İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in “İzmir insan haklarının başkenti” vizyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, insan ticaretiyle mücadeleye dikkat çekmek için Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi´nde (AASSM) “İnsan Ticareti ile Mücadele” konulu çalıştay, ödül töreni ve sergi düzenlendi.
Törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yanı sıra Avrupa Konseyi Ankara Ofisi Başkanı Cristian Urse, Sığınmacılar ve Göçmenler Dayanışma Derneği Ege Bölge Koordinatörü Esra Şimşir, İzmir İl Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi Müdürü Özlem Altundağ, Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Nevzat Özsoy ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’nin mali desteğiyle “Batı Balkanlar ve Türkiye’ye Yönelik Yatay Destek II” programı kapsamında Türkiye’de uygulanan “HF30 Türkiye’de Göçmenlerin ve İnsan Ticareti Mağdurlarının İnsan Hakları Açısından Korunmasının Güçlendirilmesi” başlıklı program kapsamındaki etkinliklerin finalinde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin “İnsan Ticareti ile Mücadele Adına Ses Ol” sloganıyla yaptığı ulusal afiş yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi.
İŞ GÜCÜ SÖMÜRÜSÜ VE İNSAN TİCARETİNDE FARKINDALIĞI ARTIRMA ÇALIŞMALARI ANLATILDI
Açılış konuşmasında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin iş gücü sömürüsü ve insan ticaretindeki farkındalığı artırmak için yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Tunç Soyer, İzmir'de yaşayan herkese eşit ve adil kamusal hizmet sunmanın temel görevleri olduğunu, bu anlayış ile Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürlüğü'nü kurduklarını söyledi.
Soyer, “Bugün dünyada birileri, insan yaşamı üzerinden yıllık 30 milyar doların üzerinde haksız ve hukuksuz menfaat elde ediyor. İnsan ticareti; tehdit, aldatma veya güç kullanma gibi yöntemler ve zorla çalıştırma, zorla evlendirme, dilendirme gibi biçimlerle karşımıza çıkıyor. Yazık ki İzmirimiz de dünyanın tüm metropolleri gibi bu insanlık ayıbından nasibini alıyor. Projemiz, yaşanan tüm bu mağduriyetlere dikkat çekmeyi ve işgücü sömürüsü hakkında farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Biliyoruz ki böylesi karmaşık bir sorun karşısında tek başımıza mücadele etmemiz mümkün değil. Merkezi hükümetin, sivil toplum, iş dünyası gibi kent paydaşlarının iş birliğine ve ortak aklına ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
ZORUNLU GÖÇ, KANDAN BESLENEN POLİTİKALARIN ESERİDİR
Soyer, “Bu nedenle projemizin başlıca hedefi çok sayıda buluşma ile bu konudaki kent paydaşlığını büyütmek ve ilgili tüm kurumlardaki kapasiteyi güçlendirmek. Şu hayatta hiç kimse sığınmacı, mülteci olmak istemez. Zorunlu göç, savaş ve yıkım sonucunda ortaya çıkan ranttan, yani kandan beslenen politikaların eseridir. Elbette göç yükünün kentte yarattığı çok katmanlı ve çok boyutlu sorunların farkındayız. Fakat insan hayatı üzerinden popülist siyaset üretecek kadar acımasız asla olamayız, olmayacağız” ifadelerini kullandı.