Bugün PepsiCo, Avrupa'daki tedarik zincirini geliştirip ve sürdürülebilirlik çözümleri sunmayı amaçlayan çığır açan teknolojilerin pilot uygulamalarını gerçekleştirmek için yenilikçi start-up şirketlerle iş birliği yapacağını duyurdu. Gelişmekte olan teknolojileri ön plana çıkaracak start-up topluluğunun oluşturulmasına odaklanan destek programına altı başarılı start-up şirket seçildi. Önümüzdeki yıl içinde PepsiCo, devam eden projenin bir parçası olarak iş birliklerinin sayısını artırmayı planlıyor.
Söz konusu program, dijital çözümlerin gücünden yararlanma hedefiyle oluşturulmuş ve gelişmekte olan teknoloji dünyasının önemli taşıyıcılarından biri olarak hareket eden PepsiCo Labs ekibi tarafından yönetiliyor. Ekip, gelişimi desteklemek, paylaşılan potansiyeli hayata geçirmek ve olumlu yönde ticari büyüme sağlamak için yeni çözümler oluşturan çığır açıcı teknoloji start-up’larını belirliyor ve onlarla iş birlikleri geliştiriyor.
Çözümlerin test sonuçları analiz edildikten sonra PepsiCo, başarılı teknolojileri 2023 ve sonrasında tedarik zincirinde ölçeklendirmeyi ve kendini, zorlayıcı ve gerçek dünya sorunlarını çözen en yeni teknolojilerin ön saflarında konumlandırmayı hedefliyor.
PepsiCo Europe Sürdürülebilirlik Sorumlusu Katharina Stenholm, konuyla ilgili şunları belirtti: “PepsiCo olarak, insanlarımız ve gezegenimiz için olumlu değişimi hızlandıracak dijital geleceğin sunacağı faydaların değerine inanıyoruz. Kaynaklarımızı verimli kullanma ve genel emisyonlarımızı azaltma sorumluluğumuzun fakındayız ancak bunu tek başımıza yapamayız. PepsiCo Labs aracılığıyla akılcı iş birliklerini benimseyerek çığır açan çözümlerin önünü açabiliriz ve teknolojik inovasyonları ölçeklendirme konusunda üzerimize düşeni yapabiliriz. Bu, tedarik zincirimizdeki sürdürülebilirlikle ilgili zorlukların üstesinden gelme ve PepsiCo Positive anlayışını geliştirme taahhüdümüzün bir parçasını oluşturuyor.”
Pilot uygulamalar, Türkiye, Belçika ve Portekiz dahil olmak üzere, Avrupa genelinde dört ana alana odaklanan denemelerle gerçekleştirilecek:
PepsiCo Labs Başkan Yardımcısı David Schwartz, “PepsiCo Labs, PepsiCo'yu geleceğe taşımak için kuruldu. Burada, start-up çözümlerini global ölçekte işimize entegre ederek teknolojik yeniliklere öncülük etmeyi amaçlıyoruz. Altı heyecan verici ve yenilikçi start-up ile iş birliği yapmak bizim için bir ayrıcalık çünkü dünyanın karşı karşıya olduğu sürdürülebilirlik zorluklarını çözmeyi amaçlayan çığır açan teknolojilere yön veren yeni çözümler geliştiriyorlar. Sürdürülebilirliği ve inovasyonu işimizin merkezinde konumlamaya devam ederken start-up’larla çalışarak gelecek vaat eden bu girişimlerin büyümesini hızlandırabileceğimizi umuyoruz” dedi.
PepsiCo Labs bugüne kadar, tedarik zinciri kapsamında olumlu bir su etkisi yaratmayı başaran WINT teknolojisi de dahil olmak üzere, 200'den fazla ülkede 30'dan fazla yeni girişimi ölçeklendirdi. WINT teknolojisi, su akışı verilerini toplamak için dijital monitörler aracılığıyla PepsiCo fabrikalarında su sızıntılarını önleyen yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmaları kullanıyor. Daha sonra bu veriler, örüntü eşleştirme ve makine öğrenimi yoluyla analiz ediliyor. PepsiCo'nun bu teknoloji sayesinde yıllık su tüketimini yaklaşık 20-25 oranında azaltabildiği hesaplanıyor.
Proje, geçen yıl duyurulan ve sürdürülebilirlik ile insan sermayesini merkeze alan, uçtan uca dönüşüm anlayışına işaret eden genişletilmiş PepsiCo Positive (pep+) hedefleriyle uyum içinde yürütülüyor. PepsiCo'nun 2022 Temmuz ayı başında paylaştığı ESG Özetinde belirtilenlere uygun olan çalışma, 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarını 75 oranında azaltma hedefinin bir parçasını oluşturuyor.
İklim değişikliğine yönelik çözümleri hayata geçirmek, PepsiCo'nun, müşterilerinin, tüketicilerinin ve gezegenin geleceğinin ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor. PepsiCo'nun tüm değer zincirini karbondan arındırmak amacına yönelik bugün yapılan duyuru, 2040 yılına kadar (Paris anlaşmasında belirtilenden on yıl önce) net sıfıra ulaşma konusundaki yeni ve iddialı taahhüde hizmet ediyor.
Security Matters CEO'su Haggai Alon, şunları söyledi: “SMX olarak, ambalaj atıklarını tanımlamak, takip etmek ve sınıflandırmak için PepsiCo Labs ile çalışmak üzere seçilmekten gurur duyuyoruz. Başarılı ilişkimizi sürdürmeyi ve SMX'in çığır açan teknolojisi sayesinde PepsiCo Labs'ın ambalaj atığı geri dönüşüm süreçlerini daha yenilikçi, sürdürülebilir ve somut hale getirdiğini görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Çözüm, plastkleri ilk aşamada olduğu gibi geri dönüşüm sürecinde ve ayrıştırma tesislerinde de 'işaretleyecek', sınıflandırma yeteneklerini geliştirecek ve daha yüksek oranlarda plastiğin geri dönüşülmesini sağlayacak.”
Ozo Innovations Ltd CEO'su Mark Poole ise şu açıklamayı yaptı: “Global iklim değişikliği sorunları acil yanıtlar bekliyor ve Ozo ekibi, gıda güvenliğinden ödün vermeden karbon net sıfır hedeflerine ulaşan güvenli, etkili ve yenilikçi hijyen çözümleri sunma konusunda kararlılığını sürdürüyor. PepsiCo ile iş birliği yapmaktan gurur duyuyoruz ve eloclear çözümünün sunacağı sürdürülebilirlik faydalarını başarılı bir şekilde yönetmek için Pepsico Labs ve Portekiz'deki ekiple çalışacak olmaktan heyecan duyuyoruz.”
PepsiCo'nun lojistik ekibiyle bu yılın başlarında gerçekleştirilen ilk pilot çalışmanın ardından geliştirilmiş malzemenin uygulamasını yeni ürünlere ve pazarlara genişletmek için sabırsızlandıklarını belirten UBQ Materials Eş CEO'su ve Başkanı Albert Douer, "PepsiCo Labs, şirketin gezegen üzerindeki etkisini en aza indiren yenilikçi çözümlere öncelik vererek pep+ anlayışını desteklemede kritik bir rol oynuyor. PepsiCo, UBQ™'yi tedarik zincirine ek uygulamalara dahil ederek atıkları geri dönüştürüyor, karbon ayak izini azaltıyor ve döngüsel ekonomiyi güçlendiriyor” dedi.