ESKİŞEHİR’de Porsuk Çayı’ndan dalgıçlar tarafından çıkarılan çöpler, Hayvanat Bahçesi’ndeki Sualtı Dünyası’nda oluşturulan ’Porsuk’ temalı kirlilik akvaryumunda sergileniyor. Hayvanat Bahçesi Müdürü Nurben Koptekin, çaydan çıkan çöplere çok şaşırdıklarını ifade ederek, “Porsuk akvaryumunda da görüyoruz ki maalesef henüz doğa ile uyum içerisinde yaşayamıyoruz. 2050’ye kadar bu uyumu sağlayamamış olursak biyoçeşitlilik açısından çok büyük kayıplar yaşayacağız” dedi.
Dünya Çevre Günü nedeniyle farkındalık oluşturmak için Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’ndeki Sualtı Dünyası’nda görevli dalgıçlar, Porsuk Çayı’nın kentin ortasından geçen 8 kilometrelik bölümünde temizlik çalışması yaptı. Gezi tekneleri ve gondolların bulunduğu iskeleden suya giren dalgıçlar, 10 metre çapındaki alanda ve 2,5 metre derinlikte dip kontrolü yaparak çöp topladı. Yaklaşık 20 dakikalık sürede Porsuk Çayı’ndan aralarında mont, çocuk ayakkabısı, cam şişe, ambalaj ve maskelerin de bulunduğu 3 çuval çöp çıkarıldı. Daha sonraki dalışlarda ise bisiklet ve araç lastikleri bulundu. Çöpler, Sualtı Dünyası’nda oluşturulan ’Porsuk’ temalı kirlilik akvaryumunda sergilenmeye başlandı.
’BİYOÇEŞİTLİLİK AÇISINDAN ÇOK BÜYÜK KAYIPLAR YAŞAYACAĞIZ’
Kirlilik nedeniyle Porsuk Çayı’nın canlıların yaşadığı doğal bir çay olma özelliğinden çıkabileceğini belirten Hayvanat Bahçesi Müdürü Nurben Koptekin, “Bu yıl Dünya Çevre Günü kapsamında Sualtı Dünyası’nda ’Porsuk’ temalı bir kirlilik akvaryumu oluşturduk. Bununla ilgili öncelikle sahada bir çalışma yapmıştık. Dalış ekibimiz Porsuk Çayı’nda bir dalış yaparak, çıkardıkları çöpleri topladı. O gün Porsuk Çayı’ndan topladığımız çöpleri Porsuk temalı akvaryumumuzda sergiliyoruz. 2020 yılında Birleşmiş Milletlerin bioçeşitlilik çalışmaları çerçevesinde hazırladığı raporda, 2050 yılı için oluşturduğu bir hedef vardı. Bu hedef doğa ile uyum içinde yaşayan insan hedefiydi. Biz o günkü dalışta ve bugün burada Porsuk akvaryumunda da görüyoruz ki biz maalesef henüz doğa ile uyum içerisinde yaşayamıyoruz. 2050’ye kadar bu uyumu sağlayamamış olursak biyoçeşitlilik açısından çok büyük kayıplar yaşayacağız. Porsuk Çayı çeşitli canlıların yaşadığı bir doğal çay olmaktan çıkıp, içinde çöplerin yüzdüğü bir kirli su olmaktan öteye geçemeyecek” diye konuştu.
’AMACIMIZ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE FARKINDALIK YARATMAK’
Çevre kirliliğini ve suyun görülmeyen yüzünü akvaryumda sergilediklerini söyleyen dalış ekip sorumlusu Tugay Yılmaz, “Porsuk Çayı Adalar bölgesinde bir dalış yaptık. Bu dalışta, yaklaşık 20 dakikada 2,5 metre derinlikten 3 çuval çöp çıkardık. Daha sonra bulunanlarla birlikte çöpleri bu akvaryumda sergiliyoruz. Bu projeyi yapma amacımız, sadece hayvanat bahçesindeki akvaryumlarımızda su altı canlılarını sergilemek değil. Akarsularımızda, nehirlerde, denizlerdeki çevre kirliliğine de farkındalık yaratabilmek. Gördüğünüz gibi çok fazla okul grubu geliyor. Gruplarla gelen çocuklara da çevre kirliliğini anlatıyoruz. Porsuk Çayı’na attıkları bir çöpün yüzyıllarca Porsuk Çayı’nda kaldığını, akarsulara, nehirlere, oradan denizlere döküldüğünden bahsediyoruz. Çok çarpıcı bir akvaryum oldu. Gelen ziyaretçilerimizin de çok ilgisini çekiyor. Çevre kirliliğini ve suyun görülmeyen yüzünü burada sergilemiş oluyoruz” dedi.
’PLASTİK ATIMI ÇOK FAZLA OLMAYA BAŞLADI’
Sualtı Dünyası’nı gezen Beril Sarol, Porsuk Çayı’ndan çıkan çöpleri gördüğünde çok şaşırdığını söyledi. Çevreye karşı daha duyarlı olunması gerektiğini belirten Sarol, “Farkındalık için bence akvaryum çok güzel olmuş. Gelecek nesiller ile çocukların yaşaması için temiz çevre ve doğa kalmadı. Maalesef gün geçtikçe plastik atımı çok fazla olmaya başladı. Plastik atıkların fazla olması ve geri dönüşümlerinin az olmasından kaynaklı dünyamız küresel ısınmanın eşiğinde. Bu nedenle bu akvaryum çocuklarımıza bu farkındalığı kazandırmak için çok güzel bir örnek olmuş” diye konuştu.
Ziyaretçilerden Özhan Altın ise çevreye karşı daha duyarlı olunması gerektiğini ifade ederek, “Çevreye atılan her türlü pislik ve atık sonucunda görüntü bu şekilde oluyor. O yüzden daha dikkatli olmalıyız” dedi.