Ege Üniversitesinde biyoteknoloji alanında önemli projeler yürütülüyor
Ege Üniversitesinde geleceğin teknolojilerinden olan biyoteknoloji alanında önemli projeler yürütülüyor.
Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü; enerjiden gıdaya, tarımdan ilaç sektörüne geniş bir yelpazeyi barındıran biyoteknoloji alanında Türkiye’nin dünyayla rekabet edebilmesi için önemli araştırmalara ev sahipliği yapıyor.
Biyoteknoloji alanında çıktı üreten üniversiteden birisi olma hedefiyle araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ivme kazandırdıklarını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam kurumsal akredite bir araştırma üniversitesi olarak, geleceğin teknolojilerine odaklanıp, Ar-Ge çalışmalarına hız veriyoruz. Son beş yıldır stratejik hedeflerinde Ar-Ge çalışmalarını ön plana çıkaran üniversitemiz; yayın, proje, patent, yenilikçi ve girişimci uygulamalarıyla ileri bir araştırma üniversitesi performansı gösteriyor. Üniversitemiz, ülkemizin öncelikli alanlarına yönelik nitelikli projelerin hazırlandığı ileri çalışma ve üretim kabiliyetine sahip araştırma üniversitelerinin başında geliyor. Temel bilimlerden mühendislik bilimlerine, sağlık bilimlerinden tarım, gıda ve ziraat bilimlerine geniş bir yelpazede bilgi üreterek, küresel ölçekte eğitim ve araştırma yapan üniversitemiz, son dönemde sanayi ve üniversite iş birliğini zirveye taşıyarak, nitelikli Ar-Ge projeleri geliştiriyor. Yeniden yapılandırarak güçlendirdiğimiz, üniversitemiz için büyük anlam taşıyan ve ekosistemimizin önemli merkezlerinden olan Bilim Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (EBİLTEM-TTO) ve Ege Teknopark nitelikli projeler ve yüksek katma değerli çalışmalara destek veriyor. Ülkemizdeki mühendislik fakülteleri içinde ilk kurulan Biyomühendislik Bölümümüz de disiplinlerarası bir anlayışla hem lisans hem de lisansüstü düzeyde eğitim veriyor. Bölümümüz, nitelikli insan kaynağının yanı sıra güçlü laboratuvar altyapısı ile dikkat çekiyor. Her biri alanında başarılı öğretim üyelerimiz, kendi uzmanlaştığı alanda çok disiplinli, güncel ve önemli araştırmalar yürütülüyor. Bilim insanlarımız ve araştırmacılarımız biyoteknoloji alanında ülkemizin küresel düzeyde rekabet gücünü artıracak araştırmalar yapıyor” diye konuştu.
“Bölümümüz laboratuvarları gece gündüz çalışıyor”
Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve aynı zamanda Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç ise “Teknolojinin hızla değiştiği ve yaygınlaştığı günümüzde biyoteknoloji, her geçen gün hayatımıza daha fazla girmeye başladı. Günlük yaşantımızda hemen hemen her alanda biyoteknolojik ürünler karşımıza çıkıyor. Sanayide, gıdada, tıp ve sağlıkta, gen araştırmalarında, tarımda, aşı ve ilaç sanayide, çevre ve hayvan araştırmalarında biyoteknoloji önemli işlev görüyor. Bölümüz çatısı altında anılan konuların yanı sıra doku mühendisliğinden biyotasarım ve dönüşüm mühendisliğine; biyoproses, biyomateryal ve biyomedikal mühendisliğinden mikrosistemlerde hastalık modellemesinin yapılabildiği çip üstü organ sistemlerine, moleküler biyoloji ve genom araştırmaları, biyoinformatik, hızlı tanı kitleri ve diagnostik teknolojilere pek çok alanda çalışmalar yürütüyor. Güçlü laboratuvar altyapısına sahip olan bölümüz bünyesine; Bitki Hücre, Doku ve Organ Kültürü, Biyomedikal Uygulamalar, Biyoproses, Çevre Biyoteknolojisi ve Biyoenerji, Doğal Ürün Araştırma, Doku Mühendisliği ve Rejeneratif Tıp, Endüstriyel Mikrobiyoloji, Fungal Biyoteknoloji, Hayvan Hücre Mühendisliği ve Biyoproses, İmmunobiyoteknoloji ve Biyoaktivite Tarama, Kanser Moleküler Biyolojisi, Medikal Biyoteknoloji, Mikroalgal Proses, Mikroalgal Teknoloji, Moleküler Genetik, NanoBiyoproses ve Proses Analitik Teknolojisi, Öncül Akışkan Teknolojileri ve Rekombinant Teknolojileri laboratuarları bulunuyor. Bölümüz akademisyenleri bu ekosistem içerisinde bir yandan Ar-Ge faaliyetlerini sürdürürken diğer yandan da bu çalışmaları proje haline getirerek alana katkı sunuyor” dedi.
Yürütülen çalışmalar ve hazırlanan projelerle ilgili bilgi veren Dekan Prof. Dr. Tanyolaç, özellikle genom araştırmaları sonucunda verimli çeşitlerin geliştirilmesi, besin değeri yüksek genotiplerin üretilmesi, rekombinat teknolojilerle aşıların üretilmesi, mikro düzeyde organların mimik edilmesi, dolal ürünlerden etken maddelerin ekstrakte edilerek doğal ilaçların geliştirilmesi, atık ürünlerden kolajen üretilmesi ve bunların alt birimleri olan amaino asitelerin tarım alanında besleyici materyal olarak kullanılması gibi konularda önemli ilerlemeler sağlandı.