Otizm farkındalığına yönelik bilgi veren İstanbul Rumeli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'ndan öğretim görevlisi Elif Türel, "Otizm her sosyoekonomik kültürde, her ırk ve cinsiyette gözlenebilir.
Otizmin neden kaynaklandığı halen bilinmemektedir. Otizmde erken tanı çok önemlidir. Her Otizmli bireyin özellikleri birbirinden farklılık gösterebilir. Bu sebeple tanı konulduktan sonra bireysel eğitim programı hazırlanması gereklidir. Eğitim programı ile çocuk akademik ve duygusal becerilerini geliştirebilir" dedi.
Çocukların çok uzun süreler ekrana maruz kalması içe dönük ve sosyallikten uzak büyümelerine neden olduğunu belirten Türel, "Otizm öyküsü bulunan çocuklar uzun süre televizyon, telefon, tablet vb. ekrana maruz kalmaları halinde tetiklenecektir. Otizm bir hastalık değildir. Bu sebeple tedavi edilmesi gereken bir süreç gerektirmez. Yaygın gelişimsel bozukluk türlerinden biri olan otizm nöro-gelişimsel bir farklılıktır. 0-3 yaş çocuklarında belirtileri ortaya çıkmaktadır. Hayat boyu devam eden bir süreç olsa da eğitimle birlikte otizmli bireylerde günlük yaşam becerileri ve akademik becerilerde ilerleme kaydedilebilir. Evde çocuğu gözlemleyerek otizm belirtilerini fark edebiliriz. Fakat tanı için mutlaka bir uzman tarafından gelişim testi uygulanması ve sonuçların değerlendirilmesi gerekmektedir" diye konuştu.
Türel, otizm belirtilerini ise şöyle sıraladı:
"Çocuk göz teması kurmaktan kaçınıyorsa, yalnız oynamaktan haz duyuyorsa, seslendiğinizde dönüp bakmıyorsa, gerçek ve mecaz olan durumları ayırt edemiyorsa, koordinasyon sorunu yaşıyorsa, saldırganlık davranışları gösterip, sinirleniyorsa, ışık, ses ve temasa karşı duyarlılık gösteriyorsa, belirli rutinlerin dışına çıkmaktan hoşlanmıyorsa, yaşıtlarına oranla dil gelişimi açısından geri kalmışsa, iletişim becerilerinde zorluk yaşıyorsa otizm belirtisi olabilir."