AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılmasına tepki göstererek, "Bunun demokrasi ile düşünce özgürlüğü ile en ufak bir ilişkisi yoktur.
Doğrudan doğruya dünyada 2 milyara yaklaşan Müslüman nüfusunun tamamını hedef alan inançlara karşı bir saldırıdır” dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Vefa Buluşmaları ve Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katılmak üzere Kütahya'ya geldi. Ulu Cami’de yatsı namazını kılarak cemaat ile bir araya gelen Kurtulmuş, Regaip Kandili programı kapsamında halka Kur'an-ı Kerim dağıttı. İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılmasına tepki gösteren Kurtulmuş, Türk milletinin mayasının Müslümanlıkla yoğrulduğunu ifade ederek, "Geçtiğimiz günlerde İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yapınan saldırının ardından yine aynı siyasetçi bozuntusu faşist, ırkçı adamın bu sefer Danimarka’nın başkentinde Kur’an-ı Kerim yakma eylemi içerisinde olacağı bilgisi geliyor. Bunun bir insanlık suçu olduğunu, bütün insanlığa karşı yapılmış, açık ve aleni bir saldırı olduğunu bir kere daha ifade etmek isteriz. Bu Ebu Cehil’lere, Ebu Leheb’lere hatırlatırız ki, Ebu Cehil ve Ebu Leheb’in İslam’ı yok etmeye, Kur’an’ı yok etmeye gücü yetmedi de, sizler nasıl Kur’an’ı ortadan kaldırmaya, Müslümanlara zarar vermeyi düşünüyorsunuz, niyet ediyorsunuz?” diye konuştu.
'BÜTÜN İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ BİR SUÇTUR'
İsveç’te yaşanan olayın insanlık dışı ve ötekileştirici bir saldırı olduğunu kaydeden Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Avrupa kıtasını ve bütün batı dünyasını maalesef içten içe kemiren büyük bir zehirdir. Bu zehirli dalganın Müslümanlara ve İslam’a bir zarar vermeyeceği ortadadır ama en büyük zararı Avrupa ve batı dünyasına vereceği aşikardır. Böylesine faşist, ırkçı ve İslam düşmanı, özellikle Türkiye düşmanı siyasetçi müsveddelerinin, ‘Bu bir gösteri hakkıdır, fikir özgürlüğüdür, demokrasinin parçasıdır, demokrasinin gereğidir’ gibi uydurma gerekçelerle muhafaza altına alınması, korunması ve eylemlerini bu şekilde yapabilmesi aslında Avrupa’nın geldiği noktayı göstermesi bakımından ilginçtir. Bunun demokrasi ile düşünce özgürlüğü ile en ufak bir ilişkisi yoktur. Doğrudan doğruya dünyada 2 milyara yaklaşan Müslüman nüfusunun tamamını hedef alan inançlara karşı bir saldırıdır. Müslümanların tamamına karşı yapılan bir saldırıdır. Aslında bütün insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Biz bunu nefretle kınadığımızı bir kere daha ifade ediyoruz. Bunun karşılığında İslam’a ve Müslümanlara, Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan bu saldırılar milletimizin kenetlenmesine, bütünleşmesine, kendi inançları ve değerleri etrafında toplanmasına vesile olur. Dışarıdan yapılacak bu tür saldırıların da bizim bütünlüğümüze hiçbir şekilde zarar vermeyeceği gibi, bizi daha da doğru bir şekilde milletimizin inançlarına sahip çıkmaya iter. Bu hain saldırıları, bu saldırıların arkasındaki orta çağ kalıntısı, zihin dünyasını ve bunlara demokrasi adı altında müsamaha göstererek Avrupa siyasetini ve halklarını zehirleyen yöneticileri telin ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Bu insanlık suçudur, asla kabul edilemez, milletimiz buna müsaade etmeyecektir. Böylesine bir yangının bir kere daha bütün dünyayı saracağının bilinmesini isteriz. Allah yardımcımız olsun. Türkiye güçlü ve büyük bir ülke olarak yoluna devam ettikçe Müslüman ve mazlum milletlerin öncüsü ve sözcüsü olmaya devam edecektir."