İZMİR Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, yağışın az olduğu kış döneminin ardından yaz mevsiminde orman yangını sayısının çok ciddi oranda arttığını söyledi.
Muğla’nın Marmaris ilçesinde çıkan ve binlerce hektar alanı küle çeviren orman yangınıyla mücadele sürerken, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar da orman yangınlarıyla iklim arasındaki bağlantıya dikkat çekti. 2004 ile 2020 yılları arasında yağmur ve orman yangını sayılarını kıyasladığını kaydeden Prof. Dr. Yaşar, ”Bir ters orantı ortaya çıktı. Göreceli olsa da yağışın az olduğu kış döneminin ardından yaz mevsiminde yangın sayısının çok ciddi oranda arttığını gördük. Türkiye’de yılda ortalama 2 bin 500 civarında yangın çıkar. Her yıl yaklaşık 6 bin 500 hektarlık orman kaybediyoruz. Geçen yıl tüm zamanların rekoru kırıldı. 20 yılda kaybettiğimiz orman alanını bir yılda kaybetmiş olduk” dedi.
’AZ YAĞIŞ DEMEK, ORMANIN HIZLA KURUMASI DEMEK’
Küresel ısınmanın kuraklık getirdiğine yönelik yanlış anlayış olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, ”Aslında, bunun tam tersidir. Soğuma ile kuraklık artar. Geçen yıl mart ayı son 20 yılın en soğuk dönemiydi. Geçen yıl nisan ve mayıs çok kurak geçti. Yangın rekoru kırıldı. Çok ciddi alan kaybettik. Bu yıl da aynı” diye konuştu.
Kuraklığın olduğu dönemde ormanların yeterince yağış almadığını vurgulayan Prof. Dr. Yaşar, ”Ormanlar yağış almayınca nemlenemiyor. Yaz mevsimi geldiği zaman da çok hızlı kuruyor. Yani ormanlar çıraya dönüyor. Herhangi bir yerde küçük bir kıvılcım çıktığında alevler hızla büyüyor. Geçen yıl da böyle oldu. Antalya’da ilk 24 saate 70 kilometrelik bir cephe açtı. Rüzgarla beraber çok büyük bir yangın ortaya çıktı. Az yağış demek, ormanın hızla kuruması demek” dedi.
Prof. Dr. Doğan Yaşar, kurak geçen kışların ardından daha dikkatli olunması gerektiğini belirtip, yangınları minimize etmek için denetimlerin sıklaştırılması ve ormanlara kimsenin sokulmaması gerektiğini kaydetti.