"Safir uygulamasıyla doğal saçlara kavuşmak mümkün"

Mehmet Erdoğan, "Son teknolojiyi kullanarak yaptığımız safir saç ekiminde, klasik yöntemlere göre açısını daha iyi ayarlayabildiğimiz safir bıçaklarla çok daha doğal bir görünüm yakalıyoruz” dedi. 

Türkiye’de ve dünyada 10 yıldır saç ekimi konusunda çalışmalar yürüten Smile Hair Clinic’in Kurucu Ortağı Dr. Erdoğan, saç ekim uygulaması safir yöntemiyle ilgili şu bilgileri verdi: 

“Bu uygulamada son teknoloji safir bıçakları kullanıyoruz, bu da pek çok açıdan elimizi kuvvetlendiriyor. Her şeyden önce safir bıçaklar sert ve pürüzsüz bir yüzeye sahip. Bu nedenle safir bıçaklarla yaptığımız kesiler mükemmele yakın oluyor ve böylece doku zedelenmesi riski en aza iniyor. Bu sayede iyileşme süreci de daha hızlı oluyor. Bu bıçakların uçları V şeklinde. Bu şekilde daha sık küçük kesiler yaparak, daha sık ve doğal saçlar ortaya çıkarabiliyoruz. Ayrıca bu uygulamada kesilerin açılarını klasik yöntemlere göre daha iyi ayarlayabiliyoruz. Bu avantaj da daha doğal bir görünüm yakalamakta yardımcımız oluyor. Metal alerjisi toplumlarda yaygın bir durum. Sentetik safirden oluşan tek bir kristalden yapılan bıçaklar bu açıdan da avantaj yaratıyor. Aynı zamanda yüzeyi pürüzsüz olduğundan mikropların yüzeye tutunma ve enfeksiyon riskini de azaltıyor.” 

“AŞIRI TERLEMEMEYE ÖZEN GÖSTERİN” 

Dr. Mehmet Erdoğan, safir saç ekimi sonrası iyileşme sürecinin daha kolay geçtiğini ancak mutlaka uyulması gereken kurallar olduğunu belirterek, “Tüm saç ekimlerinde olduğu gibi safir saç ekimi sonrasında da hastalarımızın 10 gün boyunca kafalarını çarpmaktan veya bir yüzeye sürtmekten kaçınmaları gerekiyor. İlk günlerde düğmeli ya da fermuarlı kıyafetler giymek, bu riski önemli derecede azaltıyor. Özellikle 15 gün boyunca aşırı terlemeye dikkat etmek, sauna, hamam gibi ortamlardan uzak durmak gerekiyor. Bir ay boyunca ağır egzersiz de önermiyoruz ama birinci ayın sonunda hastalarımız tüm normal aktivitelerine dönebilir” dedi.