EMNİYET Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı, 8 Eylül'de İstanbul Şişli'de uğradığı silahlı saldırıda ölen, Sırp suç örgütü lideri Jovan Vukotıc'in 2018'de Türkiye'de yakalanarak sınır dışı edildiğini ancak 15 ay hapis yattıktan sonra yüz hatlarında değişiklik yaptırıp, geçen yıl sahte kimlikle yeniden ülkeye geldiğini açıkladı.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı, Sırbistan ve Karadağ ülkelerinde yerleşik olan, hakkında 'adam öldürme' ile 'suç örgütü üyeliği' suçlarından kırmızı bülten bulunan ve 8 Eylül 2018'de Antalya'da yakalanarak Sırbistan'a iade edilen, 'Skaljari' suç örgütü lideri Jovan Vukotıc hakkındaki iddialarla ilgili açıklama yaptı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nce 21 Eylül'de basın açıklaması yayımlanarak konuyla ilgili bilgilendirme yapıldığı belirtilip, "Bu konu ile ilgili daha önce kamuoyu bilgilendirmesi yapılmasına rağmen ısrarlı dezenformasyon üzerine aşağıdaki bilgilerin en güncel hali ile tekrar paylaşılması zarureti hasıl olmuştur. Jovan Vukotıc isimli şahıs; 08 Eylül 2018 tarihinde hakkındaki kırmızı bülten kapsamında Antalya ilinde yakalanmıştır. 10 Eylül 2018 tarihinde Sırbistan İçişleri Bakan Yardımcısı ve beraberindeki 5 görevliye, heyetin güvenlik endişesi nedeniyle başına çuval geçirilerek ülkemize ait uçakla teslim edilmiştir. İşlediği suçlar kapsamında 15 ay hapis yattıktan sonra Sırbistan ülkesinde serbest kalmış ve Karadağ ülkesine teslim edilmiştir. Karadağ ülkesinde de kısa süre hapis yattıktan sonra 2020 yılı temmuz ayında salıverilmiştir. Devam eden süreçte; yüz hatlarında değişiklik yaptırdıktan sonra başka bir ülkeden 'Predrag Popovıc' sahte ismiyle aldığı Kosova ülkesine ait pasaport ile yasa dışı yollardan ülkemize gelen Jovan Vukotıc isimli şahıs 08 Eylül 2022 tarihinde İstanbul ilinde uğradığı silahlı saldırıda öldürülmüştür" denildi.
'13 KİŞİ TUTUKLANDI'
Ardından bu eylemi gerçekleştiren, Sırbistan ile Karadağ'da yerleşik 'Kavac' suç örgütü üyeleri ve iltisaklı Türk vatandaşlarından oluşan 20 şüphelinin, 12 Eylül ve 19 Eylül 2022'deki operasyonlar kapsamında yakalandığı, aralarında 'Kavac' üyesi 3 kişinin de bulunduğu 13'ünün tutuklandığı kaydedildi.
Küreselleşen ve teknolojik açıdan gelişen dünyada, suç örgütü lider ve üyelerinin suç faaliyetinde bulundukları ülkelerde barınma şansı bulamadığı için sahte kimlik ve pasaportlarla değişik ülkelere geçtiği ve bunun bilinen gerçek olduğu vurgulanarak, Türkiye'den kaçan ve yurt dışında yakalanan suç örgütü üyelerinin iade süreçlerine ilişkin bilgilere yer verildi.
'YÜZ HATLARINI DEĞİŞTİREREK ÜLKEYE GİRDİ'
Globalleşen suçla mücadele kapsamında, Türk Polis Teşkilatı'nın 15 Temmuz 2016'dan bu yana son 5-6 yıldır yeni refleksler oluşturarak dünyadaki her ülkenin sorunu haline gelen konuya kararlılıkla yaklaştığı kaydedilen açıklamada şöyle denildi:
"Ülkemizde de suç işleyerek yasa dışı yollarla başka ülkelere kaçan suçluları da tespit ederek ülkemize iade çalışmaları büyük bir ciddiyetle devam ettiği görülmektedir. Söz konusu Jovan Vukotıc isimli şahıs ile ilgili olarak olayın tam anlaşılamadığı görülmektedir. Jovan Vukotıc isimli şahıs; sınır aşan suç örgütleriyle mücadeledeki kararlı duruşumuz kapsamında, 2018 yılında tarafımızdan yapılan çalışmalar neticesinde yakalanarak Sırbistan ülkesine deport edilmiştir. Bu örgütlerle ilgili alınan tedbirler neticesinde, yüz hatlarını değiştirmek ve başka bir ülkeye ait pasaportu sahte isimle almak suretiyle illegal olarak ülkemize giriş yapmıştır. Bu kapsamda yapılan çalışmalar sadece Jovan Vukotıc ile sınırlı kalmamış, birçok önemli suç örgütü ile iltisaklı şahıslara ülkemizde barınma şansı tanınmamış ve deport edilmiştir. Kökeni ne olursa olsun suç ve suçluyla mücadelede kararlı duruşumuz devam edecektir. Teşkilat olarak da şeffaf bir çalışma anlayışı ile detaylı bilgi verme konusu sorumluluklarımız arasındadır. Cefakarca çalışan ve son yıllardaki başarısı dünya polis teşkilatlarınca da takdir edilen Türk Polis Teşkilatı, motivasyonunda en ufak bir eksiklik veya azalma olmadan çalışmalarına devam edecektir. Bu doğrultuda; ulusal veya sınır aşan her türlü suçluların ülkemizde veya coğrafyamızda faaliyette bulunmasına müsaade edilmeyecek ve Türk polisinin nefesi, dünyanın neresinde olurlarsa olsun suçluların ensesinde olacaktır."