NASA'da yörüngesel mekanik alanında çalışmaları bulunan ve bir süre önce Türkiye'ye yerleşen bilim insanı Dr.Fabrizio Pinto, NASA'dan yapılan açıklamayla yeni keşfedildiği belirtilen ve 23 yıl içinde Dünya ile çarpışma ihtimali olan astreoide ilişkin uyarılar üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Pinto, "Yakın zamanda geliştirilen teknoloji ile özel bir uzay aracını gök cisminin üzerine salarak bir çarpışma sağlanabilir. Bu çarpışma sayesinde gök cisminin yörüngesini değiştirerek dünyayı kurtarmak şu anda hayata geçebilecek seviyede bir uygulama. Endişe etmeyi gerektiren bir durum yok. Bütün bu hesaplamalar olasılıklar üzerine dayanıyor" dedi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde NASA’da aktif olarak Ay üzerine çalışmalar yapan Jay Trimble, İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar ve NASA'da yörüngesel mekanik alanında çalışmaları bulunan ve Türkiye’ye yerleşen Havacılık ve Uzay Mühendisliği bölümünde Dr. Öğr. Üyesi olan Fabrizio Pinto’nun katılımıyla ‘NASA’nın Uzay Yolculuğu Konferansı’ gerçekleştirildi. Dr. Öğretim Üyesi Pinto, NASA'nın Gezegensel Savunma Koordinasyon Ofisi'nden yapılan, şubat ayı başından bu yana hareketleri takip edilen yaklaşık olimpik yüzme havuzu büyüklüğündeki asteroidin, 23 yıl içinde Dünya'ya en yakın mesafeden geçeceği ve potansiyel bir çarpma olasılığına sahip olacağıyla uyarısını değerlendirdi. Dr. Pinto, “Gelecekte büyük bir astreoidin, bir uzay cisminin dünyaya çarpma riskine yönelik olarak NASA’da devam eden çalışmalar var. Bu çalışmalar kapsamında yakın zamanda yeni bir teknoloji geliştirildi. Özel bir uzay aracını gök cisminin üzerine salarak bir çarpışma sağlamak ve bu çarpışma sayesinde gök cisminin yörüngesini değiştirerek dünyayı kurtarmak. Bu şu anda hayata geçebilecek seviyede bir uygulama. İnsanlığın bu tür bir çarpışmayı ön görebilecek matematiksel hesaplamaları olduğu konusunda sizleri temin ederim. Endişe etmeyi gerektiren bir durum yok. Bütün bu hesaplamalar olasılıklar üzerine dayanıyor. Böyle bir risk şu an için mevcut değil" ifadelerini kullandı.
'3 MİLYON KİLOMETRE MESAFEDEN GEÇECEĞİ SÖYLENİYOR'
Uzay cisimlerinin dünyamıza yaklaşmasıyla ilgili olarak yapılan çalışmaların anbean, dünyanın çok farklı noktalarında devam ettiğini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Pinto, "Uzay sürekli taranıyor ve dünyaya çarpma riski olan objeler tespit edilmeye çalışılıyor. Bu çalışmalar artık olağanlaşmış durumda. Her tür uzay objesinin yörüngesi ve dünyaya çarpma olasılığı hesaplanıyor. Buna uygun olarak gerektiği durumlarda önlemler alınıyor. Bu noktada maalesef özellikle uluslararası medyada sansasyon yaratmak amacıyla haberler yer aldığını görüyoruz. Bir stadyum büyüklüğündeki meteorun dünyaya çarpma riskinden söz ediliyor ancak detaya indiğinizde bu meteorun dünyaya 3 milyon kilometre mesafeden geçeceği söyleniyor" diye konuştu.
'TÜRKİYE’DEKİ UZAY ÇALIŞMALARI OLDUKÇA İYİ'
Öte yandan gerçekleştirilen konferansı değerlendiren Dr. Pinto, “Bizim için çok mutluluk verici bir konferans oldu. Öğrencilerin heyecanından çok etkilendik. Türkiye’nin gelecekte yapacağı uzay alanındaki çalışmalar için çok umut verici bir etkinlik oldu. Türkiye’de uzay çalışmaları oldukça iyi gidiyor. Amerika’nın ilk insanlı uzay çalışmalarının 1960’larda gerçekleştiğini düşünürsek, Türkiye’nin içinde bulunduğu durum ve ilerleme hızı gayet iyi bir seviyede" dedi.
'İNSANLI UZAY ARACI 2025’TE AYA GİDECEK'
Öğrencilerle bir araya gelen NASA çalışanı Jay Trimble, "İlk ay projesi 1960’daki proje 'Apollo' idi ve temel amacı aya ayak basmaktı. Artemis projelerinin Apollo projelerinden temel farkı, daha kalıcı daha somut bir bakış açısıyla uzay görevlerinin gerçekleştirilmesi. Artemis-1 atmosfer dışı bir emisyon olarak gerçekleştirildi. Önümüzdeki yıl hayata geçmesi planlanan Artemis-2 insanlı ilk uzay aracını içeriyor. Daha sonraki aşamalarda aya ayak basması ve orada kalıcı bir insan varlığı oluşturmayı planlıyoruz. Bugün Türkiye’de öğrencilerle bir araya gelmekten çok memnunum. Çocukların heyecanından çok etkilendim. İnsanlı ilk uzay aracının 2025 yılında aya inmesi planlanıyor. Bütün süreç birçok endüstrinin gelişmesine olanak sağlıyor. İnsanlığa çok büyük bir faydası olacak" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE TEKNOLOJİK BİRİKİMİNİ DÜNYAYA GÖSTERECEK'
İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar ise "Şu an milli teknolojiler geliştirme aşamasında çok önemli bir noktaya geldik. Daha önce 'Türksat' isimli pek çok uydumuz vardı. Şu aşamada Türk firmalarıyla bunun tasarımını yapar hale geldik. 2025 yılının başında ilk yerli Türksat zincirinin uydusunu uzaya göndermiş olacağız. Uydu teknolojileri üretebilmek ve işletebilmek ayrı bir güç. Türkiye bu teknolojik birikime sahip olduğunu dünyaya göstermiş olacak. Ay programının da önümüzdeki yıl hayata geçmesi planlanıyor. Uzayla ilgili çok ayrıntılı resimler çekilecek" diye konuştu.