ESKİŞEHİR’de geçen yıl haziran ayında oturduğu ikinci kattaki evin penceresinden düşen 1 çocuk annesi Zerin Kılınç (36) hayatını kaybetti.Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınarak serbest bırakılan sevgilisi Yılmaz S., Kılınç’ın intihar ettiğini savundu. Kılınç’ın annesi Telli Özokçu, kızının ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu’nun 6 aydır raporu hazırlamadığını belirterek, “Kızımın kanı yerde kalmasın. Benim kızım böyle intihar edecek biri değildi. Benim kuzum bir ağrı kesici bile içmiyordu. İntihara meyilli değildi benim yavrum” dedi.
Odunpazarı ilçesine bağlı Emek Mahallesi’nde sevgilisi Yılmaz S. ile birlikte yaşayan 12 yaşında bir kız annesi Zerin Kılınç, geçen yıl 20 Haziran günü saat 21.30 sıralarında apartmanın ikinci katındaki dairenin penceresinden düştü. Sağlık ekiplerince ilk müdahalesi olay yerinde yapılan Kılınç, ambulansla Eskişehir Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaklaşık 10 saat yoğun bakımda komada kalan Zerin Kılınç, kurtarılamadı. Yapılan ilk otopsi incelemesinde Zerin Kılınç’ın yüksekten düşmeye bağlı olarak hayatını kaybettiği belirtildi.
Olayla ilgili soruşturma kapsamında Zerin Kılınç’ın birlikte yaşadığı sevgilisi Yılmaz S.’nin emniyette şüpheli sıfatıyla ifadesi alındı. Zerin Kılınç’ın intihar ettiğini öne süren Yılmaz S., “O gün yağmur yağdığı için içeri sızan suyun üzerine koymak için günlük giydiği tişörtünü yırtarak pencerenin sızıntı yerine koydu. Tepsinin üzerinde olan kül tablası yanlışlıkla kayarak yere düştü, kırıldı. Yerdeki cam kırıklarını kendim süpürdüm. Odadan çıkarken ayağına cam battı. Bunun üzerine gülünce süpürge sapını bana fırlattı. Ben de ona gülerek fırlattım. Bacağına gelince kıyamadım, gittim, sarıldım. Sonra bisikletimi kapı çıkışına aldım. Bu sırada bana ‘Sen zaten beni istemiyorsun’ dedi. Bisikletimle uğraşırken ‘Asıl sen istemiyorsun, saygısızsın. Sen sevmiyorsun, kaçacak olan sensin’ dedim. ‘Ben sevmiyorum ha’ diyerek bağırmaya başladı. Pencereden sol bacağını gördüm ve ‘yapma’ diye bağırdım” dedi. Şüpheli Yılmaz S., ifadesinin ardından emniyetten serbest bırakıldı.
Soruşturma kapsamında evde yapılan incelemede ise yerde ve kapıda kan lekeleri, cam kırıkları, kırılmış kül tablası olduğu tespit edildi.
DÜŞTÜĞÜ AN, GÜVENLİK KAMERASINDA
Kentteki bir alışveriş merkezindeki giyim mağazasında satış görevlisi olan Zerin Kılınç’ın pencereden yaya kaldırımına düştüğü anlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, Kılınç’ın yaya kaldırımına düştükten sonra çevre esnafın yardımına koştuğu görüldü.
‘KIZIM İNTİHAR ETMEDİ, KANI YERDE KALMASIN’
Zerin Kılınç’ın annesi Telli Özokçu (58), 7 ay önce ölen kızının acısını hala yaşadığını söyledi. Kızının kıyafetlerini ve fotoğraflarını elinden düşürmeyen Özokçu, gözyaşı dökerek, “Tomurcuğunu açmadan soldurdular kuzumun. Duysunlar sesimizi de kızımın kanı yerde kalmasın. Benim kızım böyle intihar edecek biri değildi. Benim kuzum bir ağrı kesici bile içmiyordu. İntihara meyilli değildi benim yavrum. Hayattan kopardılar. Ben 7 aydır bu gözyaşını döküyorum. Bir de yavrusu var, benim kuzumun. Onun için hayatta kalmak zorundayız. Biz adalet istiyoruz. Raporlarımız çıkmadı. Hep onu bekledik, yok. Adalet istiyoruz. Biz adaletimize güveniyoruz. Kuzumun kanı yerde kalmasın yeter. Benim kuzum hayat doluydu. Çocuğunu seviyordu. Evine, işine bağlıydı. İşinden evine, evinden işine. Yavrumu kopardılar hayattan. Ne ise adalet bulsun. Biz adalet istiyoruz. Ben bir anneyim 6-7 aydır ben bu gözyaşını döküyorum. Kuzumun gömleğine sarılıyorum, kokuyu içime çekiyorum” dedi.
