TRAKYA Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof.Dr. Yalçın Kaya, buğdayda görülen kök hastalığına karşı çiftçileri uyarıp, "Üretici kök ilaçlarını mutlaka tarlalarını kontrol ederek ve çeşitlerine de bağlı olarak atsınlar. Çiftçilerimiz bazı yaprak gübrelerini, bazı yulaf ilacı veya yabancı ot ilaçlarını karıştırıyorlar.
Bazı yaprak gübrelerinin içinde bulunduğu besin maddeleri, ilaçlarla beraber uygulandığında toksik etki yapabiliyor. Bitkilerin yapraklarında yanma ve benzeri şeyler yapabiliyor. Bir taraftan bitkilere besin maddesi vereceğiz diye aynı zamanda onları zehirliyoruz" dedi.
Türkiye'nin tahıl ambarı Trakya'da, yaşanan kuraklığın ardından son yağışlarla birlikte boy vermeye başladı. Edirne'de bazı tarlalarda kök hastalığı görülmeye başlandı. Edirne Ziraat Odası Başkanlığı, özelikle buğdayda görülen kök hastalığına karşı dikkatli olmaları konusunda çiftçileri uyardı.
Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, üreticinin vakit kaybetmeden bitkide hastalığa karşı ilaçlama yapması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Kış kurak geçti, buğdaylarımız sapa kalkmadı, kalkınmadı. Şu anki görünüm de gayet güzel. En azından mart ayı yağışları can simidi gibi yetişti.
Şu anda çiftçiler gübreleri attı. İkinci gübreleri de verdiler. Bu anlamda buğdaylar gayet güzel duruyor. Ama şu anki zaman, özellikle hastalıkları kontrol etme zamanı. Şu an özellikle kök ilaçlarını atma zamanı.
Çiftçilerimiz öncelikle tarlalarına iyi baksınlar. Bir de çeşitler önemli çünkü bu sene yağışlar yetersiz geldiği için bazen hastalıklarda görülmeler çok fazla olmayabilir ama ne olur ne olmaz. Çünkü nisan ayına girmemizle birlikte bölgemizde meteoroloji verilerine göre bir hafta yağışlı gösteriyor.
Bu tür yağışlar olması kök ve pas gibi hastalıklara sebep olabilir. Topraktaki suyun yukarı gitmesini sağlayan kökler vasıtasıyla topraktaki suyu alıyor. Onları yapraklara veriyor. Yapraklar bizim bitkilerimizi güneş panelleri, fotosentez yaptıkları yerler. Bitki borularını hiçbir zaman patlatmadan gitmesi lazım. Üreticilerimiz kök ilaçlarını mutlaka tarlalarını kontrol ederek ve çeşitlerine de bağlı olarak atsınlar."
'ONLARI ZEHİRLİYORUZ'
Üreticilerin bitkilere besin maddesi verirken yanlış ilaçlama yapmamaları konusunda dikkatli olmalarını isteyen Prof. Dr. Kaya "Burada dikkat edecekleri birkaç husus var. Çiftçilerimiz bazı yaprak gübrelerini, bazı yulaf ilacı veya yabancı ot ilaçlarını karıştırıyorlar.
Aldıkları zirai ilaç bayilerine, tarım il ve ilçe müdürlüklerine hangi ilacın hangisiyle karıştığını iyi kontrol etsinler. Çünkü bazı yaprak gübrelerinin içinde bulunduğu besin maddeleri, ilaçlarla beraber uygulandığında toksik etki yapabiliyor. Bitkilerin yapraklarında yanma ve benzeri şeyler yapabiliyor. Bir taraftan bitkilere besin maddesi vereceğiz, diye aynı zamanda onları zehirliyoruz.
İkisi beraber olumsuz etkiler yaratıyor. Bu yüzden yaprak gübrelerinin ve yulaf ilaçlarının hangisinin karışıp karışmadığını öğrensinler, ona göre atsınlar. Mantari hastalıklar, yağış, nem ve sıcaklığın olduğu zamanlarda daha çok çoğalırlar.
Havalar sıcak gidiyor ve yağışlarla beraber olunca doğal olarak kök hastalıkları ortaya çıkabilir. Çeşitleri dayanıksız ya da çok dayanıklı değilse kök ilaçlarını da tam bu zamanda uygulama zamanı" diye konuştu.
'YAĞIŞLAR İLAÇ GİBİ GELDİ'
Prof. Dr. Yalçın Kaya, son günlerde bölgede etkili olan yağışın buğdaya ilaç gibi geldiğini belirterek, "Şu an rakam vermek için çok erken ama geçen seneye baktığımızda 1 dekarda 500, 600, 700 kiloları yakaladık.
Bu sene de inşallah bu yağışlar gerekli etkiyi gösterir. Sadece bu da önemli değil. Ardından başaklanma dönemi, süt olum dönemindeki sıcaklıklar da önemli. Dane iriliği, danedeki kalite o zaman belirleniyor. O zaman bulutlu hava lazım. Aynı zamanda çok serin bir hava lazım. Güneş mutlaka lazım ama aşırı sıcaklar olmasın, o dönemde daneyi kurutmasın. İnşallah bu kritik periyotta da istediğimiz olur ve ülkemizde iyi bir verim elde ederiz.
Çünkü bu sene gerçekten fiyatlar anlamında çiftçiler çok kötü durumda kaldılar. Çok aşağılara düştü, istedikleri beklentiyi karşılayamadılar. İnşallah verim anlamında emeklerinin karşılığını alırlar. Bu yağışlar buğday için kritik bir zamandaydı. Bu yağışlar ilaç gibi geldi ve bu dönemi atlattığımızı düşünüyorum" dedi.
'KÖK HASTALIĞINA KARŞI İLAÇ ATTIK, YETERSİZ GELİRSE YİNE ATARIZ'
Edirne Kemalköy'de buğday üreticiliği yapan Hamdi Tülbent, kök hastalığına karşı tarlasını ilaçladığını söyledi. Tülbent, "Şu an için tarlamızda ekili olan buğday görünüşte iyi ama geçen gün ziraatçılar geldi köyümüze ve 'kök hastalığı var' dediler ama ben tarlama bakmadım.
Bu hastalığın önlemi ilaç, başka yok. Tarlamıza ilaç attık ama yetersiz gelirse yine atacağız. Bu sene yağışlar az ama öz. İyi oldu yani. Selli yağmur yağmadı; çisentili yağdı, tam bereketli yağdı. Bundan sonra ne olur bilemem. Şu an için memnunuz" diye konuştu.
Aynı köyde çiftçilik yapan Nurettin Çakır da "Şu anda durumlar iyi, yağmurlar da iyi geldi. Şu anda görünürde hastalık yok. Kök boğaz ilaçlarını attım. Arpada biraz yaprak hastalığı vardı. Ona da pas ilacı attık.
O da düzeldi. Bize 1 ay sonra yağmur düşerse bereket açısından daha iyi olur. Bitki başak dönemine girdiğinde o zaman ne kadar verim alacağımız da belli olacak. Verim için başak döneminde de havaların serin gitmesi lazım" diye konuştu.