Sosyal medyanın son yıllarda önemli bir sivil katılım aracına dönüştüğünü söyleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Medya Koordinatörü Batuhan Ülker, “Yerel yönetimler bugün sosyal medya aracılığıyla farkındalık oluşturabiliyor, vatandaşları bir araya getirebiliyor ve sosyal medya platformları sayesinde daima açık bir iletişim kanalı sunabiliyor” dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Medya Koordinatörü Batuhan Ülker, dijitalleşmenin akıllı belediyeciliği de kapsadığını söyleyerek sosyal medyanın yerel yönetimler için önemi üzerine açıklamalarda bulundu.
Deloitte tarafından yürütülen bir araştırmada kamu sektöründe yönetişim trendlerinin 2020-2022 arasında öne çıkan başlıkları arasında dijital dönüşümün ilk sıralarda yer aldığı görüldü. Dijitalleşmenin akıllı belediyeciliği de kapsayan geniş bir başlık olduğunu belirten Ülker, “İletişim ve halkla ilişkiler söz konusu olduğunda da teknolojinin rolü öne çıkıyor. Belediyelerin var olabileceği çok sayıda mecra var. Burada belediyelere, mecraya ve mecranın hedef kitlesine uygun içerik stratejileriyle, kurumsal kimliğini vatandaşın kamu sektöründen beklediği ciddiyeti harmanlayarak halkla temas edilebilecek iletişim kanallarını açmak düşüyor. Farklı mecralarda temel stratejiden uzaklaşmadan farklılaşan içerik konseptleriyle yer almak, kapsayıcı bir iletişim stratejisi oluşturmak açısından önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.
“SOSYAL MEDYA ŞEFFAF BİR GERİBİLDİRİM MEKANİZMASI DA SAĞLIYOR”
Belediyelerin dijitalde kuracağı iletişim stratejisini bütünsel olarak ele alması gerektiğini vurgulayan Ülker, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Yalnızca Başkan nezdinde lider iletişiminin ve belediye hesaplarının ötesinde, belediyelerin alt birimlerinin de sosyal medyada tutarlı, kapsayıcı ve şeffaf bir iletişim stratejisi geliştirmesi gerekiyor. Sosyal medya farklı platformlarda, farklı kitle ve yaş gruplarına hitaben anketler yoluyla geribildirimler toplamak için kullanıldığında, şeffaf bir mekanizma da sağlıyor. Vatandaşlar, istek ve taleplerini bu kanallar aracılığıyla doğrudan muhataplarına iletebilirken, belediyeler de kamuoyunun nabzını takip ederek yatırım kararlarına içgörü sağlayabilecek referanslar alabiliyor. Tüm bunları yaparken siyasetten uzak bir dil ve ton belirlemek, sivil katılımı tam anlamıyla gerçekleştirebilmek açısından önemli bir rol oynuyor.”