Kırşehir’de 2020 yılında öldürüldükten sonra gömülen Vildan ve Osman Çelik çiftinin davasında Çelik’in kardeşi olay gününü anlattı.
Edinilen bilgiye göre, Osman Çelik’ten (25) haber alamayan yakınları, jandarmayı arayarak ihbarda bulunmuş, ihbar üzerine çalışma başlatan jandarma ekipleri Osman Çelik’in en son Kaman ilçesine bağlı Bayramözü köyünde olduğunu tespit etmişti. Köyde geniş çapta arama yapan ekipler, Osman Çelik ve yeni evlendiği karısı Vildan Çelik’i (24) toprağa gömülmüş halde ölü olarak bulmuş, olayla ilgili gözaltına alınan 9 kişi tutuklanmıştı.
29 Ocak günü ise tutuklu sanıklardan M.S., adli kontrol şartıyla serbest kalırken 26 Temmuz günü ise Vildan Çelik’in annesi K.İ, ablası H.S. ve B.İ. suçun mahiyetinin değişme ihtimali ve tutukluluk sürelerini göz önünde bulundurarak adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı.
Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görülen davaya 5 tutuklu şahıs ve öldürülen Vildan Çelik’in kardeşi B.İ. (18) Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tanık B.İ., ablası Vildan Çelik’in dini nikahlı eşi R.İ. tarafından darp ve işkenceye maruz kaldığını, bundan kaynaklı evden kaçtığını söyledi. Bununla birlikte ablasının boynuna, R.İ.’nin kemer takarak da işkenceler yaptığını söyleyen B.İ., yapılan bu işkencelerden babası V.İ.’nin haberdar olduğunu ancak “Onunla evlisin, bir şey yapamam” diye tepki verdiğini belirtti. Vildan Çelik’in Osman Çelik’le olan ilişkisini de olaydan 2-3 ay öncesinden öğrendiğini ifade eden B.İ., “Ablam kaçtıktan sonra telefonla görüşüyordum. Belli bir süre sonra Osman abi ile evlendiklerini söyledi. Aile fertlerim ağız birliği ile babamın ağır hasta olduğunu ablama söyleyerek gelmesi için ikna ettiler. Ablamlar gelmeden önce dini nikahlı eşi geleceğini öğrenmiş. Babamlar odun kırarken babamın yanına gelerek ‘Vildan gelecekmiş’ dedi. Babam da ‘Biliyorum, senin burada ne işin var. Sen git’ dedi. Annem ve babam onu gönderdi. Ablam geldiğinde evli olduklarını kimse bilmiyordu. Ablamlar geldikten sonra kuzenim geldi diye ben kapıyı açarken bir anda eniştem R.İ. ve abim R.İ. içeri girdi, ellerindeki sopayla Osman abiye saldırdılar. Evdekiler ayırmaya çalışırken eniştem R.İ. mutfaktan aldığı bıçakla Osman abiyi bıçakladı, yoğun kan akmaya başlayınca da banyoya taşıdı. Banyoda benden kalın ip ve eşarp istedi. Korktuğum için vermek zorunda kaldım. 1 saate yakın bir süre sonra Osman abiyi salona getirdiler. Yanlarındaki 2 leğene yüz üstü yatırıp kıyafetlerini de sobada yaktılar. Hava kararınca annem Osman abiyi hastanelere götürmeleri için uğraştı ama annemi azarladılar, biraz süre geçince de Osman abiyi ve ablamı hastaneye götüreceklerini söyleyerek babam, abim, eniştem ve birkaç akrabam evden çıktılar. İlk küçük abim geldi, ağlayan annemi sakinleştirdi. Ben mutfakta otururken babam bana ‘Senin de kanını böyle akıtırım’ dedi. Oradan ağlayarak uzaklaşırken büyük abim R.İ.’nin kanlı kıyafetlerini değiştirdiğini gördüm. Yaşanan olaydan sonra eniştem R.İ.’nin ablama tabanca verdiğini ve Osman abiye sıkması istediğini, sıkmayınca da ablama 3 el, Osman abiye ise 6 el ateş ederek öldürdüğünü, bir sonraki gün de babamın talimatlarıyla ablam ve Osman abinin gömüldüğünü öğrendim” dedi.
Tanık B.İ.’nin dinlenmesinin ardından tutuklu şahısların ve avukatlarının tanık beyanına ilişkin savunmalarını dinlemesiyle birlikte tutuklu şahısların tutuklu hallerinin devamına ve mahkemenin ileri bir tarihe ertelenmesine karar verdi.