ANTALYA'da skuter ile yaya geçidinden geçerken iki gencin ölümüne neden olan kazadaki aracın bir taşıt kiralama şirketine ait olduğu ve zorunlu trafik sigortasının olmadığı ortaya çıktı.
Aile avukatlarından Oğuz Sarıçobanoğlu, bağlanması gereken aracın şirkete teslim edildiğini, zorunlu trafik sigortasının yaptırılıp, kaza sonrası iki kez satıldığını kaydetti. Sarıçobanoğlu, olay sonrası tutuklanan sürücü Muhammed Can Gülmez'in (23) ifadesinde 83 kilometre olduğunu belirttiği aracın hızının ise yaptırdıkları teknik ölçümlere göre en az 140 kilometre olduğunun belirlendiğini söyledi.
Kaza, 22 Ekim gecesi Muratpaşa ilçesi Portakal Çiçeği Caddesi'nde meydana geldi. Üniversite sınavına hazırlanan lise öğrencileri Mahmut Yağız Balcı (18) ile Ada Kayahan (17), dershaneden çıktıktan sonra arkadaşları ile buluşup yemek yedi ve evlerine gitmek için elektrikli skutere bindi. Yaya geçidinde yolun karşısına geçmeye çalışan skuterdeki gençlere, Muhammed Can Gülmez yönetimindeki 07 BBS 63 plakalı otomobil çarptı. Balcı ve Kayahan, çağrılan ambulansla kaldırıldıkları hastanede kurtarılamadı. Gözaltına alınan sürücü Muhammed Can Gülmez, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçlamasıyla tutuklandı.
'HIZ EN AZ 140 KİLOMETRE'
Ada Kayahan'ın ailesinin avukatlarından Oğuz Sarıçobanoğlu, iki gencin ölümüne neden olan kaza sonrasında yaşanan sürece ilişkin açıklamalarda bulundu. Olay günü dersaneden çıkan Ada durakta beklerken, Yağız'ın duraktan alıp, 'Eve kadar bırakayım' dediğini belirten Sarıçobanoğlu, “Yaya geçidi olan bir yerde karşıya geçerken 1 metre kala, tutanakta hız sınırı 70 yazsa da hız sınırı 50 km olan yolda, teknik ekibimize yaptırdığımız ölçümler ve görüntülere göre en az 140-150 ile gelen trafik canavarı, umutları, geleceği olan iki çocuğumuzu elimizden aldı" dedi.
ARAÇ SİGORTASIZ ÇIKTI
Kazaya karışan aracın bir taşıt kiralama şirketine ait olduğunu belirten Sarıçobanoğlu, kazayı yapan aracın 31 Temmuz'dan bu yana zorunlu trafik sigortası ve kaskosunun olmadığını kaydetti. Kaza sonrası ihmaller yaşandığını da belirten Sarıçobanoğlu, “Zorunlu trafik sigortası olmayan bir aracın trafikte seyri mümkün değil. Kazadan sonra tutanakta da var, zorunlu trafik sigortası ve kasko poliçesi yok. Şirket aracı 21 Temmuz'dan beri sigortasız kullanıyor, bunun hiç mi kontrolü yok ? Zorunlu trafik sigortası olmayan bir araç bağlanmıyor ve tekrar şirket yetkililerine teslim ediliyor" diye konuştu.
'ARAÇLAR YARIŞIYOR' İDDİASI
Kazadan hemen sonraki görüntülerde iki lüks aracın gelip, kaza yapan aracın yanında durduğundan bahseden Sarıçobanoğlu, “Kaza oluyor, çocuklar yerde yatıyor. Kazadan hemen 1 dakika sonra gelen lüks iki araç çocukların yanında durmuyor, dörtlüleri yakıp kaza yapan aracın yanında duruyor. Sosyal medya hesabında da yarış yaptıklarına dair başka görüntüler varmış ama hemen kapatıyorlar. Savcılığa bu konuda başvuru yaptık" dedi.
KAZA SONRASI ARAÇ İKİ KEZ SATILMIŞ
Tutanakta aracın hızının da ifadeye göre 83 kilometre yazıldığından bahseden Sarıçobanoğlu, “Hız kontrolünü bu aracın beyninden yapacağız ama araç yok. Kazadan hemen iki gün sonra pazartesi günü şirket bu aracı birine devrediyor. O da üçüncü kişiye devrediyor ve araç şu an yok. Şirket, aynı tarihte 3 arabasını daha devrediyor. Yani şirketin içini boşaltıyor. Biz çocukların can derdindeyiz, bunlar mal derdinde" diye konuştu.
'140 KM HIZ NE DEMEK'
Kazanın sadece skuter kaynaklı bir sorunmuş gibi gösterildiğini aktaran Sarıçobanoğlu, “Bir sürü kişi var skuterlere suç bulan, elbette ki skuterleri kontrolleri gerekli. Ama olayda zaten yaya geçidinden geçiyor, yaya geçse de çarpacak. 140 kilometre hız ne demek, frene bile dokunmuyor. Hız sınırına uysa zaten çocuklar kurtulacak. Yaya geçidindeki insan, hayvan, çocuk, çocuklu araç, eli bastonlu ihtiyar da olsa yine vuracak. Kurtarma şansı yok" dedi.
MADDE BAĞIMLILIĞI TESTİ İSTENDİ
Kazayı yapan aracın sürücüsünün uyuşturucu madde kullandığına ilişkin ciddi iddialar olduğunu da kaydeden Oğuz Sarıçobanoğlu, şöyle konuştu:
“Madde bağımlılığına ilişkin saç, tırnak örneklerinin alınarak gerekli tahlillerin yapılmasını istedik. Olaydan hemen sonra kan tahlili olması da gerekiyordu. Kan tahlili de istedik. Savcılık talebimizi kabul etti. Fren izi tutanağa göre 50 metre görünüyor ama çarpışmadan sonra iki kez kaldırıma çarpıyor ve ona rağmen 50 metre. Zaten frene hiç basmamış, muhtemelen araç kendini kilitlemiş, hava yastıkları patlamış. Araba kilitleyince durmuş. Bunların hepsine ilişkin arabanın beyninden bilgiler alınabilecekti ama araç yok. Bağlanması gereken bir aracı teslim etmişler. Teslim edilenler de kaçırdıklarını sanıp iki kere el değiştirmişler."