Yerli özel eğitim kurumları global çapta başarılara imza atmaya devam ederken, hizmet ihracatındaki payını artırmak için destek talep ediyor.
Hizmet İhracatçıları Birliği’ne üye olan özel öğretim kurumu Novarge'nin kurusucu Mesut Karaağaç, "Eğitim ihracatı şu an ciromuzun yüzde 30’una ulaşmış durumda. 2026 sonuna kadar bu payı yüzde 70’e çıkarmaya yönelik planlamalarımızı yaptık. Eğitim ihracatında öncelikli olarak Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan ve diğer Türki Cumhuriyetler’i konumlandırıyoruz. Öte yandan Pakistan, Ortadoğu ve Afrika pazarını da hedefliyoruz" dedi.
‘Türkiye’nin Uzaktan Eğitim Merkezi’ sloganıyla 2017’den bu yana çalışmalarını sürdüren Novarge, 2020’den beri on ülkeye eğitim ihracatı gerçekleştirerek geçtiğimiz yıl Hizmet İhracatçıları Birliği’ne üye olan ilk özel öğretim kurumu şeklinde konumlanmıştı. Bununla birlikte kurum, kendi geliştirdiği öğrenme yönetim sistemi üzerinden yurt dışına mesleki eğitim, yabancı dil, sertifikasyon ve akreditasyon eğitimleriyle hizmet ihracatında özel öğretim kurumları arasında yer aldı.
Novarge Kurucusu Mesut Karaağaç, konuya dair yaptığı açıklamada kurumun 2011’den bu yana eğitim sektöründeki tecrübesinin yanı sıra pandemi öncesinde de eğitim teknolojilerinin geleceği üzerine yaptığı Ar-Ge çalışmaları neticesinde eğitimin geleceğinin uzaktan eğitim olacağını öngördüğünü belirtti.
AR-GE ÇALIŞMALARINI FAALİYETLERİYLE TASDİKLEDİ
Bunun üzerine 2017’de Novarge şirketini kurduğunu aktaran Karaağaç, “Şirket bünyesinde tamamen yerli mühendislikle oldukça kapsamlı bir öğrenme yönetim sistemi yazılımı geliştirdik. İlk adımda ülkemize yönelik yaptığımız uzaktan eğitim faaliyetlerinde başarıya imza attık. Ardından globalde hem yazılım hem de eğitim içerikleri satmaya başladık. Bu da pandemi süreci boyunca yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarını doğruladı” diye konuştu.
Türkiye’de eğitim hizmet ihracatına ilişkin değerlendirmede bulunan Mesut Karaağaç, şunları kaydetti:
“Eğitim hizmet ihracatımız bugüne kadar yalnızca üniversitelerimize diğer ülkelerden öğrenci davet etmeye yönelik ilerledi. Biz de ülkemizin birçok coğrafyaya üniversite eğitiminin yanı sıra mesleki eğitim, yabancı dil, sertifikasyon ve akreditasyon gibi farklı eğitimleri satabileceğini fark ettik. Bu hususta denemeler yaptık. Türkiye’nin Malta gibi dil okulu kümelenmesine ev sahipliği yaparak turizmini yıla yaymasının mümkün olduğunu ve Ticaret Bakanlığı’nın da aynı vizyonu paylaştığını gördük. Bu sayede 2022 Nisan ayından bu yana özel öğretim kurumlarının hizmet ihracatı desteklerinden yararlanabildik. Özel öğretim kurumlarının hizmet ihracatını önemli oranda artıracağını düşünüyoruz.”
"ÖZEL EĞİTİM KURUMLARINA TEMİNAT ŞARTI GETİRİLMESİ HİZMET İHRACATINI ARTIRIR”
Gelecek dönemde Türkiye’de sosyal sermayesinin güçlü olduğu ülkelere farklı eğitim programları satarak önemli bir hizmet ihracatı ağı oluşturmayı planladıklarını söyleyen Mesut Karaağaç, eğitim ihracatının sorunlarına da şu sözlerle değindi:
“Özel öğretim kurumlarının düşük bütçelerle sertifika satan yapılar olarak görülmesi, sektörün büyümesinin önündeki en önemli engeli teşkil ediyor. Beş aylık gastronomi eğitimleri 300 bin TL, 2 yıllık pilotaj eğitimleri 1 milyon TL, beş günlük moda eğitimleri 80 bin TL gibi fiyatlarla satılabilirken, sektörün şu anda önündeki en önemli sorun yabancı ülkelerden gelen kişilerin vize alırken yaşadığı karmaşa. Örneğin, Göç İdaresi Türk Dili için yalnızca 6 ayı geçmemek üzere vize veriyor. Diğer programlar ise göz ardı ediliyor. Aslında özel öğretim kurumlarında da belli bir teminat şartını yerine getiren firmalara medikal vize veya Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde YÖKSİS entegrasyonuna benzer bir yapının kurulması çeşitli imkanları sağlayabilir. Ve bu sayede ülkemiz eğitim hizmet ihracatını çok daha üst seviyelere çıkarabilir.”