‘TOPRAĞIN ALTINDA 7 AYDIR BENİM KUZUM’
Olayın yaşandığı evde tartışma izleri olduğunu anlatan Özokçu, “Evde çok tartışma olmuş. Evin içi kan. Küllükler kırılmış. Bize göre çok delil var ama dosyamızda hiçbir şey yok. Benim kuzum bir kedi, bir köpek değil. Benim kuzum bir can. Toprağın altında 7 aydır benim kuzum. Hiçbir şeyi yoktu, bir hap bile içmiyordu benim kuzum. Hayat doluydu. Mezarına geleceğim,’ Rahat yat yerinde kızım’ diyeceğim. Adalet yerini bulacak inşallah. Herkese güveniyorum” diye konuştu.
‘KARDEŞİM HAYAT DOLUYDU’
Ölen Zerin Kılınç’ın kız kardeşi Aysun Özokçu (32) da ablasının intihar edecek biri olmadığını söyledi. Hayat dolu olan kardeşinin kızı için yaşadığını ifade eden Özokçu, “Kardeşim intihara meyilli bir insan kesinlikle değildi, hayat doluydu. Her şeyden önce bir tane evladı vardı. Biz sadece gerçekten adalet yerini bulsun istiyoruz. Kurumların adaletli olmasını istiyoruz. 6,5 aydır dosyamızda herhangi bir sonuç yok. Sadece bekledik ama gördük ki dosyamızda herhangi bir şey yok. Dosyaya hiçbir şey girilmemiş. Mezarına gidiyoruz ve ablama ‘Rahat uyu’ diyemiyoruz. Bir an önce sonuçların çıkmasını istiyoruz. Şüpheli ile yaklaşık 1-2 yıldır birlikteler. Öncesinde da tanışıyorlardı ama 2-3 aydır aynı evi paylaşıyorlarmış ama bizim haberimiz yoktu” ifadelerini kullandı.
AİLE AVUKATI: ÖLÜM NEDENİ ŞU AN TAM OLARAK BİLİNMİYOR
Ailenin avukatı Ahmet Seyhan, Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına ilişkin kararın olaydan 6 ay sonra gönderildiğini söyledi. Yüksekten düşmeye bağlı olayda ölüm nedenin şu an tam olarak bilinmediğini ifade eden Seyhan, “Haziran 2022 tarihinde gerçekleşen bir yüksekten düşme olayı var. Bu olaydan sonra şüphelinin ifadesi alınıyor. İfadesinin ardından serbest bırakılıyor. Ayrıca şüphelinin ifadesi olaydan uzunca bir süre sonra alınıyor. Tutukluluk koşulları bazı durumlarda makul şüphe gerektirebilir ama delil karartma şüphesinin de bulunduğu durumlarda en azından adli kontrol ya da tutuklama gibi tedbirlerin var olması gerekiyordu. Biz hukuken doğrudan serbest bırakma ve herhangi bir tedbirin uygulanmamasını doğru bulmadığımızı belirtmek istiyoruz. Soruşturmanın adaletle devam ettiğine inancımız tam. Fakat yüksekten düşme olayları bilindiği gibi bazı durumlarda ispatı zor olaylar olarak karşımıza çıkıyor. Uzman görüş raporları taleplerimiz var. Adli tıpta da moleküler inceleme konusunda talep aslında gidiyor. Fakat mahkeme kararı iletilmediği, bunun üzerinden 6 ay geçtiği karar 6 Ocak’ta gidiyor. Kurumlardan rapor bekliyoruz. Kurumların da objektif ve gerçekten adaletli bir şekilde karar vereceklerine inanıyoruz. Yüksekten düşme konusu var. Fakat ölüm nedeni şu an tam olarak belirlenemiyor. Bunun için de kesin raporu İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan bekliyoruz” dedi.
‘CAM KIRIKLARI VE KAN LEKELERİ VAR’
Bu davaya ilişkin uzman görüşünün alınması gerektiğini söyleyen avukat Ahmet Seyhan, “Biz bilimsel çalışma kanaatindeyiz. Daha mantıklı olacağını düşünüyoruz. Hocalarımızla birlikte uzman görüşüyle düşme açısına bakılacak. Yani bizim kanaatimizi ve kişinin sosyal analizini araştırdığımızda maktulün herhangi bir intihar meylinin olmadığı çok net. Olayda yoğun şüphe kanaatimiz var. Biz de bu şüpheyi araştıracağız. Ev içinde yerde cam kırıkları ve kan lekeleri mevcut. Doğrudan camdan düşme iddia edilen olayda kapı girişinde kan izi var. Yani bir boğuşmanın gerçekleştiğini de buradan net olarak görebiliyoruz. Kuvvetli şüpheden kastımız da bu” diye konuştu.
Zerin Kılınç’ın ölümüne ilişkin soruşturma sürerken, kesin ölüm nedeninin İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun hazırlayacağı rapor sonrasında netlik kazanacağı belirtildi.