Sabancı Üniversitesi Bireysel Akademik Gelişim Merkezi (BAGEM) tarafından hazırlanan iki ayrı doküman, deprem felaketinin ortaya çıkardığı olumsuz psikolojik etkiyle baş edebilmenin yollarını anlatıyor.
BAGEM tarafından hazırlanan “Afet Sonrası Psikososyal Yardım Rehberi” ve “Psikolojik İlkyardım ve Süreç Yönetimi” başlıklı dokümanlarda iyileşme süreciyle ilgili faydalı birçok konuya dikkat çekiliyor.
Sabancı Üniversitesi Bireysel Akademik Gelişim Merkezi (BAGEM) tarafından hazırlanan “Afet Sonrası Psikososyal Yardım Rehberi” ve “Psikolojik İlkyardım ve Süreç Yönetimi” başlıklı iki ayrı doküman, deprem felaketinin toplum psikolojisinde yarattığı olumsuzluklara karşı çözüm yollarını bir araya getirdi.
Farklı destek hizmetlerinin bütünleştirici bir ortamda iş birliği içinde çalışmasına destek olmak amacıyla Sabancı Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Alpay Filiztekin, “Bu dokümanlarla deprem felaketi sonrasında ortaya çıkan psikolojik sorunların doğru anlaşılmasını ve sürecin doğru yönetilmesini sağlamak için bir rehber oluşturmayı amaçladık.
Bu zor günlerde her iki kitapçığın da toplumun tüm kesimlerine içinde bulundukları durumu anlamaları ve buna göre bir yol izlemeleri konusunda fayda sağlamasını ümit ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Yaşanan son deprem felaketinin ardından BAGEM Ekibinden Klinik Psikolog Tuğçe Küpeli tarafından hazırlanan “Afet Sonrası Psikososyal Yardım Rehberi”nde, doğal afetlerin; bireylerin fiziksel, sosyal, duygusal işlevselliğini ya da ruhsal açıdan iyi hissetmesini olumsuz etkileyen koşulları barındırması nedeniyle travmatik etkiler doğurabildiğine dikkat çekiliyor. Afet sonrasında yaşanan geçici bir şok, korku, öfke, suçluluk, utanç, çaresizlik ve/ya umutsuzluk duygularının bireylerde yaratacağı olumsuz etkiler şöyle sıralanıyor: Yer- mekan- zamana dair kafa karışıklığı, uykusuzluk ve uyku sorunları, İştah kaybı ya da iştahta artış, kararsızlık, dikkati toplayamama, unutkanlık, genel ilgisizlik, bağışıklık sisteminde bozulma, huzursuzluk, güvensizlik, insanlardan uzaklaşma, ani öfke patlamaları, kendini reddedilmiş ya da terk edilmiş hissetme, aşırı yargılayıcı ve suçlayıcı olma, bedensel ağrı ve acılar, kalp atışlarında düzensizlik, bulantı, iştah değişimi, ani irkilmeler yaşama.
Bu olumsuz etkilerle başa çıkılabilmesi için önerilerin sıralandığı dokümanda, psikolojik travma ile başa çıkılamadığının düşünülmesi durumunda bir ruh sağlığı uzmanından destek alınması öneriliyor.
BAGEM’de görev alan Klinik Psikolog Kaan Kabukçu tarafından hazırlanan “Psikolojik İlkyardım ve Süreç Yönetimi” başlıklı dokümanda ise psikolojik ilk yardım gerektiren durumlar sıralanıyor ve psikolojik ilk yardımın önemli adımları anlatılıyor. Buna göre psikolojik ilk yardımda yer alan adımlar şu şekilde sıralanıyor:
Psikolojik ilk yardımın bir tedavi yöntemi olmadığının; “bakmayı, dinlemeyi, bağ kurmayı ve yönlendirmeyi amaçlayan bir prensip olduğunun vurgulandığı dokümanda akut dönemde ortaya çıkan yan etkilerin geçmemesi ve günlük hayatı kişi için zor kılması durumunda uzman desteğine başvurulması gerektiği vurgulanıyor.