Elazığlı deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Fox TV'de katıldığı bir programda "deprem dirençli kentler" adı altında bir kampanya başlattı.
Elazığ’ın yetiştirmiş olduğu önemli değerlerden biri Prof. Dr. Naci Görür. Deprem konusunda dünyada eşine az rastlanır bilim insanlarından ve dünyanın en etkili bilim insanları listesinde de adı var.
Hangi il olursa olsun ister büyük ister küçük bir deprem meydana geldiğinde vatandaşların ilk kulak verdiği ve önemsediği bir bilim insansı. Ayrıca kendi açıklamalarına göre siyaseti hiç sevmiyor. Hatta son günlerde bir de açıklaması var bu konuda: “CHP’den Elazığ Belediye Başkan Adaylığı teklif edildi ancak kabul etmedim” şeklinde.
Geçtiğimiz günlerde bizlere de sitem etmişti. Beni siyasetle bağdaştırdınız, bunu asla kabul etmiyorum demişti. Bilim ve ben siyaset üstüyüm sözü ise çok anlamlıydı.
Ancak Fox TV’de katıldığı bir programda “deprem dirençli kentler” adı altında bir kampanya başlattı. Bu kampanyanın ardından da kendisine ulaşım bu kampanyaya katılanların adını kendi profilinden paylaşmaya başladı. Son günlerde depremle ilgili açıklamaları geri planda kalan Prof. Dr. Naci Görür’ün X hesabı adeta siyasi reklam arenasına dönüştü.
Prof. Dr. Görür’ün bu kampanyasına katılanlar ise evlere şenlik. Adaylık ihtimali düşük olan, aday olduğu ilde bırakın kazanmayı adaylığı bile milyonda birlik ihtimallere kalan, reklam yapacak bütçesi, kendini tanıtacak ortamı, bağlantısı bulunmayan, herhangi bir fikri, projesi söylemi olmayan birçok aday çareyi Naci Hoca’da buldu. Sayın hocamız bizlere de kızmıştı siyasetle bağdaştırmayın diye. Nere gerek vardı şimdi hocam böyle bir kampanyaya, oldu mu şimdi? Bilimin ve bilim insanının siyaset üstü olması gereken yerde siyasetin reklam alanı olması doğru oldu mu gerçekten?
Prof. Naci Görür’ün deprem güvenli kentler olarak dile getirdiği konuyu, bırakın büyükşehir ve il belediye başkan adaylarını en küçük belde Belediye başkan adayları dahi seçim beyannamesi ve projeleri arasında yer verirken ve bu konuda halka deprem güvenli konut vaatlerinde bulunurken, bu konuyu sadece kendi tekelindeymiş gibi sunması ve bu konuyu sadece kendisi önemsiyor gibi bir algı oluşturmaya çalışması da hem bu konuda yetkili resmi kurumları hem de bu alanda çalışma yapan birçok yerbilimci bilim insanının