Milli Yol Partisi lideri Çayır, bugün İstanbul İl Başkanlığı binasında gerçekleştirilen gündem değerlendirme toplantısında hem partinin izleyeceği yol hem de gündem ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çayır, “Eğer millet bize vekaleti verirse, iktidarı alırsak 3 ay içinde burada bulunan göçmenleri kendi ülkelerine, şehirlerine, yurtlarına göndereceğiz. Esad’la oturacağız, onların hayat güvencesi ve yaşamları garanti altına alınacak demokratik bir ortamı sunacak şekilde onları yurtlarına götüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “İlk kez 3’üncü bir yol olarak, ülkücü, milliyetçi, vatansever, evrensel hukuka, adalete ve insanlık değerlerine inanan bir adayla milletin önüne çıkacak, iktidar talebinde bulunacağız. Bu siyasetin ötesinde bir vicdan, merhamet, doğruluk ve iyilik hareketidir” dedi.
“İKTİDARI ALIRSAK 3 AY İÇİNDE BURADA BULUNAN GÖÇMENLERİ KENDİ ÜLKELERİNE GÖNDERECEĞİZ”
Türkiye’nin Suriye’de başlattığı koridor açma eyleminin doğru olduğunu söyleyen Çayır, “Bizim güvenliğimiz ve geleceğimiz açısından o hareket lüzumludur ve nihayetinde orada bir PKK devletinin kurulmaması için mutlak anlamda gerekli hamleyi yapmak zorundayız. İşi yarım bırakmamak lazım. Eğer Amerika kendi ifade ettiği gibi müttefikse adamlığını bilecek. Hem yanımızda durup hem de bizi sırtımızdan hançerlemeyecek. Böyle bir şey yok. İkinci olarak da iktidara sesleniyorum; Artık yeter. Esad’la otur konuş. Suriye’nin toprak bütünlüğü Türkiye’nin toprak bütünlüğüdür. Suriye’nin toprak bütünlüğü bu vatanın bütünlüğüdür. Onun için savaştan kaçmış ve buraya göç etmiş kadınları, erkekleri, çocukları yeniden evlerine, ülkelerine göndermenin yolu Esad’la konuşmaktan geçer. Eğer millet bize vekaleti verirse, iktidarı alırsak 3 ay içinde burada bulunan göçmenleri kendi ülkelerine, şehirlerine, yurtlarına göndereceğiz. Nasıl göndereceğiz? Konuşarak. Esad’la oturacağız onların hayat güvencesini ve yaşamlarını garanti altına alınacak demokratik bir ortamı sunacak şekilde onları yurtlarına götüreceğiz. Evrensel hukukta bu attığımız sözleşmelerin gereği de bu” şeklinde konuştu.
“GÜCÜ, GÜCÜ YETENE BİR SİSTEM KURMUŞLAR”
Türkiye’nin zaman zaman içerden ve dışardan kuşatıldığının altını çizen Çayır, sözlerine şöyle devam etti:
“Bunun bir örneği de Amerika Birleşik Devleti’nin Suriye’nin kuzeyinde bir PKK devleti oluşturma çabasıdır. Şu an orada ABD’nin Avrupa’nın ve ne yazık ki Rusya’nın himayesinde fiilen bir PKK devleti vardır. Düşünebiliyor musunuz geldiler Suriye’yi işgal ettiler. Kimin askeri var orada? Rusların, Amerika’nın kısmen İngilizlerin ve birkaç tane NATO ülkesinin askerleri var. Ne işiniz var sizin orada? Irak’ta Amerika’nın ne işi vardır? Suriye’de Amerikalıların, Rusların ne işi var? Çok garip değil mi? Gücü, gücü yetene bir sistem kurmuşlar.”
“MUHSİN YAZICIOĞLU OLMAK ÜZERE GEÇMİŞTEKİ BÜTÜN ŞEHİTLERİMİZİN VEBALİ ÜZERİNİZDE OLUR”
Çayır açıklamasının devamında, “Eğer bu hareketi bir siyasi parti olarak görürseniz ben hakkımı size helal etmem. Bu hareketi, sıradan bir siyasi parti olarak, 5-10 kişinin kendisini mutlu etmesi için hobi olsun diye bir araya gelmiş topluluklar değiliz. Yanılmışlıklarımızdan, yaşanmışlıklarımızdan, mücadelemizden doldurduğumuz donanımlar var. Başından beri söylüyorum hücrelerden geldik, idamlardan geldik. Sallanıyordu kendir, sallanıyordu ip, ipin gölgesinden geldik buralara. Onun için bu millete söyleyecek sözlerimiz, yapacak işlerimiz var. Eğer yapmazsanız, size yüklenmiş bu misyonun farkında olmazsanız başta Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere geçmişteki bütün şehitlerimizin vebali üzerinizde olur” dedi.
Çayır, “Vatan sevdalısı olan insanlar, mazlumlar, unutulmuşlar, garipler, ülkücüler, her daim zora girdiklerinde neredesiniz, hadi savaşa, hadi cepheye hadi ölüme denildiğinde koşa koşa gidenler artık yönetim sırası sizde. Fedakarlık, şehit olmak, yokluk size düşmüştü artık yönetim de sizde. İlk kez 3’üncü bir yol olarak, ülkücü, milliyetçi, vatansever, evrensel hukuka, adalete ve insanlık değerlerine inanan bir adayla milletin önüne çıkacak, iktidar talebinde bulunacağız. Bu siyasetin ötesinde bir vicdan, merhamet, doğruluk ve iyilik hareketidir. Ülkedeki siyaset ne; çıkar üçkağıt, rezalet. Biz hepsini ret edeceğiz. Süreli siyasete geçeceğiz. Delege sistemini reddedeceğiz, üyeliğe geçeceğiz. Parayı ve mali bütün haneleri ve cüzdanları dolaştıracak bir hale getireceğiz” diye konuşarak Milli Yol Partisi’nin izleyeceği yolu gösterdi.