşullarında kaydedilen bu rakamlar, özveri ve emeğin sonucudur. Mersin Limanını hak ettiği konuma getirmek için tüm imkanlarımızı kullanmaya devam etmekte kararlıyız” diye konuştu.
“Mersin ve Türkiye’nin ekonomik gücüne güç katmaktadır”
Mersin Limanının son 15 yılda birçok yönden önemli mesafeler kat ettiğini vurgulayan Van Daele, MIP’nin belirli yıllara göre yapılan değerlendirmeler sonucunda yüzde 7,5’lik bileşik yıllık büyüme oranına ulaştığını söyledi. Van Daele, “Özelleştirme öncesinde 640 bin TEU olan konteyner elleçleme hacmi bugün 2,1 milyon TEU’nun üzerine çıkmıştır. 2008 yılından bu yana yüzde 130 artan iş hacmine paralel olarak yüzde 127 artan rekor vergi geliri, yıllar içinde artarak Mersin ve Türkiye’nin ekonomik gücüne güç katmaktadır. 124 hektarlık alanıyla ülkenin en büyük limanı olan MIP, dünya çapında 6 bin 200 müşteriye düzenli hizmet vermektedir. Bugün dünyanın en büyük 100 konteyner limanı arasında yer alırken, Türkiye’nin 190 ülke ile karşılıklı ticarete açılan kapısı konumundadır” ifadelerini kullandı.
“İstihdama toplamda 28 bin kişilik ciddi bir katkımız var”
Limanın Mersin ve Türkiye ekonomisi ile istihdama katkısı hakkında da bilgi veren Van Daele, “3 bin kişiye doğrudan, 25 bin kişiye dolaylı istihdam sağlayan ve toplamda 28 bin kişiyle istihdama ciddi bir katkısı olan MIP’nin sunduğu toplam 32 hizmet ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz limanları arasındaki pazar payı ise yüzde 73,1 seviyesinde. Mersin Uluslararası Limanı, Türkiye konteyner limanları arasında yüzde 17,1, ithalat-ihracat-transit konteyner iş hacmi bakımından ise yüzde 20,5 pazar payına sahiptir. Ticarete katkısının ekonomik sonuçlarını arttırmak amacıyla yatırımlara aralıksız devam etmekteyiz. Kısa vadede ve uzun vadede planladığımız kapasite artırımı ve iyileştirme projeleri ile bölge ve ülke ekonomisine katma değerli hizmet sunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Yeni yatırımlara 400 milyon doların üzerinde kaynak tahsis etmeyi amaçlıyoruz”
Bu yılki hedeflerini ve yatırım planlarını anlatan Van Daele, geçen yılın sonundan itibaren pandemi sonrası ortaya çıkan konteyner kısıtlamalarıyla birlikte artan yüksek navlunların, trendler ve yükleme tercihlerinde etkili olduğuna işaret etti. Bu durumun, MIP’de konvansiyonel yüklerde yaklaşık yüzde 20 artış, konteynerlerde ise yaklaşık yüzde 5 azalmaya neden olduğunu belirten Van Daele, şöyle devam etti: “Küresel navlun fiyatları halihazırda yüksek seyrederken ve yüksek seviyelerde kalması beklenirken, maliyetleri de olumsuz etkilemekte ve özellikle Uzakdoğu ticaretinde risk algısını artırmaktadır. Ayrıca Karadeniz’de devam eden krizin, bölgemizde yetiştirilen narenciye sevkiyatlarında belirsizliğe neden olduğunu söylemek mümkündür. Her şeye rağmen MIP, çevre illerin yüksek üretim kapasitesi ve güçlü hinterland bağlantıları ile navlun hacmindeki lider konumunu korumaya devam etmeye çalışmaktadır. Bu doğrultuda 2022 yılında beklentimiz yüzde 7,5 bileşik yıllık büyüme oranı ile ortalama yıllık yük faktörünün yüzde 80-90 aralığında yer almasıdır. Bu büyüme beklentileri, MIP’nin hinterland büyümesini karşılamak ve gerekli hizmet seviyesini sağlamak için yeni yatırımlara odaklanması gerektiğinin en somut göstergesidir. Ticaretteki bu artış, Mersin bölgesinin limanla paralel büyüdüğüne işaret etmektedir. MIP olarak yeni yatırımlara toplamda 400 milyon doların üzerinde kaynak tahsis ederek artan talebi karşılamayı ve mevcut potansiyeli desteklemeyi amaçlıyoruz.”
“Kapılar Projesine 27 milyon dolar bütçe ayırdık”
Mersin için büyük önem taşıyan Kapılar Projesinde bürokrasinin devam ettiğini kaydeden Van Daele, bir an önce tüm prosedürlerin tamamlanmasını ve inşaat sürecinin başlamasını umduklarını söyledi. Projeye 27 milyon dolar bütçe ayırdıklarını ifade eden Van Daele, “MIP olarak Adana-Mersin istikametinde geçmişten gelen limanın neden olduğu trafik yoğunluğuna kesin bir çözüm sunmayı amaçladığımız Kapılar Projesi, şehre daha etkin bir tır trafiği yönetimi getirecek. Projemiz faaliyete geçtiğinde limana gelen tırlar şehir trafiğine girmeden direkt karayoluna bağlanabilecek. D-400 kavşağının Adana istikametinde açılacak ayrı bir yol ile CFS sahasına gelen araçlar demiryolunu aksatmadan limana girebilecek, bu durum liman trafiği ve yük elleçleme sürecini de doğrudan hızlandıracak” dedi.
“375 milyon dolar bütçeli Kapasite Artırımı Projesini Mersin’e kazandıracak olmanın heyecanını yaşıyoruz”
En önemli projelerinden biri olan Mersin Limanı Genişleme Projesine (EMH2) de değinen Genel Müdür, “MIP olarak Kapasite Artırımı Projesine ilişkin tüm yükümlülüklerimizi yerine getirmiş bulunmaktayız ve hazırız. Mersin’in bugünü ve yarını için büyük önem arz eden 375 milyon dolar yatırım bütçeli Kapasite Artırımı Projesini Mersin’e kazandıracak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Proje sayesinde limanın mevcut kapasitesini 1 milyon TEU artıracak ve doğrudan 500 kişiye, dolaylı olarak ise 5 bin kişiye istihdam imkanı sağlayacağız. Proje tamamlandığında iki mega gemiye aynı anda hizmet verilebilecek ve gemilerin bekleme sürelerini optimize edebileceğiz. Böylece direkt seferlerin sayısı artacak ve daha kısa transit sürelere sahip rekabetçi navlunlarla Mersin Limanının Doğu Akdeniz’e açılan stratejik konumu güçlenecektir. Bölgenin ekonomik kalkınmasına değer katacak Kapasite Artırımı Projesi sayesinde Mersin Limanı, Akdeniz havzasındaki diğer ülkelerin terminalleri ile aktarmalı konteyner ticaretinde küresel bir oyuncu olarak rekabet edebilecek konumda olacaktır. Proje çerçevesinde ÇED raporuna ilave olarak projenin sosyal etki analizi, ses analizi, biyolojik çeşitlilik etki analizi, hava kalitesi analizi gibi yasal zorunlulukları olmayan ve MIP’nin duyarlı yaklaşımını yansıtan birçok çevresel etki analizi yapılmış ve böylece projenin çevresel duyarlılık düzeyi Avrupa standartlarına yükseltilmiştir. Projemiz tüm bu sürdürülebilirlik çalışmalarımızla desteklenerek Çevre Dostu Proje statüsü kazanmıştır” diye konuştu.