Sonbaharda bağışıklığı güçlü tutmanın yolları

Sonbahar mevsiminin başlamasıyla birlikte havadaki ani ısı değişiklikleri de çeşitli hastalıklara zemin hazırlıyor. İnsanların en sık hasta olduğu bu aylarda ise alınan çeşitli besinler, daha dinç, hareketli ve sağlıklı geçirilmesini sağlayabilir. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Diyetisyen Merve Demir, “Son zamanlarda insanlarda halsizlik, baş ağrısı, soğuk algınlığına daha meyilli olma gibi vakaların arttığını görüyoruz. Bunun en temel sebebi aslında mevsim geçişinden kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumu daha kolay, dinç, hareketli ve sağlığımıza zarar gelmeden atlatabilmemiz için belirli dikkat etmemiz gereken noktalar var. En temelde bağışıklığımızı güçlü tutmamız gerekiyor” dedi.

“Uykumuzun süresine ve kalitesine dikkat etmemiz gerekiyor”
İnsan vücudunda en önemli şeylerden birinin de uyku olduğunu belirten Diyetisyen Demir, gece en az 11 veya 12 gibi uyumuş olunması gerektiğini ifade ederek, “Beslenme ne kadar doğru olursa olsun eğer uykuda bir problem varsa vücutta birçok şey yolunda gitmiyor. Dikkat etmemiz gereken şey, gece en geç saat 11-12 gibi uyumuş olmamız gerekiyor ki gece saat 2’de en derin uyku vaktine ulaşmış olalım. Çünkü gün içerisindeki mutluluğumuz, açlığımız, tokluğumuz gibi tüm ruh halimiz gece uyurken salgıladığımız hormonlara bağlı. Diğer önemli husus ise su diyebilirim. Çünkü vücudun birçok temel fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için en gerekli olan şey sudur. Özellikle bu mevsim geçişinde susama hissinin azaldığını görüyoruz. Bu da vücutta baş ağrısı, halsizlik, ödem sorunları ile karşı karşıya kalmamıza sebep oluyor. Suyumuzun miktarına dikkat ederek mutlaka gün içerisinde gerekli tüketimini sağlayalım. Günlük bir kişinin su tüketimi kişiden kişiye değişiyor ama kilogram başına 30-35 miligram arası su tüketimini öneriyorum” şeklinde konuştu.

“Bağışıklık sisteminde vitamin ve mineraller çok büyük öneme sahip”
Vitamin ve mineralleri sebze ve meyve tüketimini arttırarak sağlanabileceğini söyleyen Demir, “Beslenme uzmanları olarak ortalama bir insanın günlük 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmesi gerekiyor. Şu an çok çeşitli meyve ve sebzeler var. Bunları olabildiğince çeşitli bir şekilde tüketimini sağlamalıyız. 1 porsiyon meyve yenilecekse onu tek çeşit meyveden değil de 2 çeşit meyve olarak tüketilmesinde fayda var. Ne kadar renkli beslenilirse o kadar vücuda faydası olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü vücudun günlük ortalama 50 farklı besin öğesine ihtiyacı var. Vitamin ve minerallerin bağışıklığı güçlü tutmasının yanında ne kadar çeşitli beslenilirse o kadar vücudumuzun o kadar besin öğesini almış oluyoruz” dedi.

“Haftada bir ya da 2 gün mutlaka balık tüketimine önem vermemiz gerekiyor”
Balıkların çok çeşitli olduğu bir mevsimde olunduğunu dile getiren Demir, haftada 1 ya da 2 gün mutlaka balık tüketilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kahvaltı, ara öğün ya da akşam öğünlerimizde mutlaka bir protein grubuna yer vermemiz gerekiyor. Balıkların çok çeşitli olduğu bir mevsimdeyiz. Haftada bir ya da 2 gün mutlaka balık tüketimine önem vermemiz gerekiyor. Sabah kahvaltılarında mutlaka yumurta, peynir, süt ve yoğurt gibi protein kaynağını mutlaka almamız gerekiyor. Herkes yağlardan kaçıyor ama doğru yağ asitlerini aldığımız zaman aslında bağışıklığımıza çok büyük bir destek yapmış oluyoruz. Omega-3 yağ asitleri, balık ve çiğ kuruyemişleri tüketerek sağlıklı yağ asitlerini alabiliriz. Yemeklerimizde zeytinyağı kullanarak ve Omega-9 yağ asitlerini alarak bağışıklığımıza çok büyük artılar sağlayabiliriz” diye konuştu.

“Hiç ekmek ya da karbonhidrat tüketmemek çok doğru değildir”
Karbonhidratların vücut için en önemli olduğunu fakat geri planda belirten Diyetisyen Demir, “Ekmek gurubundan kaçınılıyor. Hâlbuki beynimiz glikoz ile çalışıyor. Hiç ekmek ya da karbonhidrat tüketmemek çok doğru değildir. Ama bunu tüketirken de çeşidinin çok doğru olması gerekiyor. Yani beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği tüketmek, pirinç pilavı yerine bulgur pilavı tercih etmek aslında bağışıklığımıza yapacağımız çok güzel bir yatırım olacaktır. Son zamanlarda güneşlenme süresinin azalması ile birlikte D vitamini eksikliğine daha çok rastlar olduk. Bunun için gerekli takviyeleri aile hekimimizden veya eczanelerden almamız doğru olacaktır. Bu mevsim geçişlerinde daha iyi bir ruh hali ve daha sağlıklı geçirebilmek için ne sayılırsa sayılsın bireysel bir değerlendirme şart olduğunu bilmemiz gerekiyor. Mutlaka bir diyetisyene gidip durumun değerlendirilmesi, kişiye uygun beslenme programlarının oluşturulması şart” ifadelerini kullandı.