Ankara'da eski eşi Mehmet E. (55) tarafından sokak ortasında tabancayla vurularak ağır yaralanan Pelin Ceylan (47) için olayın gerçekleştiği yerde bir araya gelen yaklaşık 100 kadın, 'kadına yönelik şiddete hayır' dedi. Ankara Kadın Platformu üyeleri, kadına yönelik şiddeti protesto etmek için Ayrancı Mahallesi'nde bulanan Bahadır Uzun Parkında bir araya geldi.
Mahalle sakinlerinin de katıldığı 100'e yakın kadın, saldırının yaşandığı olay yerine doğru yürüdü. Polis ve kadınlar arasında tartışma çıkarken, alınan güvenlik önlemlerinin ardından saldırının yaşandığı olay yerine giden kadınlar, 'Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok, failleri cezasızlıkla ödüllendirmeyin' sloganları attı. Son zamanlarda artan kadın cinayetlerine dikkat çeken Ankara Kadın Platformu sözcüsü Doç. Dr. Yasemin Özgün, "Dün tam da burada bir kadın daha erkek şiddetine maruz bırakıldı. Arkadaşımız Pelin, boşandığı erkek Mehmet Eroğlu tarafından hunharca öldürülmeye çalışıldı. Üstelik de Pelin'i yaralayan hain, olay mahallinde tehditler savurmaktan çekinmeyerek Pelin'in ölmesini bekleyerek başında durdu. Adeta düşmanını vurmuş bir avcı, iğrenç bir yaratık gibi başında bekledi" ifadelerini kullandı.
'PELİN'İN VERDİĞİ YAŞAM MÜCADELESİ HEPİMİZİN MÜCADELESİDİR'
Uzun süredir boşandığı eski eşi tarafından tehdit edilen Pelin Ceylan'ın koruma kararı altındayken saldırıya uğramasına dikkat çeken Özgün, "Pelin'in verdiği yaşam mücadelesi hepimizin mücadelesidir. Pelin, 3 yıldır cebinde koruma kararıyla gezen, hiçbir tedbir alınmayan ve buna rağmen şiddete uğrayan ve öldürülmeye çalışılan kadınlardan birisidir. Şikayet için gittiği kolluk güçleri tedbir almak yerine yaşadığı yeri terk etmesi söylendi. Hala yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Pelin'e yöneltilen bu vahşi saldırı asla münferit bir olay değildir. Bizler bu saldırgan erkek cesaretinin nereden geldiğini çok iyi biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi'ni bir gecede feshetmeye çalışanlardan, kadın cinayetleri abartılıyor diyenlerden, o saatte dışarıda ne işi varmış diyenlerden tanıyoruz. Cezasızlık politikalarıyla erkeklerin sırtını sıvazlayan erkek adaletinden tanıyoruz. 8 Mart ve 28 Kasım'da yaşamak istiyoruz diyen kadınların işkenceyle gözaltına alanlardan tanıyoruz. 6 yaşındaki bir kız çocuğunun maruz kaldığı cinsel şiddeti, evlilik adı altında aklayanlardan ve buna göz yumanlardan tanıyoruz. Çıkar ilişkileri olan tarikat, cemaat ve kurumlarda işlenen suçlara 'bir kereden bir şey olmaz' diyenlerden tanıyoruz. Bireysel silahlanmaya karşı hiçbir önlem almayanlar, kadın cinayetlerini kadın kisvesi altında geçiştirmeye çalışıyor. Sokaklarda tedirgin dolaşmak istemiyoruz. Artık bir kişi bile eksilmeye tahammülümüz yok. Artık yeter diyor gerçek adalet istiyoruz" diye konuştu.