Eskişehir’de son 20 yılın en kurak kış mevsimi yaşandığını ifade eden Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, su kaynaklarında bulunan miktarın yüzde 30’un altında düştüğünü söyledi.
Ülke genelinde olduğu gibi Eskişehir’de de son yılların en kurak kış mevsimi yaşanıyor. Eskişehir’de genellikle aralık ayında ilk kar yağarken, bu yıl ocak ayının ortasına gelinmesine rağmen ilk yağış gerçekleşmedi. Yağışın olmaması yanı sıra artan hava sıcaklıkları, su kaynaklarının azalmasını tetikliyor. Kurak geçen kış ayı, çiftçilerin ekili ürünlerini de tehdit ediyor. Ekim ayında ekimlerini yapan çiftçiler, ürünlerinin kurumasından ya da verimlerinin düşmesinden korkuyor. Eskişehir’in Tepebaşı ilçesinde bulunan ve normal şartlarda sadece çevreden akan sularla dahi 1 metre yüksekliğinde su barındırabilen sulama kanalının kuruması, kuraklığın en net örneklerinden biri olarak gösteriliyor.
“Bu ocak ayı kuraklık ayı kuraklık diyebiliriz”
Kuraklık hakkında konuşan Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, kuruyan kanal hakkında konuşup, nadas olan tarlalardaki susuzluk oranına dikkat çekti. Son 20 yılın en kurak kışı olduğunun altını çizen Buluşan, “Bu Ocak ayı, kuraklık ayı kuraklık diyebiliriz. Geçtiğimiz yılla kıyasladığımızda geçtiğimiz yıl Aralık ayındaki yağmurlar bile yeterliydi. 20 senedir çiftçiler olarak böyle bir kuraklık görmedik. Eskişehir gibi bir yerde 15 derece bir hava var. Normal şartlarda bırakın bu mevsimde tarlaya girmeyi, yolda bile gezmek mümkün değildi. Geçtiğimiz yıl bu kanal yatağında çevreden gelen sular dahi sadece 1 metre yüksekliğinde su akıntısı oluşturuyordu. Böyle kurak ve yağışsız geçerse önümüzdeki sezon çok zor olur. Çünkü su hayattır, su olmadığı takdirde hiçbir şey olmaz. Şu anda üreticimiz, hava şartlarını bilmiyor, yağışın ne zaman geleceğini bilmiyor. Bilmediği için gübresini atamıyor. Bu nedenle bu şubat ayı çiftçimiz ile birlikte bakanlığımızla istişareli çalışması olması lazım. Elimizdeki mevcut olan suları doğru kullanabilmek için yağmurlama sistemleri unutmamız lazım, şu anda damla bile çok önemli. Musluklarda kullanılan suların tasarrufu çok önemli. Şu anda Eskişehir’de porsukta, barajlarda kalan su neredeyse yüzde 30’ların altında. Bu demek ki içme suyumuz bile tehlikede. Bol bol dua etmemiz gerekiyor” dedi.